Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Salat ve Selam O'nun Elçisi Hz. Muhammed (sav) üzerine olsun.
1. Sohbetimizin ana konusu İman'ın Şartları olacaktır. Sohbetimizde İman'ın şartlarını incelemeden önce kısaca "iman nedir?" ve "imanın kısımları nelerdir?" gibi sorularına açıklık getirerek sohbetimize başlamak istiyoruz. İman, Arapça bir kelimedir. İman kelimesinin manalarını sıralayacak olursak: ''Bir kişiyi söylediği sözde tasdik etmek, doğrulamak, söylediğini kabullenmek, gönül huzuru ile benimsemek, karşısındakine güven vermek, güvenlikte olmak, şüpheye yer vermeyecek biçimde içten ve yürekten inanmak".
Dinimizde ise İman'ın tanımı "Hz. Peygamber (s.a.v.)'i, Allah'tan getirdiği şeyleri tasdik etmek, onun haber verdiği şeyleri tereddütsüz kabul edip, bunların gerçek ve doğru olduğuna gönülden (kalben) inanmak" demektir.
Şunu mutlaka bilmek gerekir ki: "Gerçek ve hakiki iman, bir şeyi kalben tasdik etmektir (kalben inanmaktır).''
Bununla alakalı bir çok âyet ve hadisler vardır. Bazıları şunlardır:
يَا أَيُّهَا الرَّسُولُ لاَ يَحْزُنكَ الَّذِينَ يُسَارِعُونَ فِي الْكُفْرِ مِنَ الَّذِينَ قَالُواْ آمَنَّا بِأَفْوَاهِهِمْ وَلَمْ تُؤْمِن قُلُوبُهُمْ وَمِنَ الَّذِينَ هِادُواْ سَمَّاعُونَ لِلْكَذِبِ سَمَّاعُونَ لِقَوْمٍ آخَرِينَ لَمْ يَأْتُوكَ يُحَرِّفُونَ الْكَلِمَ مِن بَعْدِ مَوَاضِعِهِ يَقُولُونَ إِنْ أُوتِيتُمْ هَذَا فَخُذُوهُ وَإِن لَّمْ تُؤْتَوْهُ فَاحْذَرُواْ وَمَن يُرِدِ اللّهُ فِتْنَتَهُ فَلَن تَمْلِكَ لَهُ مِنَ اللّهِ شَيْئًا أُوْلَئِكَ الَّذِينَ لَمْ يُرِدِ اللّهُ أَن يُطَهِّرَ قُلُوبَهُمْ لَهُمْ فِي الدُّنْيَا خِزْيٌ وَلَهُمْ فِي الآخِرَةِ عَذَابٌ عَظِيمٌ
"Ey Peygamber, kalpleri iman etmediği halde, ağızlarıyla inandık diyenlerden ve yahudilerden küfür içinde koşuşanlar seni üzmesin..." (Mâide, 5:41)
فَمَن يُرِدِ اللّهُ أَن يَهْدِيَهُ يَشْرَحْ صَدْرَهُ لِلإِسْلاَمِ
"Allah kimi doğru yola iletmek isterse onun kalbini İslâm'a açar..." (En'âm, 6:125)
"Allah cennetlikleri cennete, cehennemlikleri cehenneme koyacak, sonra da bakın kalbinde hardal tanesi kadar imanı olan birisini bulursanız onu cehennemden çıkarın diyecektir" (Buhârî, Îmân, 22; Müslim, Îmân, Bab,82, H.No: 304)
Ayetlerde ve hadis-i şerifte görüldüğü üzere hakiki iman, inanılması lazım olan şeyleri kalbin tasdik etmesidir. Aksi takdirde sadece dil ile bir şeyleri itiraf etmek iman anlamına gelmez. Fakat kalbiyle tasdik edip gerçekten inandığı halde, dilsizlik gibi bir özrü sebebiyle inancını dili ile açıklayamayan veya işkence gördüğü için (tehdit edildiği için) inanmadığını söyleyen (söylemek zorunda kalan) kimse hala mümin sayılır. Bu konuda en büyük örnek sahabelerden Ammar bin Yasir (ra)'in yaşadıklarıdır. Çünkü o, Kureyşli müşriklerin ağır baskılarına ve ölüm tehditlerine dayanamayarak kalbi ile inandığı halde diliyle müslüman olmadığını ve Hz. Muhammed'in dininden çıktığını söyleyerek çok ağır işkenceden kurtulmuştu. Ve bu olay hakkında Cenab-ı Allah ayet indirmiştir ve Hz. Ammar'ın hala mümin olduğunu buyurmuştur:
مَن كَفَرَ بِاللّهِ مِن بَعْدِ إيمَانِهِ إِلاَّ مَنْ أُكْرِهَ وَقَلْبُهُ مُطْمَئِنٌّ بِالإِيمَانِ وَلَكِن مَّن شَرَحَ بِالْكُفْرِ صَدْرًا فَعَلَيْهِمْ غَضَبٌ مِّنَ اللّهِ وَلَهُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ev Sohbetleri Dersleri
Non-FictionGrup kuralları olmazsa olmazlarımızdandır :) 1. Siyaset kesinlikle yasak 2. Kaynaksız paylaşım yapılmayacak 3. *Nasılsın, iyi misin muhabbeti olmayacak*, tanışma faslı fazla uzatılmayacak, hayırlı sabahlar/ hayırlı cumalar vb. mesajları atılmayaca...