15. EMR-İ Bİ'L MA'RÛF NEHY-İANİ'L MÜNKER 1

542 34 18
                                    

Cenab-ı Hakk, yapacağımız sohbetleri dersimizi rızasını kazanmamıza vesile kılsın.. Tesirini tevfikiyle lutfetsin, dâim kılsın; duyup işittiklerimizle amel etmeyi, yapacağımız amellerde de ihlas üzere olabilmeyi bizlere ihsan buyursun. Âmin !

Emr-i bi'l-Ma'rûf ve Nehy-i Ani'l-Münker Farz-ı Kifâye'dir

İyiliği emretme ve kötülüğü yasaklayıp ondan alıkoyma, mü'minlere emredilen hususlardandır. Rabbimiz Âl-i İmrân suresinde bu hususu şöyle ferman buyurmaktadır:

وَلْتَكُن مِّنكُمْ أُمَّةٌ يَدْعُونَ إِلَى الْخَيْرِ وَيَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنكَرِ وَأُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ

"Sizden, hayra da'vet eden, emr-i bi'l-ma'rûf ve nehy-i ani'l-münker yapan (iyiliği emredip kötülüğü men eden) bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir." *1

Bu âyetle ma'rûfun emredilmesi ve münkerden menedilmesi işi bütün İslâm ümmetine farz kılınmıştır. İslâm ulemâsı bu görevi ümmet içinden bir grubun yapmasıyla diğerlerinden sorumluluğun kalkacağını, ancak hiç kimsenin yapmaması halinde bütün Müslümanların sorumlu ve günahkâr olacağını söylemiştir. *2

Emr-i Bi'l-Ma'rûf ve Nehy-i Ani'l-Münker; Anlamı

Üzerimize farz kılınan bu görevi îfâ edebilmemiz için, öncelikle emr-i bi'l-ma'rûf ve nehy-i ani'lmünker'den ne anlamamız gerektiği hususunu bilmemiz gerekir.

Ma'rûfu emretmek, iman ve itaate çağırmak; Münkerden nehyetmek de, küfür ve Allah'a başkaldırmaya karşı durmak demektir. *3

Şöyle de diyebiliriz: Emr-i bi'l-Ma'rûf ve Nehy-i Ani'l-Münker; İyiliği emretme ve kötülüğü yasaklayıp ondan alıkoyma demektir.

Ma'rûf, şerîatın emrettiği; münker de, şerîatın yasakladığı şey demektir. Başka bir deyimle Kur'an ve sünnete uygun düşen şeye ma'rûf; Allah'ın râzı olmadığı, haram ve günah olan şeye de münker denilir. *4

Kısaca, ma'ruf'tan maksat, Allah'ın emir ve tavsiye ettiği söz, fiil ve davranışlardır. Buna göre ma'ruf, farz, vâcip, nafile ve mendup hükmünde olan her ameli içine almaktadır. Mesela beş vakit namaz, zekat, sadaka, gibi belli ibadetler ile anne-babaya iyilik etmek, insanlara iyi geçinmek de ma'ruf kapsamında yer alır. Kısaca, ma'ruf, hayrın, faziletin, hakkın ve adaletin kendisidir. Rasûlullah'ın emrettiği her şeydir. Dinde ve insanların adetlerinde kötü olmayan şey, nefsin kabul edip sükûn bulduğu, aklen ve dînen güzel olduğu kabul edilen söz ve davranış, iman, taat, insanların genel düşünce çerçevesinde aklın kabul edip reddetmediği şeylerdir.

Aynı şekilde, münker de, hırsızlık, zina, iftira, cana kıymak, gıybet ve dedi kodu yapmak gibi açıkça yasaklanan işler ile, insan tabiatının hoş karşılamayacağı, toplumun ve bireylerin huzur ve sükununa zarar verecek her türlü söz, davranış ve işleri kapsamı içine alır.

Rasulullah Uyarıyor!

Efendimiz (a.s), böylesine önemli bir görev noktasında ihmalkâr ve gevşek kalmaya asla müsaade etmiyor ve bizleri ikaz edercesine buyuruyor ki:

"Ya iyiliği emreder ve kötülükten alıkoymaya çalışırsınız ve ya Allah kendi katından sizin üzerinize bir azap gönderir de dua edersiniz ama duanız kabul edilmez" *5

Mesleye bu zaviyeden bakılınca, duaların bile kabul edilmemesinin temelinde yatan şeyin, iyiliği emretmemek ve kötülüğe engel olmamak olduğunu görmek mümkündür.

Ev Sohbetleri DersleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin