12. NAMAZ VE ÖNEMI

1.5K 72 53
                                    

Arapçada "Salat" kelimesi ile ifade edilen ibadet olan Namaz, bir hadis-i şerifte de zikredildiği gibi dinimizin direğidir.

Peygamber Efendimiz (a.s.) şöyle buyuruyor:

"İşin başı İslâm, direği ise namazdır." (Tirmizi, H. No:2616; İbn Mace, H. No:3973)

Bizim Namaz diye bildiğimiz "salat" kelimesi "dua, hayırla dua" anlamlarına gelir. Dinimizde ise, tekbir ile başlayıp selâm ile son bulan, belli fiil ve sözleri içine alan bir ibadet; Allah'a karşı tesbîh, ta'zîm ve şükrün ifadesidir. Farz bir ibadettir. Farz oluşu Kur'an-ı Kerim, Peygamberimizin sünneti ve müslümanların icmaı (söz birliği) ile sabittir. Hicretten önce Mirac gecesinde farz olmuştur. Onlarca âyette Namaz ibadetinden bahsedilmiştir. O âyetlerden bazıları şöyledir:

"Bütün namazları ve orta namazı muhafaza edin ve Allah için boyun eğerek kalkıp namaza durun." (Bakara, 2:238)

"Şüphesiz namaz, müminlere, vakitle belirlenmiş olarak farz kılınmıştır." (Nisa, 4:103)

"Oysa onlar, tevhid inancına yönelerek, dini yalnız Allah'a tahsis ederek O'na kulluk etmek, namazı kılmak ve zekatı vermekle emr olunmuşlardır. İşte doğru din budur." (Beyyine, 98:5)

"Namazı kılın, zekâtı verin ve Allah'a samimiyetle bağlanın. O, sizin mevlânızdır. O, ne güzel Mevlâ ve ne güzel yardımcıdır." (Hacc, 22:78).

Namaz hakkında ifade buyurulan hadis-i şeriflerden bazıları da şunlardır:

Hz. Enes (r.a) anlatıyor: "Rasûlullah (a.s)'a Mi'râc'a çıktığı gece elli vakit namaz farz kılındı. Sonra bu azaltılarak beşe indirildi. Sonra da şöyle hitap edildi:

"Ey Muhammed! Artık, nezdimde (hüküm kesinleşmiştir), bu söz değiştirilmez. Bu beş vakit, (Rabbinin bir lütfu olarak on misliyle kabul edilerek) senin için elli vakit sayılacaktır." [Buhârî, Bed'ül-Halk 6, Enbiya 22, 43, Menâkıbu'lEnsâr 42; Müslim, Îman 259, (162); Tirmizî, Salât 159, (213); Nesâî, Salât 1, (1, 217-223)]

Hz. Ömer (r.a.) anlatıyor:

Hz. Ömer (r.a.) anlatıyor: "Bir gün Allah'ın Resulü'nün yanında idik. Beyaz elbiseli, siyah saçlı bir adam çıkageldi. Üzerinde yolculuk izi yoktu, ama hiçbirimiz kendisini tanımıyorduk. Hz. Peygamber'in önünde diz çöküp oturdu. Dizlerini onun dizlerine dayadı. Ellerini de Allah'ın Rasûlü'nün dizlerinin üzerine koyup sordu: "İslâm nedir? Bana anlat" Allah'ın Resulu cevap verdi: "İslâm Allah'tan başka ilâh olmadığına, Muhammed'in, Allah'ın elçisi olduğuna inanman, namaz kılman, zekât vermen, Ramazan orucunu tutman, gücün yeterse Hacca gitmendir." (Buhâri, İman, 37; Müslim, İman, 13.)

Abdullah İbn Ömer İbni'l-Hattâb (r.a)'ın anlattığına göre, bir adam kendisine: Gazveye çıkmıyor musun?" diye sorar. Abdullah şu cevabı verir: "Ben Hz. Peygamber (a.s)'i işittim, şöyle buyurmuştu: "İslâm beş esas üzerine bina edilmiştir: Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in O'nun kulu ve elçisi olduğuna şehâdet etmek, namaz kılmak, oruç tutmak, Kâbe'ye haccetmek, Ramazan orucu tutmak" (Buhârî, İman 1; Müslim, İman 22; Nesâî, İman 13, (9, 107108); Tirmizî, İman 3, (2612)

Namaz, bütün semavî dinlerde ve bütün peygamberlerden de istenen bir ibadettir. Nitekim Kur'an-ı Kerim bunlardan bahsetmiştir ki, bazıları şöyledir:

1. Lokman (a.s.), oğluna namazı emreder;

"Ey Oğulcuğum! Namaz kıl, iyiyi emredip kötüden sakındır, başına gelene sabret; doğrusu bunlar azmedilmeye değer işlerdir.'' (Lokman, 31:17)

Ev Sohbetleri DersleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin