bunca yıl tanınmayan benler

25 5 0
                                    

Ben kimim?

Artık bu soruya verdiğim cevaplar da diğer kendime sorduğum soruların cevapları gibi zayıflamış durumda. Oysa zaman geçtikçe hem aklen hem bedenen büyüdükçe bu sorulara verdiğim cevaplarında güçlenmesi sağlamlaşması gerekiyordu.

Suratıma yapıştırdığım benlikten bile şüphe duyuyorum kimi zaman, emin olamıyorum gerçekliğinden. "Kendin olursan herkes seni sever." sözünden sonra değerli bir arkadaşın, ne zamandır uyarken bu tavsiyeye, ne oldu da bundan şüphe eder hale geldim?

Yalnızlığa alışmışken ne ara böyle korkar oldum ya da ilk kez mi gerçekten bu kadar yalnızım? Sahi tam olarak nedir ki yalnızlık?

Okyanus saklardım içinde önceden bu küçücük bedenimin enginlerinden taşan, ne ara bu kadar susuz bıraktım içimi, damlalar kayıp.

Ne ara bu kadar uzaklaştım her şeyden, en çok da kendimden? Bu yeşil gözler benim fakat nerede o ışıltı, bu yüz benim peki ya bu ifade? Nasıl bir körlüğün pençesindeydim de böyle uzaklaştım kendimden. Ya da ben hep buydum da kendimi mi kandırdım?

"Ben kimim" e verdiğim cevaplar ne ara bu kadar üstünkörü oldu?

Nerede o sayfalara ancak sığdırabildiğim net cümleler?

Kendimi nerede kaybettim veyahut tanıyamadım mı bunca yıl beni?

Hani nerede benim felsefem, nerede hayallerim? En sevdiklerim ve en vazgeçilmez dediklerim neden farklı şuan. Neden ayna da gördüklerim aynı da diğer her şey farklı?

Faili meçhul bir cinayet olarak mı kalktı raflara hayal kırıkları dosyam? 

Ya özlemlerim neden farklı düşlerimden birbirine rağmen? 

Peki ya o zaman tüm bunlardan sonra ben kimim, yolun neresindeyim?

Peki ya hala benim cevabım nerede?

yorgun ruhlar cemiyetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin