missing date

745 109 5
                                    

Harry'nin annesini kapıda gördüğümde kafamdan aşağı bir kova buzlu su dökülmüş gibi hissetmiştim, ya da bu his o cümlesini bitirdikten sonra gelmişti, kendimi zamanlama konusunda emin olacak kadar iyi hissetmiyordum.

''Ben- Ben nerede olduğunu bilmiyorum''

Sesim cümlenin sonuna doğru kırıldığından boğazımı temizledim.

Anne'in yüzüne hayal kırıklığı ve merak karışımı bir ifade yayılırken arkamda annemin sesini duydum, bana sesleniyordu.

''Louis, kim geldi?''

Arkamı döndüğümde onu mufaktan ellerini bir beze kurular halde geldiğini gördüm, Harry'nin annesini gördüğünde yüzüne bir gülümse yaydı.

''Ah, Anne, içeri geçmez miydin?''

Annem karşısındaki kadının yüzündeki ifadeyi görünce kaşlarını çattı,

''Hey, bir sorun mu var?''

Bayan Styles yerine ben cevap verdim,

''Şey, Harry'den haber alamıyormuş da, bana da bir sormak istemiş. Onu görüp görmediğimi.''

Annem kaşlarını kaldırdı,

''Sen onu gördün mü peki?''

Başımı karnımın orada birbirine doladığım ellerime çevirdim ve bir kere parmak ucuna yükselip indikten sonra derin bir nefes vererek konuştum.

''Beni saat 7'de buradan alacaktı-'' Anne'e döndüm ve fısıldar gibi bir sesle devam ettim,

''Biz, buluşacaktık da.''

Anne sanki bu durum onu daha fazla telaşlandırmış gibi derin bir nefes alıp etrafına bakındı ve gözlerini yukarı kaldırdı. Gözlerinin dolduğunu görebiliyordum. Ve benimkiler de burnuma keskin acılar göndererek dolacaklarını haber veriyorlardı.

''Ben-''

Anne neredeyse ağlar gibi bir sesle konuştu.

''Ben eve gidip onu beklesem iyi olur, geldiği zaman beni evde bulmasını istiyorum.''

Annemin arkamda hareketlendiğini hissettiğimde ona doğru döndüm, ayakkabılıkta duran spor ayakkabılarını eline almıştı.

''Eğer- Eğer bir sorun olmayacaksa ben de seninle bekleyebilirim, Anne.''

Harry'nin annesi itiraz edecek gibi olduğunda annem hemen devam etti,

''Lütfen.''

Anne gözlerini caddeye çevirdi ve başını salladı. Annem 'güzel' diye mırıldanıp ayakkabılarını giymeye koyuldu.

''Eğer sana ulaşırsa bana haber ver, tamam mı?''

Onu başımı sallayarak onayladım.

Annemleri Harry'nin evine girene kadar izledim ve ardından kapıyı kapattım. 

Ne yapacağımı bilemeden kapının arkasına yaslandım ve derin bir nefes aldım. Merak duygusu damarlarımdaki kana karışırken gözlerimin dolduğunu hissettim, Harry'nin başına bir iş gelmesi durumunda ne yapacağımı düşündüm ve ürperdim. Onun başına bir iş gelemezdi, gelmemeliydi. 

Gözlerimin dolmasından kaynaklanan sızıyı burnumda hissettiğimde, gözüme askıda sallanan montum ilişti. 

Eğer Harry bana gelmiyorsa ben ona gidecektim.




WindowsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin