Final: That Day

825 103 24
                                    

Harry'le olan olaylı randevu, güzel bir şekilde sonlanmayı ve üzerinden günler geçmesine rağmen, Louis'nin aklında hala hatırlarken kızarmasına neden olabilecek bir kaç sahne bırakabilmeyi başarmıştı.

Eh, tüm o romantik ortam, Louis'nin yanaklarını bulmaya yemin etmiş sıcaklığın ardından gelen kırmızılıklar ve Harry'nin boğazının derinliklerinden gelen kıkırdamaları, rüzgardan uçuşan saçlar ve havanın kararmasıyla soğuyan havaya istinaden neredeyse buz kesmiş parmakların durmadan cildinin üstünde yeni yerler keşfetmek istercesine dolaşıyor olması falan...

İşte bütün bunlar, gerçek Louis'i bedeninin içinde bir yerlere hapseden diğer -hain-Louis'nin, kendini Harry'nin sıcak ve rahat kollarına bırakıvermesini sağlıyordu.

Hah, her ne kadar bir yerlerde hapis hayatı yaşasa da gerçek Louis de bu durumdan memnun değildi sanki. Bal gibi de öyleydi.

'O' gün, Louis'in hayatında sonradan rutinleşecek birkaç yenilik de getirmişti tabi. Her gece uyumadan önce camlara Harry'nin sürekli beslediği sokak kedilerinden birisi gibi tüneyip saatlerce konuşmak, birbirlerine iyi geceler öpücüğü - öpücükleri- vermeye çalışmak, -her ne kadar bu öpücükler en az birinin ölüm tehlikesi atlatmasıyla sonuçlansa da- sabahları ilk iş olarak perdeleri açıp karşılıklı hazırlanmak, - Louis artık Harry'i çıplakken süzerken sapık gibi hissedemiyordu bile- evden koşarak dışarı çıkmak ve el ele tutuşup Harry'nin çalıştığı fırından kurabiye almak şartıyla kahvaltı yapmak -Harry'nin başka fırından alınmış kurabiyeleri yemeyi reddetmesi sonucunda oluşan bir olay, tabi ki-, okul yolu boyunca ellerini bir saniye bile ayırmak istemedikleri için yaptıkları türlü sakarlıklara kahkalarla gülmek...

Louis, yıllardır bir arayışta olduğunu Harry'i bulmasıyla anlayabilmişti, ve ne kadar da şanslı olduğunu.

Ve Harry, 'O' günden itibaren, hayatına bakacağı pencerenin önünde dikilirken, yanında hep Louis'nin olacağını biliyordu.

Son.

*yazar boğazını temizler*

öncelikle, böyle not yazmayı seven biri değilim, bu nedenle kısa keseceğim.

bu hikayeyi okuyan, beğenen ve yorum yapan, hatta ve hatta arada bir beni yazmam için tabiri caizse dürten herkese çok ama çok teşekkür ederim.

bu hikayeyi aslında devam ettirmeyi çok isterdim lakin hem tıkandım, hem de eskisi kadar yazmaya vaktim olmayacağını biliyorum ve hikayenin devamını bekleyen insanları -eğer hala varsa- bekletmek istemiyorum. bu nedenle, bitirmeye karar verdim.

buradaki karakterleri çok sevdim, seviyorum da. hatta belki bi ara epilog falan yazarım, okuyan olur mu bilemem tabi. ben yazayım da.

her neyse, umarım tekrardan görüşürüz.

sizleri seviyorum.

*B

WindowsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin