(Multimedia : Elisa Hanzade)
Keyifli Okumalar Dileriim :)
..............................................
''Bu...'' dedikten sonra bir süre daha Aras'a baktı ve devam etti. ''Bu kim?'' diyerek çenesiyle Aras'ı gösterdiği sırada dalgınlıkla ''Aras, abisi.'' demiştim. Neden Söylediysem sanki aptal kafam benim! Allahtan Aras'ın soyadını bilmiyordu. Bu yüzden bu Aras'ın, düşmanım olan Aras olduğunu düşünemezdi.
''Bu senin Aras değil. Öyle değil mi?'' dediği sırada gözlerim hala karşı taraftayken duyduğum şeyin şokuyla gözlerim açılmıştı.
Benden hala ses gelmeyince ''Elisa!'' diyerek cevap vermemi beklemişti. Son kez Aras'a baktığımda arabaya bindiğini gördüm ve sonra Ekin'e döndüm.
''Nereden çıkartıyorsun canım böyle şeyleri?'' dedim ve unuttuğum bir detayı hatırlayarak hemen devam ettim. ''Hem nereden benim oluyormuş? Saçma sapan şeyler...'' derken arkamı dönmüş ve arabama doğru ilerlemiştim.
Bu işten de bu şekilde kurtuldum.
Senin Aras dedi ya! Nereden benim oluyorsa? Yani inanamıyorum Ekin! Bana şu sapığı mı layık gördün?
Dün söylediği şeyler aklıma gelince yüzümü buruşturdum. Neymiş bir erkekle bir kız aynı evde kalırsa o iş yatakta bitermiş. Pis sapık işte! Ondan da başka ne beklenirdi ki?
''Sen git, ben sonra geleceğim.'' Tam elimi kapıyı açmak için uzatmıştım ki Ekin'in sesiyle o tarafa döndüm. Arabasının yanında kapısını açmış, binmeye hazır bir şekilde bekliyordu.
Hangi ara benden önce buraya gelmişti bu?
''Neden? Biraz önce gelmeye çok hevesliydin.'' diyerek sırıttığımda ''İşim çıktı.'' dedi.
''İşin mi çıktı? Yoksa Duru gelecek diye olan işini mi iptal etmiştin?''
Gülüşüm yüzüme daha çok yayılırken Ekin de etrafındaki kızları kendine daha çok aşık etmek istercesine dişlerini göstererek gülümsedi. Etrafa göz gezdirerek gülümsedikten sonra bana dönerek ''İşim çıktı.'' dedi.
Gülümsemesi yüzünden hiç solmazken tam arabasına gidecekti ki yanına giderek onu durdurdum ve sıkıca sarıldım.
''Ölüme gitmiyorum. Bu ani sarılış da ne böyle?'' Hala sarılmaya devam ederken omuz silktim. ''Hiç. İçimden geldi.'' Bir süre daha böyle kaldıktan sonra ayrılarak gözlerinin içine baktım ve konuşmaya başladım.
''Ekin, iyi ki benimlesin. İyi ki benim kardeşimsin.'' Son cümlemle tek kaşı kalkmıştı. ''Kardeş mi? Senden büyüğüm yalnız hatırlatırım. Abi olacaktı o.'' Kahkaha attığım sırada birkaç bakış bize dönmüştü. Bunu umursamayarak devam ettim. ''Aptal kafam nasıl unuturum değil mi? İki aycık büyüktün benden.'' diyerek elimi kaldırarak iki parmağımı göstermiştim.
''Sonuca bakalım güzelim.''
''Egon senden de büyük.''
''Benim gibi malzeme olunca tabii oluyor öyle sen bilmezsin.'' Birden tek elini kaldırarak konuşmasına devam etti. ''Ama sende sıkıntı yok. Üzülme yani sen normalsin. Sadece bizimkiler beni biraz fazla iyi yapmış.'' diyerek duruşunu dikleştirdi. Söylediklerine göz devirirken Ekin tekrar konuşmadan ben konuşmaya başladım.
''Ekinle olan iletişimim gittikçe kopuyor. Egosu onu ele geçirmeden gitsem iyi olacak.'' diyerek iki araba ilerideki arabamı işaret ederek yürümeye başladım. Arkamdan Ekin'in kahkaha atan sesi geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAMIN ESERİ
Akčníİntikam... Beni bu kişi olmaya zorlayan şey intikamdı işte. Basit bir sözcük ama içinde birçok duygu barındırıyor; öfke, kin, acı... Çalınan çocukluğum... O günden sonra içimdeki intikam aşkı bir gram olsun eksilmedi. İntikam ateşiyle yanıp kavrulu...