|Birinci Bölüm|

2.3K 490 178
                                    


Nefes nefese kalmış bir şekilde arkamdaki dallamalardan kaçmaya çalışıyordum. Her şeye, zafere bu kadar yaklaşmışken şimdi onlara yakalanarak bütün emeklerimi yok edemem. 13 yıl önce kendime verdiğim sözü tutmam lazım.

Ne oluyor dediğinizi duyar gibiyim.

Hoop! Başa sarıyorum!

Ben Elisa Hanzade, şu an 23 yaşındayım. Ankara'da yaşıyordum. Tam on yıl önce aksiyonla karışık korku filmlerini aratmayacak şeyler yaşadım. Çok iğrenç, korkunç şeyler. Babam ünlü bir iş adamıydı.

Hatırlıyorum da babamın yurtdışı gezisinden gelirken, bana ondan istediğim yeni oyuncağı almasıyla çok sevinmiştim.

~
"Elisa, bak kızım kim gelmiş?" diye bağıran annemin sesini duyunca odamdan uçar vaziyette çıkmıştım.

Merdivenin başından baktığımda babam olduğunu görünce hemen aşağı inmiştim. Bir haftadır iş gezisindeydi. Onu çok özlemiştim. Ayrıca gelirken istediğim oyuncağı alacaktı. Bu yüzden çok heyecanlıydım.

"Babam gelmiiiş." diyerek babamın kucağına zıpladım. Hemen beni kucağına alarak döndürdü.

Durduktan sonra bana bakarak "Sana istediğin oyuncağı aldım." diyince hemen babamın kucağından inerek heyecanla babama baktım.

"Hani nerede?"

Bavulunu açtıktan sonra elinden hediye paketiyle kaplanmış bir kutu çıkarırken benim heyecanıma dahil olarak "İşte buradaa!" dedi.

Tam elinden almak için uzandığım sırada elindeki paketi arkasına götürdü. Uzanarak almaya çalıştığımda bu sefer yukarı çıkarınca hemen sızlanmaya başladım.

"Ya baba!"
"Önce öpücük." diyerek yanağını uzattığı sırada, yanağına kocamanından güzel bir öpücük kondurdum.

"Al bakalım." diyerek paketi bana uzatınca tekrar saklamasın diye hemen elinden alınca annemle ikisi gülmeye başladı.

Paketi açtığımda içinden tam da istediğim gibi bir hediye çıkmıştı. Tekrar sıkıca ona ve anneme sarılarak öpmüştüm.

Öyle abartılacak çok güzel, şahşahalı bir oyuncak değildi. Peluş bir kediydi. Kedileri çok severim, hatta evde kedi beslemek istediğimi söylemiştim ama annem istemiyordu. Son kez şansımı denemek adına anneme döndüm.

"Annecim nolursun eve bir kedi alalım. Bak her şeyini ben yaparım. Sana hiçbir şey yaptırmam nolursuun..."

Boynumu bükerek ellerimi birleştirmiş ve kafamın yanına koyarak anneme yalvaran bakışlarımı atıyordum.

"Hayır Elisa. Daha kaç kere söyleyeceğim kızım? Kedilere alerjim var benim, bunu biliyorsun... Bu yüzden eve bir kedi alamayız."

Hemen dudağımı büzerek karşı çıktım.

"Yalan söylüyorsun işte. İnsanın hiç kediye alerjisi olur muymuş? Kandırıyorsun beni!" diyerek annemin konuşmasına izin vermeden oyuncağımı da alarak odama çıktım.

Oyuncağıma sanki gerçek bir kediymiş gibi davranıyordum. Ona hayali mamasını vermiştim, beraber odamda gezintiye çıkmıştık, onu diğer oyuncaklarımla tanıştırmıştım, daha nice şey...

Çok eğleniyorum. İyiki babamdan bu oyuncağı istemişim.

Kedimle oynamaya devam ederken duyduğum sesle başımı kapıya çevirdim. Bir silah sesiydi. O anda bütün korku vücuduma yayılmıştı. Elimden kedimi bırakmayarak hemen kapıya yöneldim.
Çok korkuyordum. Korktukça kedime sarılıyordum. Sanki ne kadar çok sarılırsam kötülükler beni o kadar az bulurmuş gibi.

İNTİKAMIN ESERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin