İntikam... Beni bu kişi olmaya zorlayan şey intikamdı işte. Basit bir sözcük ama içinde birçok duygu barındırıyor; öfke, kin, acı... Çalınan çocukluğum...
O günden sonra içimdeki intikam aşkı bir gram olsun eksilmedi. İntikam ateşiyle yanıp kavrulu...
Okurken, o sevimli satır arası yorumlarınızdan eklemeyi unutmayın. Keyifli okumalar :)
...............................................
''Sence de biraz fazla süslenmedin mi? Altı üstü Duru'nun ailesiyle yemek yiyeceksin. Sanki sevgilinin ailesiyle tanışmaya gidiyorsun.''
Rimelimi sürerken durdum ve aynadan, kapıya yaslanmış olan Ekin'e bakarak göz devirdim.
Bugün büyük gündü. İplerin kopacağı gün. Aklımda her şeyi planlamıştım. Bir aksilik çıkmazsa -ki büyük ihtimal çıkacaktı- her şey benim için çok güzel olacaktı. Uzun zamandır beklediğim anlardan biriydi.
Eminim ki Aras ve Adnan Merter bu işten en az hasar alarak kurtarmak için, tüm planlarımı alt üst etmek için ellerinden geleni yapacaklardı.
Bugün Duru'nun en az şekilde yara almasını sağlayacaktım. Ona zarar vermek istemiyordum. Onlar gibi olmak istemiyordum.
''Saçmalama Ekin. Normal giyindim işte. Ayriyeten bir hazırlanma yok yani. Kızların geneli böyle.'' dedim. Öyleydi yani. Fazla süslenmemiştim ki.
Üzerime üst kısmı pudra pembesi alt kısmı siyah renk olan bir elbise giymiştim. Göğüs bölümü kalp yakaydı. Dekoltenin iç ve dış bölümünün her iki tarafından da ince iplerle gelerek omzuma doğru tek bir iple birleşen bir detayı vardı. Bu görüntü omzuma doğru ince üçgenler oluşmasını sağlamıştı.
Etek kısmı da hafif pileli alta doğru açılan tarzdandı. Etek boyu bacağımın bir karış üstündeydi. Elbise çok hoş duruyordu bence.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Elisa ve giydiği kıyafet)
Saçımı da at kuyruğu şeklinde toplamış, önlerden de perçemlerimi çıkarmıştım.
Rimelimi de sürdükten sonra, pembe renkte parlatıcımı da çıkararak sürmeye başladım.
O sırada Ekin de konuşmaya başladı.
''Düşündüm de-'' dediği sıra parlatıcıyı dudağımdan uzaklaştırarak sözünü böldüm.
''Bu yetini kullanabilmene sevindim.'' işime geri döndüğüm sırada Ekin'in yakınan sesi gelmişti kulaklarıma.
''Dalga geçme de dinle iki dakika." dedikten sonra birkaç saniye durdu ve sözüne devam etti. "Duru iyi bir kız olabilir diyecektim.''
Parlatıcımı dudaklarıma sürdükten sonra kapatarak yerine koydum ve Ekin'e döndüm.
''Emin ol, o hepimizden iyi.'' diyerek gülümsedim ve tekrar arkama dönerek uygun birkaç takı aradım. Bulduğum küçük beyaz küpeleri kulağıma taktıktan sonra uygun ayakkabı aramak için dolabıma döndüm.
