Bölüm 4

205 19 8
                                    


İrem'den

Mekandan çıkmıştık ki arkadan bir ses duydum.

"İrem!!"

İsmimi duyduğumda hemen arkamı döndüm ve bana doğru kızgın bakışlarla gelen bir adet Selenay gördüm.

"Selenay?"

"Sen ne yapmaya çalışıyorsun ya. Önce Cenk'i aldın elimden sonra da birinciliğimi Tebrik ederim İrem ..... hayatımı mahvetmeyi çok güzel bir şekilde becerdin tebrik ederim. Ama en çok ne dokunuyor biliyor musun... Biz seninle arkadaştık be dosttuk."

"Benim tek dostlarım bu yanımda görmüş olduğun dört kişi daha olmadı olmaz da. Ayrıca ben mi Cenk'i aldım senin elinden"

"Sen aldın tabii. Bizim arkadaşlığımız neden bitti zannediyorsun" dediğinde tek kaşımı kaldırarak neden dercesine yüzüne baktım

"Sen benim Cenk'e aşık olduğumu bile bile onunla çıktın ya . Onun için kaç gece ağladığımı sen biliyordun. Ya sen bana bunu nasıl yapabildin!" diye bağırdı birden işte iki yıllık öfkesini birden kusmuştu. Ve susacak gibi de değildi

"Biz arkadaştık. Herkesin imrenerek baktığı Korel Üniversitesinin dahi kızlarıydık biz. Ne oldu sonradan he ne değişti! Bu kadar mı nefret ettin benden. Ben ne yaptım ki sana! Neyin intikamı bu. Neyin!

"Senin kıskançlığının başıma açtıklarının intikamı." Dedim ve yürümeye başladım. Sinirliydim ve bunu bastıramıyordum.Karşıma geçmiş pişkince buları söylemesi yetmiyormuş gibi bir de bağırabiliyordu.

"Ya kafam almıyor nasıl bu kadar yüzsüz olabiliyor. Bunları bana söyleyecek cesareti nereden buluyor ya!. Kim veriyor ona bu hakkı!"

"İrem sakin ol!" diyen Damla'ya aldırmadan öfkemi kusmaya devam ettim.

"Hayır sen kimsin ki bana sevdiğim adamı elimden aldın diyebiliyorsun! Bir de ondan nefret etmemin sebebini soruyor! Geri zekalı!"

"Sus artık!"

"Ya senin, benim en güzel günümü mahvetmeye ne hakkın var be!"

"İrem tamam dedim sakin ol bir !"

"Bir de arkadaştık diyor bu mu senin arkadaşlık anlayışın lan! Sen-"

"Ee yeter be bizdeki de kafa sus artık" dedi iki saattir önümüzde yürüyen kızıl saçlı kız.

"Sana ne be !" deyip kızın üzerine doğru yürümeye başladım bir yandan da bağırıyordum "Sana ne! Çok sorun oluyorsa git karşı kaldırımdan yürü o zaman iki saattir yürüyorsun da şimdi mi sorun oldu lan!"

Ben kıza saydırırken Damla'da kolumdan tutmuş beni çekiştiriyordu.

"İrem hadi. Kusura bakmayın sinirleri bozuk biraz."

"Ne bakmayın ya bakın lan kusura da bakın ama bana bulaşmayın."

"Siz karşıdan gitseniz olur mu acaba" diyen Beyza'ya döndüm ve sinirle baktıktan sonra tekrar o kızıl cadıya döndüm

"Gitseniz olur mu değil. Yürüyün gidin diyeceksin Beyzacım"

Kız bana söylenerek karşı kaldırıma giderken bende hala arkasından sayıyordum.

"Uslu dur artık!" dedi Damla tehditvari bir sesle

"Ama-"

"Aması falan yok çocuk musun kızım ya tamam saçma sapan söylendi gitti işte bırak ne takıyorsun"

Sonsuz DOSTLUK!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin