Onlar öyle bakışırken kapı çaldı. Batu ise kaşlarını çatarak
"Bu kim şimdi? " dediğindeyse içimde ki panik tohumları filizlenmeye başlamıştı.
Arda gidip kapıyı açtığında içeri sarı saçlı mavi gözlü ve mankenlere taş çıkaracak fiziğiyle beyaz tenli bir kız girdi. Arkasından da beş tane adam ellerinde bavullarla geldiler ve bavulları kapının önüne bırakıp dışarı çıktılar. Sarışın kız ellerini iki yana açarak salonun ortasında durdu ve "Selam gençler! " deyip otuz iki diş gülümsedi. Arda yanına gidip "Hoşgeldin sarı kız." Deyip sarıldı. Ardından da Çınar ve Uraz la sarıldılar. Demir'e sıra gelince kız gözleriniKısıp konuşmaya başladı
"Hoşgeldin yok mu Çakır? " dedi kısık gözlerine nazaran kaldırdığı kaşlarıyla. Demir ciddi ifadesini takınmaya devam ederken birden gülümsedi ve bir adım yaklaşıp kollarını açtı. "Hoşgeldin deli kız " dedi ve sarıldılar. Ayrıldıklarında kızın elleri hala Demir'in kolundaydı. Ve böyle konuşmaya başladı. "Hiç aramıyorsun ve oğlum. İşin düşmese hiç valla." Dedi gülerek Demir'de "Uzatma kızım." Dedi aynı şekilde gülümseyerek. Kız, Demir'in kollarından çıkıp koltukta oturmakta olan Batu ya doğru yürüdü.
"Batuş?"
"Batuş deme kızım bana Batu benim adım!"
"Tamam be kes!" Dedi ve Batu gülerek ayağa kalkıp sarıldı ona. Hepsiyle sarılması bitince bize döndü ve bana elini uzattı.
"Merhaba. Çağla ben."
" Damla. " dedim hafif tebessüm ederek o sırada Demir'in sesi duyuldu.
"Çağla !" Dediğinde Çağla tek kaşını kaldırarak 'ne var?' Der gibi bir bakış attı.
"Konuşma onlarla. Gerek yok yani. Bu arada kıyafetleri getirdin mi? "
'Birincisi buna sen karar veremezsin Demir Çakır. İkincisi evet getirdim." Dedi ve arkasını dönüp İrem'e elini uzattı.
'Çağla."
"İrem." Dedi ve tokalaştılar.
Çağla hepimizle tokalaştıktan sonra Batu'nun yanına oturdu.
"Hepsi için ayrı bi çanta getirdim ayakkabı ve pijama da var içinde."
"Bu kadar şeye gerek yoktu Çağla abartmışsın." Dediğinde Çağla omuz silkip önüne döndü. Batu :
"Kızlar siz dinlenin isterseniz biraz pijamalarinizda geldi zaten." Dediğinde Batu ya olan minnet dolu bakışlarımın arasından "Gerçekten mi? " diye sormayı ihmal etmemiştim. Bu sorumun cevabı ise Demir'in kalın sesinden geldi.
"Tabiki hayır." Dediğinde Batu dişlerinin arasından "Evet!" Demişti ve ortam gerilemeye başlamıştı. O sırada olaya müdahale eden Çağla'ya şaşkın gözlerle bakıyordum. Bu kız nasıl oluyor da bizim ölüm kadar korktuğumuz adamlarla bu kadar rahat konuşabiliyordu. Nasıl her aklına geleni pat diye söyleyebiliyordu. Hiç mi korkmuyordu? Yada biz bu beş adamı gözümüzde fazla mı büyütüyorduk. "Demir abartma abi ya bırak yatıp uyusunlar işte zaten aynı evdesiniz kapıda da bir sürü adam var bırak azıcık dinlesinler işte." Demir biraz düşündükten sonra "Tamam" dedi. Nasıl yani bu kıza hayır diyemiyor muydu? Bir an "SADECE BİZE Mİ KABADAYISIN MAFYA BOZUNTUSU!" Diye bağırmak istedim. Ama tabiki de bu mümkün olmamıştı.İlk kata çıktığımızda Çınar odaların yerini gösterip aşağı inmişti. Bizde tam yürüyecekken Mesude durup konuşmaya başladı.
"Biz Beyzayla bu katta kalırız kızlar. Siz çıkın üst kata."
"Emin misin?"
"Evet Damla çıkın hadi."
"İyi o zaman çıktık biz."Deyip arkamı döndüm iki adım atmıştım ki Mesude arkamızdan seslendi.
"Kızlar! Bir dakika." Dediğinde ona dönüp ne oldu bakışlarımı sergiliyordum."
"Önce benim odaya gidip bavullarla bakalım. Belki içindekiler olmaz falan. Ona göre yani. Ayarlayalım önce sonra çıkarsınız siz." Dediğinde başımı olur anlamında sallayıp onu takip ettim.
Odaya girdiğimizde bavulları yere attik ve içini açtık. Benim bavulumdaki şeyler biraz boldu. Bu yüzden bavulumu Mesude ile değiştirdim. Beyza'da içindekileri beğenmediğini söyleyip Aslıyla değiş tokuş etti. Bavullarla işimiz bitince ayağa kalktık. Mesude ye dönüp "Biz şimdi çıkıp uyuyalım biraz sonra yine geliriz benim biraz başım ağrıyor çünkü. Sonra görüşürüz."
"Tamam o zaman çıkın siz. Bizde uyuruz biraz. Sonra görüşürüz." Dedi Beyza bende başımı sallayıp elimde bavulla dışarı çıktım kızlarda peşimden tabii.İrem'den
Hepimiz kendimize birer oda seçmiştik. Ve ben şu an bavulda pijama arıyordum. Ciddi anlamda karışıktım. Ve uykunun bunu az da olsa hafifletmesini diliyordum. Şu iki günde yaşadıklarım kolay şeyler değildi ve ben hala küçük çaplı bir şok içindeydim. Ne düşündüğümü bile bilmiyordum ya da ne düşünmem gerektiğini... Ve kendimi yorgun hissediyordum üzerimde nereden geldiğini bilmediğim büyük bir yük varmış ve günden güne artıyormuş gibi... Üzerime giyecek güzel bir pijama sonunda buldum. Ve sevinçle yerimden kalkıp camın önüne geçtim ve perdeyi çekip üzerimi giyinmeye başladım. Tam giyinmiş tişörtümü aşağıdaki doğru çekiyordum ki birden odanın kapısı açıldı...Herkese merhaba yeni bir bölümle karşınızdayım umarım beğenirsiniz herkese keyifli okumalar dilerimm :")
Sınır :
5 vote
2 yorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuz DOSTLUK!!
Mystery / ThrillerBazen bir arkadaş sadece arkadaşın olmaz. Ailenden biri olur, sırdaşın olur, her şeyin olur. İşte öyle arkadaşlarınız varsa onları sakın kaybetmeyin... Neden mi? Nedeni kitapta :'')