Bölüm 13

67 5 3
                                    

Çınar tam içeri girdiği sırada Demir'in sesini duymuştum.
"Çınar! " diye bağırmıştı. Bense korkularimla dolu gözlerle içeri bakıyordum.

Çınar'dan

Demir'in sesini duymamla olduğum yerde çakılı kalmıştım. Arkamı dönüp
"Efendim?" Dedim gayet sakin bir tavırla.
"Bugünlük dışarıdan söyledim. Yarın yemek ve temizlik için birisi gelecek. Şu yemekleri kızlara götürsene sen iyi anlaşıyorsun onlarla."  Dedi kinayeli bir şekilde.
"Ne demek istiyorsun sen." Dedim tek kaşımı kaldırarak
"Bence sen ne demek istediğimi gayet iyi anladın. "
"Demi-"
"Beyler!" Diye yanımıza gelen Çağla ile lafım bölünmüştü bende hızla yürüyüp gittim. Çağla'nın 'neler oluyor? Kavga mı ediyorsunuz?' Gibi sorularla Demir'in başına üşüştüğünü duyabiliyordum. Ama onları takacak durumda değildim şu an. İstediğim tek şey Mesudeyle konuşmaktı. Ona içimde ki her şeyi anlatacaktım. Demir yüzünden bundan zamana kadar birçok şeyden vazgeçmiştim. Bir tek bende değil hepimiz bir şeylerden vazgeçmiştik onun yüzünden. Kardeşimdi ona bir şey demiyordum. Ya da beslediğim bir kinim yoktu ona karşı. Ama yine de... Aşkımdan da vazgeçemezdim. Ve öyle de yapacaktım akşam her şeyi Mesude'ye anlatacaktım. Mutfaktaki paketleri alıp yukarı çıktım. Mesude'nin kapısını tıklattım. Ama ses gelmedi yine vurdum kapıya sonuç yine aynıydı. Kapıyı yavaşça açıp içeri girdiğimde odanın boş olduğunu gördüm. Çıkıp yan odaya girdim. Fakat orası da boştu. Bu sefer de yukarı çıktım. Koridorun sonundaki odadan sesler geliyordu. Hızlı adımlarla oraya doğru yürüdüm. Kapıyı tıklattıtan üç saniye sonra içeriden 'gel' sesi duyuldu. Kapıyı açıp içeri girdiğimde hepsinin yatakta oturuyor olduğunu gördüm. Mesude'ye baktığımda bana gülümsüyordu. Bende ona gülümsedim. Sonra kendime gelip yalandan boğazımı temizleyerek konuştum. "Yemek getirdim size."
"Teşekkür ederiz Çınar. Ama biz yemeyeceğiz." Dedi Damla. Bende şaşkın gözlerle ona bakıyordum.
"Acıkmış olmalısınız uzun zaman oldu."
"Sağol aç değiliz."
"Peki ben yine de buraya bırakıyorum. Siz bilirsiniz." Dediğimde Mesude bana gülümseyerek teşekkür etti bende ona  gülümseyip odadan çıktım. Odadan çıktığımda hala salak salak sırıtıyordum. Bu kız cidden aklımı başımdan alıyordu.

Damla'dan
"Sizin bilemem valla ama ben açım." Diyerek poşetlere saldırmış Mesude kızgınca bakıyordum. Salak arkadaşım yiyemediği bir yemekle aynı ortamda olduğu  zaman sakin kalamıyordu ve şuan olduğu gibi paketlere saldırıyordu.
"Mesude! Yavaş ye!"
"Acom yo nopiyim?" Yemek yerken ağzından çıkan kelimelerde çok düzgün olmuyordu haliyle.
"Ağzında yemek varken konuşmak  boğulacaksın!"
"Sono ne bo!" Derken öksürmeye başladı.
"Alo işte! Dedim ben ama !" Diye cırladım ve sırtına vurmaya başladım. Bir dakika sonra öksürüğü kesilmişti ama Mesude sanki az önce boğulan o değilmiş gibi hunharca yemeye devam ediyordu.
"Artık bisi demiyorum Misu ne yaparsan yap !"
"Osobot olor." (isabet olur dedi sjssks. )
"Neyse kızlar bırakın şunu da siz aç mısınız? " Dedim hepsine teker teker baktıktan sonra.
"Ben çok aç değilim zate-"
"Aman sen aç olma İrem. Şaşırdık mı kızlar?" Dediğimde hepsi bir ağızdan
"Hayır!" Diye bağırdı. Mesude'ye dönüp
"Sen sus! Yemeğini ye hadi!"
"Ya Damloş ya!"
"Mesude!" Dedim tek kaşımı kaldırarak
"Niye kızdın ki simdi? " dedi bebek gibi o sırada ağzına bir lokma pizza daha atmıştı.
"Soruyor musun? Hep aynısını yapıyorsun Misu bekle iki dakika bizde yiyeceğiz herhalde saldırma öyle sinir oluyorum biliyorsun."
"Ama siz öyle yemeyeceğiz falan deyince."
"Sanki bilmiyorsun Mesude."
"Özür dilerim." Dedi yine bebek gibi bende önce kaşlarımı çattım sonra hemen gülümsedim ve onun gibi bebekçe konuşarak
"Affettim ki." Dedim ve bir pizza dilimi alıp ağzına soktum. "Olsun Sen yine de sus. Ye sen. Boş ver." Dediğimde kafasını sallayıp yemeye devam etti.
"Ben açım" dedi Aslı. Beyza'da ona katıldığını söylemişti. İreme döndüğümde başını hayır anlamında salladı.
"Bazen fotosentez mi yapıyorsun diye düşünmüyor değilim biliyor musun İrem."
Dediğimde hep beraber gülmeye başladık. "Tamam o zaman yiyelim biz bu da baksın." Dedim ve paketleri açtım.
 
    Yaklaşık on beş dakika sonra hepimiz bir yere serilmiş tavana bakıyorduk. İrem'e zorla yedirdigimiz pizzanın kutusu da şu an tam ayağımın altındaydı.
"Hayat ne acayip lan." Dedim tavana bakmaya devam ederken
"Harbiden ya su halimize bak. Oysaki hayaller hayalle-"
Beyza sözünü tamamlayamadan İrem söze girmişti.
"Hemen karamsarlaşmayın kızım ya. Çıkacağız buradan. Sonra ben evdeki tüm salamları, sosileri atıp yerine hep böyle  sağlıklı yeşil şeyler alacağım."
"Hayatta izin vermem. O dolaba dokunamazsın İrem. Yemin ederim gebertirim seni. Salam ve sosislerimle arama girersen tabak kırarım lan yüzünde. Sonra estetikçilerde ömrünü çürütür evde kalırsın. Ona göre. "
Dediğinde hepimiz şaşkınca Mesude'ye bakıyorduk. İçinden bir canavar çıkmıştı resmen.
"Mesude. Sakin ol kuzum. Yok bir şey. Merak etme salam ve sosislerin evde seni bekliyor. İrem şaka yapmıştı zaten. Dimi İrem." Dedim ortamı yumuşatmaya çalışarak korkuyla sırıtırken.
"Hıhı tabi tabi şaka sonuçta. Çokta dikkate almamak lazım öyle değil mi." Dedi o da aynı şekilde korkuyla  sırıtarak.
"Aa evet evet alma dikkate. Dikkate alma sen. Alma yani. Boş ver. Şey yapma. Alma."
"Tamam kızlar sakin olun. İyice mala bağladınız." Dedi Aslı
"Mesude yüzünden." Dedim bende.
" Ben ne yaptım be!"
"Sus be!"
"Tamam kızlar sakin. Damla hadi sen çöpleri indir şu falan iç. Bi sakinleş "
"Olur. " Deyip ayaklandım. Kızlarda yanlarında duran kutuları poşetleyip bana verdiler. Bende kapıdan çıktım.
Merdivenlerden inmiş mutfağa geçecekken gözüm salona takıldı. Mutfağa arkası dönük olan beyaz renkli koltuğa.



















Şaka şaka burada bitirmedim :")

Batu ve Çağla yanyana oturmuş konuşuyorlardı ama aralarında 3 cm kadar olan bir farkla. Resmen dipdeydiler. Çağla arada bir gülüyordu ama Batu ifadesizdi. Tam karşındaki televizyona bakıyordu öylece televizyon açık değildi fakat Batu çatık kaşlarıyla oraya bakıyordu. Kafamı sallayıp kendime geldim ve yürümeye başladım.Tam mutfağa girecekken Çağla'nın 
"Ya Batuş ya." Dediğini duydum. Olduğum yerde kalmıştım. Neden bilmiyorum ama sinir olmuştum. Hemen kendime çeki düzen verip mutfağa girdim ve önce elimdekileri atıp sonra bir büyük bardak su içtim. Yetmedi bir bardak daha içtim. Ve hızlı adımlarla merdivenlere ilerledim.
Odaya girdiğimde Mesude ayaktaydı. "Nereye" dedim.
"Gidelim ya mayıştım yemek yiyince biraz uyurum belki." Dediğinde başımı salladım. Ve Beyza'ya dönüp " Beyzoşum sen bize azıcık müsaade etsene ben bir şey konuşacağım İremle sen yarın kalırsın onun yanında." Dedim Beyza'da "Tamam." deyip kızlarla beraber odadan çıktı.
"Noldu Damloş hayrola?"
"Ya İremö sana bişey soracağım."
"Sor tabi. "
"Az önce aşağı indim ya. Batu'yla Çağla oturuyorlardı koltukta ama böyle baya yakın oturuyorlardı. Sonr-"
"Sende böyle bir uyuz oldun dimi."
"Evet."
"Himm anladım. Ya kızım şimdi ne olduğuna da bağlı biraz. Şimdi Batu'dan hoşlanma ihtima-"
"Hayır hayır hayır. Allah korusun İremö ne diyorsun sen. Töbe töbe hem de onunla. Yok lan. I-ı."
"Kızım bi sakin ol. Öyle demedim ki zaten.  Öyle bir şey olsaydı dedim."
"Hee."
"Yaa. Yanlış anladın sen. Neyse bak şimdi."

Çınar dan
Kararımı vermiştim. Tamamdı artık. Yapacaktım. Derin bir nefes alıp merdivenleri çıkmaya başladım.
Mesude'nin kapısının önüne geldiğimde tekrar bir nefes aldım ve kapıyı bir kere tıklayıp içeri girdim.
"Müsait misin?"
"Evet, gelebilirsin." Dediğinde içeri girip yatağının yanında ki tekli koltuğa oturdum.
"Nasılsın ?"
"İyiyim Çınar. Sen nasılsın?" Dedi niye geldiğimi anlamayarak.
"İyiyim teşekkürler. Şey. "
"Ney."
"Bir şey söyleyeceğim."
"Söyle."
"Şey... Eee. Şey. .."
"Evet Çınar dinliyorum."
"Tamam bir çırpıda söyleyeceğim ona göre."
"Tamam."
 Gözlerimi yumup"Mesude ben senden çok hoşlanıyorum." Dedim.

Keyifli okumalar dilerimm :")

Sonsuz DOSTLUK!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin