Bölüm 12

66 5 4
                                    

Bense çivi gibi çakılı kalmıştım olduğum yerde.
  Kızlar içeri girdiğinde Damla kolumu tutup beni sarsmaya başladı.
"İrem... İrem! "
"Hı?" Dedim ona bomboş gözlerle bakarken.
"İyi misin? Ne oldu? Bir şey mi yaptı sana!?"
"I-ı" dedim yine ifadesiz bir sesle donmuştum resmen.
"İrem konuşsana!" Diye bağırdı Mesude
"B-bisey yapmadı. A-ama"
"Aması ne !"
"Y-yapacak."
"Nasıl yani?"
"B-bana ya ö-ölür ya da b-benim O-olursun dedi." Cümlemi tamamladığımda gözümden bir damla yaş aktı. Ama hala ifadesiz bir şekilde boş boş Damla'nın yüzüne bakıyordum. Oda hemen bana sarılmışti. Bende hıçkırıklara boğulmuştum.
"Şş tamam ağlama. Sana hiç bir şey yapamaz tamam mı? Sakin ol. Hem biz ne güne duruyoruz burada hı? O blöf yapmıştır sana. Takma  kafana tamam. Kaçacağız buradan. Merak etme gideceğiz."
"İyi ki varsınız. " dediğimde hep beraber
"Sende!" Diye bağırdılar bende dördüne birden kocaman sarıldım. Onlar olmasaydı yaşadığım hiç bir şeyi bu kadar kolay atlatamazdım. Her anımda yanımdalardı. Ailemdi onlar benim. Kardeşlerimdiler. Olmazlarsa olmazdı. Yapamazdım. Bu kadar kolay tutunamazdim. Ama sayelerinde bugün buradayım. Yer itibariyle gurur duymuyordum ama bugün yaşıyorsam onların sayesindeydi.
"Hadi bakalım yeter bu kadar duygusallık şimdi biraz eğlenelim." Dediğinde hepimiz şaşkınca Beyza'ya bakıyorduk. Böyle bir yerde ne kadar eğlenebilirdik ki ?

     Yaratıcı arkadaşımız Beyza sayesinde şu an benim odamda sessiz sinema oynuyorduk. Bu iyi gelmişti. Gülüyorduk ve -burada ne kadar olursa artik- eğleniyorduk. Saatin kaç olduğunun farkında değildik ama hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı. Ve midem aç olduğuna dair sinyallerine başlamıştı. Kızlar bana  dönüp sıra sende dediklerinde omzumu silktim ve başımı öne eğdim. Kızlarında yüzü düşmüştü. Beyza yanıma gelip yüzümü ellerinin arasına aldı. 
"Takma  kafana." Dedi yumuşacık bir sesle. "Bak biz buradayız. Yanındayız. Sen neler atlattın bu ne ki dimi ama?" "Bu kadar güçsüz olamazsın İrem Çağlayan! İzin vermiyorum tamam mi.  Hem bak ne yaparız biliyor musun? Bu gece ben senin yanında kalırım beraber uyuruz. Korkacak hiç bir şey yok. O Kızı görmedin mi. Nasılda korkusuz, cesur davranıyor o mafya bozuntularına karşı. Demek ki bu şahıslar insan yemiyormuş öyle değil mi. Sen onlara karşı çok cesursun. Böyle  hissettmiyor olabilirsin ama dışarıdan öyle gözüküyor. Sakın ama sakın kendine verdiğin sözü unutma tamam mı! Ne olursa olsun asla gerçek duygularını belli etmeyeceksin. İçinde ne olduğunu asla bilmeyecekler! Anladın mı beni!" Dediğinde gözümden akan bir damla yaşı elimin tersiyle silip burukça gülümsedim.
"Teşekkür ederim Beyzoşum sayende daha iyi hissediyorum."
"Gel buraya deli kız."Deyip sarıldı bana. Ayrıldığımız da bende gülümsemeye çalıştım ve
"Ben onlardan korkmuyorum ki ben sadece bulunduğumuz duruma göre... Aslında ben sadece... Off."
"Tamam canım zorlama kendini aklına gelince söylersin."
"Hıhı... Şey işte zaten ben onlara karşı cesurum seninde dediğin gibi  ya da elimden geldiğince böyle olmayacaktı çalışıyorum bilemiyorum. Ama benim kendi içimde halledemedigim tek bir şey  var o da... Geriye dönmek korkusu..." dedim. Evet tam olarakta buydu işte içimde ki 'ya her şey yeniden eskiye dönerse korkusu.' Aslında tek sorun buydu.
"Hayır hayır. Böyle düşünme. O günler geride kaldı artık.  Buradan çıkınca her şey çok güzel olacak sadece 3 ay. Sabret tamam mı. Güzel günler günler bizi bekliyor sarışın." Dedi Aslı bana cidden çok iyi hissettiriyorlardi. İyi ki varlardı işte. Ötesi yoktu. İyi ki varlardı...

Arda'dan

Çınarla bahçede oturmuş iki saattir onun benimle konuşmak istediği konuyu konuşmasını bekliyordum ve artık cidden sıkılmıştım.
"Çınar! Yeter artık lan söyle artık ne söyleyeceksen iki saattir oturuyoruz şurada! Dökül hadi!"
"Off... Tamam ama bir çırpıda söyleyeceğim ona göre."
"Tamam!"
"Arda ben aşık oldum!" Dediğinde gülmeye başlamıştım Çınar ise ters ters bana bakıyordu. Hala gülüyordum ama bu gülüşüm Çınar'ın sesi ile son bulmuştu.
"Cıvıma lan hemen! Adam gibi bir şey anlatmaya çalışıyoruz şurada iki dakika adam ol!"
"Tamam tamam... Ee kime peki?"
"Mesude."
"Hee tama- Ne..! Kime dedin!"
"Mesude'ye Arda Mesude'ye. "
"La- Bizim kaçırdığımız kızlardan biri değil dimi Çınar."
"Onlardan biri kardeşim. Esmer olan."
"Abi saçmalama sen kimsin onlar kim! Delirdin mi sen !" Demir duyarsa ne olur bir düşün istersen ! "
"Eee yeter be! Demir! Demir! Demir! Hep Demir anasını satayım. O piç kurusu yüzünden aşkımı yaşayamayacak mıyım lan ben! "Dediğinde ayaklanmıştı ve gözleri öfke saçıyordu.
"Tamam kardeşim sakin ol. Otur şöyle bir." Dedim oda arkasını dönüp bir iki adım attı ve sakalını sıvazladı.
"Çınar! "
"Tamam abi. Sakinim. Ama yine de vazgeçmeyeceğim. Mesude'ye söyleyeceğim. Demir yüzünden bundan da vazgeçemem."
"Tamam abi nasıl istiyorsan öyle yap. Ve merak etme ben hep arkandayım."
"Eyvallah kardeşim."Dediğinde başımı salladım. Oda gülümseyip içeri girdi.
Çınar tam içeri girdiği sırada Demir'in sesini duymuştum.
"Çınar! " diye bağırmıştı. Bense korkularimla dolu gözlerle içeri bakıyordum.

Herkese merhabaa yepisyeni bir bölümle karşınızdayım herkese keyifli okumalar dilerimm. :")

Sınır yok. Siz ne zaman isterseniz o zaman gelecek :")

Sonsuz DOSTLUK!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin