İrem'den
"Na-nasıl yani " dedim titrek bir sesle. Korkmuştum. Bizi bırakmayacak miydi şimdi. Beynimin uyuşmaya başladığını hissettim. Kulaklarım duyduklarını beynime iletemiyordu. Algilayamiyordum sanki. Düşünme sistemim çökmüş, İdrak yolları enfeksiyonu yaşıyordum. Bu insanların elinde bir saat sonramin bile garantisi yoktu. Hatta bir saniye sonramin bile...
"Kendinde misin sen ?" Diye sordu Demir. Omzumu dürtüklerken. Bende karşımdaki psikopata alık gibi bakıyordum ve ağzımdan sadece
"Hı?" kelimesi çıktı.
"Hadi ama o kadar da manyak değilim." Deyip ayaga kalkti. Ama sen yine de benimle iyi geçinmeye bak... Sadece bir tavsiye dövmeli, korkmana gerek yok..." dedi ve arkasını döndü. Bir adım attıktan sonra arkasını dönüp tekrar konuştu "Ama bir dakika ya sen yine de kork yani bir özgüven patlaması falan yaşarsan iyi olmaz... " dedikten sonra hızla çıktı odadan bense korkularimla ve düşüncelerimle baş başa, bu karanlık odada öylece kalmıştım...Damla'dan
Şu Uraz mıdır nedir çocukta Demir'e benzemeye çalışan bir hava var onun gibi otoriter, manyak bir tip. Kardeşler mi acaba... Demir dedim de adam harbiden geldi ya .
"Uraz..! Bak buraya bir!"
"Geliyorum! Batu sahip çık şunlara adam akıllı dursunlar yerlerinde. En ufacık bir şeyde seni sorumlu tutarım ona göre. "
"He he. Tamam git hadi." Dedi Batu alaycı bir ifadeyle Uraz buna sinirlenmiş olacak ki dişlerinin arasından "Batu" diye tısladı. O sırada Demir'in bağırışı doldurdu depoyu "Uraz!!" dediğinde Uraz koşar adım gitti bizim yanımızdan Batu'da arkasından yüzünü buluşturarak baktı.
"Buda kendini bişey zannediyor. Pabucumun mafyası" dediği şeyle gözlerim yerinden çıkacak gibi olmuştu.
"Ma-mafya mı? " dediğimde Batu bana döndü. Söylediği şeyin farkına varmış olacak ki telaşlanmış gibi gözüküyordu.
"Mafya derken öyle espri anlamında yani yoksa mafyalik kim biz kim öyle değil mi? Zate-" Batu'nun çırpınışları Arda'nin sesiyle son bulmuştu.
"Oğlum geri zekalı mısın sen! Bunu söylediğini Demir duyarsa ne olur bir düşün bakalım!'
"Yaşamam büyük ihtimalle "
"Yani! "
"Öf ya! Ne yapayım abicim sinirimi bozdu şu birden ağzımdan çıkıverdi işte. Tüm suç Uraz'ın"
"Hee Batu, Demir'e de Uraz yüzünden oldu dersin o da : Aşk olsun Batucuğum ben zaten senin suçlu olmadığını biliyorum yine Uraz'ın suçudur her zaman ki gibi dimi ama... Diyecek değil mi ? Yaktın kendini Batu "
"Ulan zaten kalbim burnumda atıyor daha da korkutmasana"
"Gerçekler acıdır abicim"
"Off"
Demir'den
"Kızlar beni o şerefsizi döverken görmüşler."
"Ne!"
"Duydun işte. Onları bırakamam Uraz."
"Demir saçmalama ne yapacaksın beş tane kızı depoda mi yaşatacaksin kendine gel! Bırak gitsinler işte. En kötüsü yani ne biliyim tehdit falan ederiz polise gitmezler. "
"Onları bırakamam Uraz! Anladın mı! Yapamam! "
"Peki daha iyi bir fikrin var mı kardeşim "
"Bilmiyorum ama bulacağım "
"Acele et!"
"Tamam dedim Uraz!" Öyle bir bağırmıştım ki sesim yankı yapmıştı Uraz'in susmuş öylece yere bakıyordu. "Uzatma!" dedim daha kısık bir sesle
İrem'den
Düşünüyordum. Hala... En sonunda kendime bu kadar eziyet etmenin saçmalık olduğunun farkına varmıştım ve yavaşça ayağa kalkıp yine aynı yavaşlıkla kapıya doğru yürüdüm...Dışarı çıktığımda gelen ışığa karşı yüzümü buruşturdum. Çıktığım oda o kadar da karanlık değil gibi geliyordu ama...
Her neyse yan tarafa geçtiğimde çocuklardan biri ayakta dolanıyordu. Demir olmasa da arkadaşlarından da çekinmiştim ve yavaşça içeri girip Damla'nın yanına oturdum.
"Neler oluyor? " diye sordum kısık sesle
"İrem, kızım bunlar mafyaymış lan."
"Ne!" diye çığlık attım birden ve o sırada Demir içeri girdi.
"Ne oluyor burada"
"Y-yok bir şey " dedim düzgün çıkmasına özen göstersem de çatallaşmasına engel olamadığım sesimle.
"Neyse... Şimdi-" Demir'in sözünü Arda'nin sözü böldü
"Demir kusura bakma abicim ama acilen konuşmamız lazım "
"Tamam "
Demir'den
"Arda! Ne söyleyeceksen söyle işte hadi işim gücüm var "
"T-tamam ama sakin ol"
"Arda!"
"Tamam tamam... Şey"
"Ney"
"Batu. Mafya olduğumuzu ağzından kaçırmış olabilir"
"Olabilir derken" dedim tek kaşımı kaldırarak
"Kaçırdı diyeyim."
Sıkıntı dolu bir nefes verip içeri girdim ve aynı yerime oturdum.
"Şimdi... Her şeyi öğrenmişsiniz hatta öğrenmeniz gerekenden daha fazlasını öğrenmişsiniz" dedim Batu'ya bakarak idare kafasını öne eğdi.
"Yani bu demek oluyor ki bizim misafirimizsiniz"
"Na-nasıl ne kadar süre" dedi sarışın kız
"Üç ay kadar" ve beklediğim gibi hepsi birden
"Ne!" diye cırladı
"Peki niye üç ay. Yani ne olacak üç ayın sonunda."
"Üç ay boyunca istediklerimizi yapar akıllı kızlar olursanız serbest kalırsınız he aksi olursa-"
"Aksi olursa ne! Öldürecek misin beni, bizi! Cevap versene manyak herif! Üç aymış değil üç ay üç saniye bile kalmam senin yanında anladın mı beni! Ben senin bildiğin kızlardan değilim Demir üç ay sonra mendil gibi kenara atacağın birisi değilim! Hele oyuncak hiç değilim tamam mı! Kendine gel ! Karşında her istediğinde tehdit edebileceğin ya da canın her sıkıldığında bir kukla gibi oynatacağın biri yok anladın mı! Yeter iki gündür canıma okudun be! Sus artık tamam mı bana emir vermeyi kes artık ben bu yaşıma kadar kimseye eyvallah etmedim mafya bozuntusu anladın mı! Ve şunu bil ki sana da asla boyun eğmeyeceğim ! deyip yürümeye başladım. Çok fazla bağırmıştım ve boğazım acıyordu bunu umursamadan yürümeye devam ettim kapıyı tam açıyordum ki bir an dünyanın döndüğünü hissettim. En son duydum şey ise Demir'in adımı bağırmasıydı gerisi karanlık....Herkese merhaba yeni bir bölümle karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz .
Bu arada yeni kapak için arkadaşım Da24stt ' ya çok teşekkür ediyorum.Yorum ve votelerinizi lütfen eksik etmeyin .
Keyifli okumalar dilerimm :")
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuz DOSTLUK!!
Mystery / ThrillerBazen bir arkadaş sadece arkadaşın olmaz. Ailenden biri olur, sırdaşın olur, her şeyin olur. İşte öyle arkadaşlarınız varsa onları sakın kaybetmeyin... Neden mi? Nedeni kitapta :'')