BÖLÜM 9

132 82 21
                                    

RÜYA DURGUN..

Şirketten çıkıp, durağa doğru ilerlemeye başladım. Kafam baya bir doluydu napacam orasını hiç bilmiyorumdum. Neyse eve zaten gidip, babaanne'mle konuşurum. O herşeyin  daha iyisini bilir, sonuçta herşeyi yaşamış ve görmüş birisi. Otobüsüm gelmişti atlayıp, kartımı okuttum bu otobüslerde hep böyle neden tıklım tıklım ileri gidene kadar boğulcaktım. Zor kendime yer buldum. Bir yerleri tutmam lazımdı, yoksa yere kapaklana bilirdim.
Yavaş yavaş insanlar iniyordu. Bende kendime yer bulup oturdum. Bizim mahallenin durağına az kalmıştı. Kalkıp kapının önünde durdum.  Durunca hızla indim, babaanne'm bugün tek ti korkuyordum. Öyle bir yürüdüm ki nasıl vardığı mı bile hatırlayamadım..
Bahçe kapısında içeriye girip' anahtarla kapıyı açtım. Ayakkabılarımı köşeye fırlatıp;

"Babaanne !!" ses yoktu. Yutkunamıyordum. Bir kez daha bağırdım yine ses yoktu, gözlerim doldu yavaş adımlarla ilerledim. Odasına çıktım. Kapının kulpuna elim varmıyordu. Açamıyordum ama cesaretimi toplayıp yavaş bir şekilde açtım açmamla bağırmam bir olmuştu.

"Ba-ba-an-ne " kekeleyerek demiştim. Çünkü babaannem yere yüz üstü düşmüştü. Yanına koştum dizlerim kendiliğinden çökmüştü zaten. Dönderdim yüzünü anlında hafif şişlik ve morartı vardı. Öptüm orayı, kalkması için sarstım.

UYANMADI...

Oda gitti oda bıraktı beni. Birşey yapamadım o kadar bağırmıştım ki hareket etmek bile içimden gelmiyordu. Yaşamak acaba kim için yaşamak ? Kimsem yokti ki. Beni sabahları öpücüklerle, güzel sesiyle uyandıran ne annem, eve geç geldiğimde "neredesin ! bu saate kadar" diyen bir babam ne de sabahları tontişim diye seslendiğim bir babaannem vardı. Yoktular ne annem, ne babam nede babaannem!!

Kimsesiz büyümek çok zor bir hayat. Düşünsenize anneniz ve babanız ölmüş ama bir mezarları bile yok. Gidip mezarında ağlayamıyorsunuz, dertleşemiyorsunuz. Çok zor şimdi yanımda Ayten abla'yla Mahmut abi vardı. Cenaze işlemleri başlıcaktı. Bir yandan Mezarı kazıyorlar, bir yandan babaanne'min tabutunu getiriyorlardı. Durup bakmaktan başka birşey yapamıyordum. Gözlerimin önünden götürdüler, kazdıkların mezarın yanına bırakıp, kapağını açtılar. Tontişim beyaz kefenin içindeydi. Ona bakınca bir anım canlandı.

"Rüyam benim. Ne de güzel olmuşsun sen." babaannemle çarşıda gezerken bir vitride beyaz bir elbise görmüştüm. Onu isteyip durdum. Babaannem komşularından biraz  borç para alıp bana almıştı. Bende hemen giyip karşısına çıktım. Gözleri dolu dolu bana bakıp;

"Daha ben kızımı, bembeyaz gelinlikle görcem." demişti.

Şimdi ise ben onu bembeyaz kefeniyle görmüştüm. Açıtıyor işte o benim kardeşimdi, annemdi,babamdı, dostum du, herşeyimdi. Ama şimdi oda yok. Aldılar onu derin çukura bıraktılar gitmek istedim. Bırakmadılar, üstüne toprak atıyorlardı. Bağırdım atmayın o üşür dedim dinlemediler beni. En son işlerini bitirip gitti adamlar. İlerledim başucunda oturdum. Toprağa sarıldım. Herkes benim hakkımda konuşuyordu. "Sonunda bu da gitti ne yapcak kız tek başına" "Evlensin kurtulsun bence" birden;

"Defolun gidin beni acımla tek bırakın istemiyorum kimseyi defolun." boğazım ağrımıştı. Sert bir şekilde yutkundum, herkes birer birer gitmeye başladılar. Biri omzuma dokundu. Geri ittim "DOKUNMA"  o kadar sert bağırdım ki arkamdaki kimse bir iki adım geri gitti. Ama sonra geri geldi kolumdan tuttu kaldırdı. Ona dönmemle gözlerimi kocaman açamam bir oldu;

"Salih bey !"  onun burda ne işi vardı. Nerden duydu ki ?

"Başın sağolsun kızım. Mahmut aradı söyledi. Bende geleyim dedim. İyi misin ? Pardon bende kafa kalmadı ne dedigimin farkında değilim." yüzünü buruşturmuştu. Yürüyemiyordum, dizlerimi artık taşıyamaz oldum. Yere yığılırken sanki babaannem'i gördüm gibiydi...




YENİ BİR BÖLÜM YENİ BİR  HEYECAN. OKUYUP YORUM YAPIP BEĞENİN 😘

BİTMEYEN SEVDAMIZ #WATTYS2016 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin