BÖLÜM 10

123 78 13
                                    

Salih haznedar

"Ah aras ah! Ne yapcam ben seninle, biraz beni de düşün." restmen 1 saattir karşımda duran, oğluma nutuk çekiyordum. Bana bakıp birde ukala ukala sırıtması vardıya katliyam sebebim.  Ne olurdu kuzey gibi işine, gücüne baksa.. Tabi boş duvara söylüyorum ben. Birde ayak ayak üstüne atıyor sıpa seni, yerimden kalkıp karşısına dikildim. Kafasını yukarı kaldırıp, tek kaşıyla bana baktı;

"Bazen keşke sen değilde, kuzey oğlum olsaydı." dememle sinirle yerinden kalkıp, karşıma dikildi "

"O zaman git kuzey'i oğlun yap bana karışma." yanımda koltuğa tekme atmıştı. Elimi sinirle yüzüne vuracağım sırada kapı çaldı. Asılı kalan elimi aşağıya indirdim. Yerime geçip gel komutu verdikten sonra Ayas' a bakıp gitmesini söyledim. Bana bakıp birşey demeden gitti gelen mahmut'tu.

"Efendim izniniz olursa taziyemiz varda gidebilirmiyim ?." gözlerindeki hüznü ben bile şurdan fark etmiştim.

"Başın sağolsun. Mahmut kim ki yakının mı ?"

"Evet efendim. Rüya vardıya onun babaannesi vefat etmiş."  boğazımda bir şey düğümlenmiş gibi öksürük krizlerine girdim.

"Efendim iyi misiniz ?"

"İyiyim mahmut gidebilirsin." bana bakıp kafasını salladı ve çıktı. Benimde gitmem gerekiyordu. Kalkıp ceketimi elime alıp çıktım. Kuzey de elinde dosyalarla bana geliyordu.

"Amca, nereye ? Bende yanına geliyordum." elindeki dosyaları bana uzatıp;

"Bunlar sunum dosyaları yarım saat sonra adamlar geliyor amca."

"Toplantıyı iptal et, evlat taziyeye gitmem gerekiyor."  şaşırmıştı çünkü bu  zamana kadar iptal ettiğim hiçbir toplantı olmamıştı. Bana bakıp kaşlarını kaldırdı iki tane aras var zannettim. Birşey söylemesine fırsat vermeden asansöre bindim.
Asansör zemin kata indikten sonra dışarıya çıktım. Arabam kapının önüne gelmişti bile binip mahmut gilin evine sürmeye başladım. Neden ben bu kıza bu kadar önem veriyordum ki . Torunuma bakması için mi ? bir ton dadı vardı oysa her neyse geldiğimi önümde duran araba farkına vardıtmıştı. Arabadan inip etrafa baktım. Bir kalabalık vardı, ilerleyip taziyenin nerde olduğunu sordum. Herkes mezarlıkta deyince yeri sormayıda ihmal etmedim. Oraya girince irkildim. Ne zaman mezarlık görsem aklıma o olay geliyor. Her neyse kafamı iki yana salladım. Rüya ilerde ağlıyordu. Yanına gidip dokundum. Bana dokunma diye bağırdı. İki adım geri gittim ama sonra yine kolundan tuttum bana baktı şaşırmıştı burda neden olduğumu sorunca mahmut söyledi dedim. Sonra kucağıma düştü bayıldı galiba hemen kucaklayıp, evine doğru yol aldık mahmut kapıyı açıp kanepeye uzattırdım. Sonra eve bakmaya başladım. Yıkık bir tek katlı müstakil bir evdi. Her eşya sanki 80 90lardan kalmaydı. Buzdolabını açtığımda çürümüş yiyecekleri gördüm. Biz o kadar yiyecekleri yiyemiyoruz, bunlar ise çürümüş yiyeceklerinden başka birşey yiyemiyorlar. Bir an eskiler geldi aklıma bir zamanlar bizde böyle fakirdik o sıralar 15 16 yaşlar arasındaydım. Her gün annem sağda solda bulduklarını bize getirir yerdik, ben hep isyan eder yemezdim ama kardeşim şükür etmemiz gerektiğini söylerdi. Ben ise diğerlerinde farkımız ne diye hep annemin başının etini yerdim. Babam ise bizi bırakıp defolup gitmişti hayla onun bu yaptığı piçliği hatırlayınca,  sinirlerim alt üst oluyor.

"Efendim, kız kendine geldi." birden irkildim. Tamam anlamında kafamı sallayıp içeriye girdim.

Rüya Durgun..

Anne, ne olur gitme bak babaannem de gitti tek kaldım. Sende gitme anne ne olur baba bari sen gitme.. Baba babaaaa...

Ah başım ne oldu bana, ayten abla'nın gözleri dolmuştu. Gözlerimin içi yanıyordu restmen annemi görmüştüm rüyamda sonra babamı. Etrafıma baktığımda evimdeydim. Beni tam babaanne'min yattığı kanepeye uzandırmışlardı. Ayak sesleriyle sağa baktığımda salih bey'i gördüm yanıma gelip, sandalyede oturdu gözlerinde hüzün vardı birde acıma duygusu. Birinin bana acıyarak bakmasından hele ki o durumdayken medet umması.  Nefret ettiğim en büyük şeylerden biriydi.

"Rüya, kızım başın sağolsun. Ne zaman birşeye ihtiyacın olduğunda bana gelmeye çekinme." ona bakıp başımı salladım kimseyle konuşmak dahi istemiyorum  bunu onlar da anladı ki hepsi birden kalkıp gittiler tek kalmıştım her zaman korktuğum bir duyguydu. Tek kalmak tek yaşamak her zorluğu tek başına geçirmek. Babaannemin yastığına sarıldım tek tek düşen damlaların üstüne düşmesine izin verdim.

Yeni bir bölüm sizlerle okuyup yorum, beğeni yapmak o kadar da zor değil, değil mi ?
Vote ve yorum yapmanızı bekliyorum.👋💜💜😘😘

BİTMEYEN SEVDAMIZ #WATTYS2016 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin