BÖLÜM 19

48 25 10
                                    

MULTİ:ARAS HAZNEDAR

ARAS..

Bir anda, aklıma gelen fikirle durmuştum ki kızın bana çarpmasıyla hızla arkamı dönüp, belinden yakaladım. Bir an bir şey hissettim tarifini anlat deseler tıkanıp kalırım o derece. Daha sonra yavaşça, ellerimi çektim hızla önüme dönüp merdivenleri çıktım. Melis'in odasına geldiğimizde kapıyı tıklatıp içeriye girdik. Melis oyuncaklarıyla oynuyordu. Bizi görünce, küçük çaplı bir el çırpmayla gülmeye başladı. Rüya, hemen yanına gidip, oturmuştu. Bende onları yanlız bırakıp odama girdim. Montumu çıkartıp, yatağın üstüne attım. Akşam yemeği için, aşağıya indiğimde, şaşırdım ne ara inmişlerdi. Hemen gidip kızın, tam karşısında oturdum, hadi ama sadece gıcıklık olsun diye yanii.

"Bence, etrafı yeme yemeğini ye." gülmemek için zor tutuyordum kendimi önce ne olduğunu anlamamış olacak ki, bana aval aval bakmaya başladı. Yerim ya tipe bak, ne diyorum lan ben.

Sakin geçen akşam yemeğin ardından, melis'in oyun isteği üzerine, ben seferber olmuştum. Neymiş dayı sen olmazsan oyun olmazmış, çok karizmatik bir yapım olduğu için işte.

Odasına geçmemizle başlamıştı evcilik oynumuz. Melis'in oyuncak fincanlarına yalandan çay varmış gibi doldurup, bana veren kıza baktım, off maskara olduk. Alıp içende varmış gibi ağzımı şapırta şapırta  içmeye başladım. İkisi bir anda kahkahayı basınca kendime geldim, karı gibi oturmus bir de oyun oynuyordum. Gidiyorum lan ben, birşey demeden odadan çıkarken, karşımda bir adet kuzey'i buldum. Bana bakıp gülmeye başlamıştı, yerim lan seni ben.

"Gel lan buraya, gülme bak yakalarsam, pis olur."

Ben arkada, kuzey önde merdivenler aşağıya uçarak inmiştim. Bahçe'ye gittin öyle mi bittin kuzey. Bir an gözlerim, bahçe hortumuna kaydı, birde kuzey'e ne yaptığımı anlamış gibi kaşlarını yukarıya kaldırıp kafasını salladı.

"Sakın aras, anlaşma yapabiliriz, kimseye söylemem bebekler gibi evçilik oynadığını. Bak hava soğuk."

Ne bebek mi demişti, musluğu açmamla buz gibi suyu, kuzey'e fışkırttım. Kuzey'in yarı küfürlü sözlerine aldırış etmeden, başladım iyice ıslatmaya.

Kendimi çok kaptırmış olacaktım ki elimdeki hortum bir an kuzey'in cephesine geçmişti. Hain kuzen kaşla göz arası ne ara almıştı.

"Lan oğlum, bak sakın hava soğuk."

Kötü çocuk bakışı attıktan sonra bağırarak.

"Gün, intikam günü."

Kuzey Haznedar...

Amcamlara gidip, dosyaları vermek için şirketten çıkıp, onlara varmıştım. Melis'in odasında oyun oynadıklarını duyunca, nasıl çıktım bilmiyordum. Aralık kapıdan arasın, bebek gibi oynadığını görünce kahkaha atacakken benden önce, davranan kimdi ki, tam net görecekken kapını açılmasıyla arasın beni nasıl kovaladığını hesaplayamadım.

Bahçeye zor bela kendimi attığımda, arkamdan gelmişti şerefsiz asla pes etmezdi ki..
Bir an gôzleri bahçe hortumuna takıldı, ve benim koca bir siktir çekmeme sebep olmuştu. Yavaşca eline aldığında restmen yalvarıyordum.

"Sakın aras, anlaşma yapabiliriz, kimseye söylemem bebekler gibi evçilik oynadığını. Bak hava soğuk."

Sözlerimi daha  ben yediremeden, başından soğuk suyaların geçmesiyle bir aslan nidasıyla kükremiştim. Buz gibi lan. Aras çok kaptırmıştı, elinden aldığım hortumla, bana bakıp geri geri gitmeye başlamıştın.

"Lan oğlum, bak  sakın hava soğuk."

Kötü çocuk pozisyonuna geçip bağırdım.

"Gün intikam günü"

Adeta sevgililer gibi birbirimizi ıslatmıştık. Sonra gidip aras'a sarıldım. Tek dostumdu.
Zangır zangır titriyorduk. Eve girmemizle direk duşa girdim, sıcak su buz olan vücudumu ısındırmıştı. Burda olan kırmızı kazağımla eşortmanlarımı üstüme geçirdikten sonra odamdan çıktım. Saatimi takarken birinin bana çarpmasıyla, yıllardır kimse için atmayan kalbim öyle bir atıyordu ki bir an kız duyacak diye korktum. Hemen kendime geldiğimde yavaşca elimi kızın, belinden çektim. Kıza baktığımda, arkamda bir yere baktığını fark ettim, dönüp baktığımda aras elini yumruk yapmış bir şekilde bize bakıp hızla yanımızdan geçerken, rüya'ya omuz atmayı ihmal etmemişti.

Rüya Durgun..

O iki koca adamın suyla olan savaşını gözlerimi kırpmadan izledim. Salih bey yanıma geldiğinde biraz konuşmuştuk. Kuzey'in kimsesi yokmuş tıpkı benim gibi, birazcık yüreğim sızlamadı değil. Ama o zengin bir ailenin çocuğu yokluk içinde değilde, bolluk içindeydi. Tontişimi çok özlemiştim. Bana verilen oda muhteşemdi siyahlarla döşenmişti, tıpkı benim yüreğim gibi. Odadan çıkıp, salondan aşağıya ineceğim sırada, birine çarpıp düşeceğim sırada belimden tutmuştu. Gözlerimi açtığımda, kuzey'in olduğunu gördüm. Aras'ın olmasını isterdim, sonra kendini yavaşca çekmişti. Gözüm arkaya takıldığında, donmuş gibiydim. Aras elini yumruk yapmış bize bakıyordu, kuzeyde dönünce hızla gelip yanımdan geçerken omuz atmıştı. Oha lan ayı acıdı. Tabi ukala zengin züppesine işlemiyor sözler.

Sinirlenmiştim, bana nasıl omuz atar kim ki o. Bir süre sonra, herşeyi idrak ettiğimde kendi kendime konuşmaya başlamıştım biri görse kafayı yedim sanar.

Odamın kapısı tıklanmıştı, kalkıp açtım, melis elinde bebeğiyle karşımdaydı. Kucağıma, alıp öpmeye başladım. Aklıma bir fikir gelmesiyle mutfağı araya çalıştım, koca evde nasıl bulacaksam, melis'in yardımıyla mutfağa giriş yaptık. Oranın aşcısı beni güler yüzle karşılamıştı,

"Hoşgeldin, hanımefendi ne isterdiniz. Eşim şimdi gelir."

"Şey, bana adımla seslenirseniz, sevinirim."

"Bilmiyorum, ki"

Çok tatlı biriydi, kısa boylu, saçların ortasında hafif kellik çıkmış, göbeği desen almış başını gidiyor. Kafasına taktığı aşçı şapkası onu dahada tatlı yapmıştı. Söylediği sözle gülmeye başladım. Benimle birlikte melis'de gülmeye başladı. Kısa bir tanışmanın ardından, pasta yapmak için malzemelerinin hepsini dezgaha bıraktık. Çikolatalı kek yapacaktık, basit olabilir ama benim tek bildiğim buydu.

Pastanın kekini, yarı ben yarıda melis'le birlikta karıştırdıktan, sonra fırına beraber bırakıp, çikolatası için tencereye 3,5 su bardağı süt bıraktıktan sonra çikolatali pudingi içine boşalttım. Melis karıştırmak istesede, izin vermedim. Ona bu tür konuların ne kadar tehlikeli olduğunu söyleyip uyardım.

Çikolatamda hazır olduğunda, fırından pasta mı çıkartıp, biraz soğuması bekledikten sonra ikiye bölüp, bir tane parçasını bir kapa bırakıp üstüne çikolata sürdüm.

Birazda pasta süslerinden dökünce, diğer parçayı da üstüne bırakıp, üstüne bolca çikolata döküp süsledim. Soğuması için dolaba bırakı melis'le birlikte salona geçtik.

-----------------

BÖLÜM SONU...

İYİ OKUMALAR CANLARIM..

BİTMEYEN SEVDAMIZ #WATTYS2016 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin