Gökteki Yıldız [P.Jimin]

Üniversite'de İlk Günüm

Medya=Park Jimin
Eveet. Arkadaşlar bugün Choi Je Hee Üniversite'ye gitmiş. Bakalım tahmin ettiği gibi Jim'in ile aynı üniversitede mi? Bakalım bugün neler olmuş?

Choi Je Hee

Merhaba sevgili günlüğüm. Bugün ne oldu sende cok sasıracaksın. Park Jimin ile aynı okuldayım!! Hemen anlatıyorum.

Bugün sabah 07.30 da uyanmıştım. Cok htecanlıydım. Çünkü çogu ünlünün mezun olduğu bir okula gidecektim. Hemen duş alıp üzerimi değiştirdim. Dizimin üstünde kot bir pantolon yani şort. Göbeğimi gösteren gömlek kumaşından yapılmış sıfırkol bir üst. Duzlestirilmis olan dağınık sarı saçlar, hafif yapılmış makyaj ve son olarak beyaz üstünde 3 siyah çizgili bir ayakkabı. Bu ayakkabıya superstar deniyor. Adidas'ın bir markası. Yani çıtır gibi bir kız olmustum.

Kahvaltımı yaptıktan sonra ablamın acele bir isi cıktı ve beni sadece okula bırakabilecegini söyledi. Bende sorun olmadığını söyledim. Beni okula bıraktığında "Burası okul mu yoksa cennet mi? " demistim. Bu benim hayallerimdeki okuldu ve buranın ismi "SEOUL NATİONAL UNİVERSİTY" ismi bile mükemmel değil mi? Ama gercektende öyleydi mukemmel bir okul. Buraya okul adı verilmesi yanlış.

İceri girdikten sonra herkesin dikkati ben olmustum. Ozellikle de erkeklerin. Oyle bir bakıyorlardı ki.. Sanki hayatlarında ilk defa blr kız görmüşlerdi. Belki de doğru bu dediğim. Cunku hayatlarında benim kadar güzel kız görmemişlerdi de o yüzden hayvan gibi bakıyorlardı bana. Ay yine kendimi övdüm. Neyse

Bende utanarak okul binasına girdim. Bir tane kıza;
"Pardon, müdür odası ne tarafta?" diye sordum. Kız tam bana söyleyecekti ki aniden bi erkek kızın sözünü kesti ve bana;
"He-hemen ş-şu ileride s-ağ ta-tarafta" dedi. O kadar heyecanlanmıştı ki sanki Adriana Lima ile konuşuyordu. Bende ona; "Teşekkür ederim" dedim ve çocuk yine kekeleyerek;
"Ri-rica e-ederim" dedi ve ben müdür odasına girdim. Müdürü selamladım ve bana gösterdiği yere oturdum.

Kimliğimi istedi ve bana dönerek;
"Sen okula yeni gelecek olan ve zeki dedikleri kız Choi Je Hee'sin değil mi?" diye sordu ve bende ona;
"Evet efendim, o kız benim."diye karşılık verdim. Sonra odadan çıktı ve 5 dakka sonra geri geldi. Elinde universite sınav kitapçığı vardı ve bana;
"Bu sınav kitapçığı bu okula ait. Yani her okula girilen sınav degil. Digerlerinden daha zor ve mantıksal. Yani derslerle değilde daha çok  zekayla basarılabilecek bir sınav. Bakalım sadece derslerde mi zekisin? Burada 120 soru var ve süren 1 saat 45 dakika. Başarılar dilerim."
Dedi ve kitapcıkla beraber kalembsilgi bir de kalemtıraş verdi. Ben kalakalmıstım oldugum yerde öylece. Bende hemen sınava başladım.
........

Müdür bana "süren bitti" dedi ve ben sınavı bitirmiştim. Mudur şaşırmıştı. Bana gülümsedi ve birkaç ogretmen birleşerek sınavımı kontrol etmeye başlamıştı. Bir öğretmen bana bakarak;
"Bu sınav 500 üzerinden sonuclanıyor. Hiçkimse bu sınavda 450'yl geçemedi. Sadece 1 öğrenci geçti. O da tam puan yaptı zaten. Yani 500 aldı. Bu okulda o öğrenci,420 ve 450 alan öğrenciler aynı sınıfta. Bakalım sende o sınıfta olabilecek misin?" dedi. Bu kısa konuşma beni o kadar cok etkilemişti ki... Acaba 500 alan öğrenci kimdi? Çok merak ettim o an.. Sınav sonucumu sabırsızlıkla bekliyordum.

Ve sonunda yarım saat önce benle konuşan öğretmen "Vay canına!" diye bağırdı. Bende dayanamayıp sordum;
"Öğretmenim sonuc belli mi?"
O sırada müdür ve öğretmenler yanıma geldi. Açıkçası korkmuştum. Ve müdür bana;
"Puanının kac olduğunu merak ediyorsun değil mi?" dedi bende;
"Elbette" diye cevap verdim. Ve müdür bana;
"Tebrik ederim kızım. Bu okulun bir ikincisi oldun. Yanl puanın 475! Seninle şimdiden gurur duyuyorum." dedi ve ben mutluluktan dayanamayıp ağladım.
"Bir şey sorabilir miyim?" dedim ve müdür;
"Elbette" dedi. Bende;
"500 puan alan öğrenci kim?"diye sordum. O da bana;
"Zaten onunla aynı sınıftasın. Suan dersteler ama sorun yok ben seni sınıfına bırakacağım." dedi ve ona tesekkur ettim. Sınıfım 2.kattaydı. Kalbim yerinden çıkacaktı. O cocugu cok merak ediyordum. Acaba kimdi? Sınıfın önüne geldiğimizde kendimi hissetmiyordum nerdeyse. Mudur kapıyı tıktıkladı ve ikimiz beraber içeri girdik.