5.bölüm

195 7 7
                                    


geldim❤️

5. kısımla karşınızdayım❤️

İyi okumalar ❤️

Saate baktığımda 5 buçuğa geliyordu. Bütün gün "düşler sokağı" nda aylık ödemeler, hesaplar derken gelip gidenlere bile dikkat etmemişim. Serpil çok mutlu, arada bir telefona bakıp gülümsüyor, herhalde hayatında biri var diye düşünmüştüm.

B: Serpilcim

S: Efendim Asi

B: Hadi çıkalım, bu günlük bu kadar yeter hem sen de dinlenirsin.

S: İyide Asi daha erken saat 5

B: Olsun, paydos edelim. Belki sen de akadaşlarınla bir gün geçirmek istersin.

[Serpilin yüzünde tebessüm oluştu evet kesinlikle bu konuyu bir gün Serpille konuşmalıyım]

B: ben kapatırım sen çıka bilirsin.

[Serpil hazırlandı, hoşçakal diyerek gitti. ]

Off akşam da söz verdim bara gitmeliyim, ama mecalim yok ya. Acaba nasıl gitmesem hemen plan yapmalıyım. İyice delirdim kendi kendime konuşuyorum. "Düşler Sokağı" nı kapatıp eve yürümeye başladım. Etraf cıvıl cıvıl insanlarla doluydu, onlar da tatile gidemeyip evinde kalmağı seçen insanlardan, çocuklar bisikletlerinde öyle mutlulardı ki eve vardım, beynim çatlıyordı resmen hesaplamalarla yorulmuşum matematiği sevmememin sebeplerinden biri, kanepeye uzanıp gözlerimi tavana zilledim. Nasıl yorucu gündü, tabi fiziksel değil zihnim yorgundu. Gözlerimi kapatırken araba sireninin sesi kafamı zonklattı. Çıkıp bağırmak istedim. Balkondan Emreyi görünce şaşırmam bir oldu. Eyvah bütün komşular Emreyi izliyor yandım ben yandım koşarak 2.kattan aşağıya nasıl indim hatırlamıyorum.

B: Emre ne yapıyorsun? Ne işin var burda?

E: Sana da merhaba Asi

B: Merhaba da ee ne işin var burda hem de böyle?

E: böyle? seni görmek için gelemez miyim?

B: Böyle mi? Tamam tabi gele bilirsin de herkesi rahatsız ettin böyle olmaz ki

Bir anda Emrenin bağırmasını beklemiyordum.

E: Bütün mahalleden özür dilerimmmmmmm

B: Emre sus lütfen sus. İyice rezil olduk zaten üstelik herkesin gözü de üzerimizde

E: Ne yoksa bu mahelle de dizilerdeki gibi dedikoducu kadınlarla mı dolu?

B: Maalesef insanların çoğu böyle..eee sen neden geldin, bari haber verseydin

E: Bir de biz türkler misafirperveriz derler, tabii telefonun bende olsa arardım değil mi?

B: Doğru da kapımın zilini çalarakta gele bilirdin? Neyse artık hadi geçelim içeri, ben komşulara bir şeyler uydururum

E: Kabul et böyle daha heyecanlı oldu.

Nasıl koştuysam kapı açık kalmıştı, eve geçtik

E: Evine dikkat etmemişim çok şirinmiş, bir kahve yaparsın değil mi?

B: Tabi canım yaparım.

Birlikte mutfağa geçtik. Kahvelerimizi fincana dökerken Emrenin beni izlediğini görüyordum aradakı sessizliği Emre bozdu,

E: Hep böyle misin?

B: Nasıl?

E: Başkaları için hayatını yaşayan, kendi hayatını yaşarken kendine engeller koyan?

Benimle KalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin