11.bölüm

168 7 37
                                    

Evet ben geldim ❤️

Umarım beğenirsiniz ❤️

Suyu nasıl içtiğimi yemeği nereye yediğimi anlayamadım. Kızarmamışımdır umarım, sessizliğe çatal ve bıçakların sesi hakimdi.

İ: Biraz önceki yanlış anlaşılma için kusura bakmayın çocuklar.

E: Annecim sorun değil. Kusurun yok ayrıca. Bu kadar güzel kızla benim gibi yakışıklı çocuğun sevgili olmaması anormal bir olay. Değil mi Asi?
[bana göz kırparak]

Delirtmeye mi çalışıyor beni? Sevgili olamayız, arkadaş olamıyoruz, neyiz ya biz neyiz? Sorduğu soruya cevap vermeden yemeğime devam ettim.

İ: Asicim ne yapmayı planlıyorsun?

B: Tam karar veremedim, küçük bir pastanem var tatlı kurabiyeler, pastalar yapıyoruz idare edecek şekilde de kazanıyorum.

E: Ben bilmiyordum.

B: Söylemeye vaktim olmadı.

İ: Hep böyle mi devam edeceksin? Pastacı olarak?

B: Yükseklerde gözüm yok, evim var, "Düşler Sokağı" m yani pastanem varz bir de uzun zamandır yazdığım hikayelerimi toplayıp kitap yazıyorum.

K: Harikulade, yazar kadınla tanıştığıma memnun oldum. Şimdi ki gençler doymuyor, kazanmak için önlerine gelip geçeni harcıyorlar.

B: Aslında kazanmak istemek güzel de birilerini harcamadıkları sürece

K: Akıllı genç ve güzel

E: Düşler Sokağı? Neden ?

B: İsmi mi?

Başını sallayark, evet-dedi.

B: Nedeni yok, hayal kuranların sonda üzüleceği kadar hayal kurmayı seviyorum. Bu yüzden herhalde

E: Bende Feridun Düzağaçın şarkısı diye düşündüm.

İ: Ah evet

B: Hatırladım. Belki de ordan aklımda kalmıştır.

Yemeklerimizi yedikten sonra, İpek hanım bana evlerini tanıtmaya başladı, biraz emlakçı gibi hissetsem de İpek hanımın evinden övgülerle bahsetmesi hoşuma da gitti. Her kadın mutlu olmak ister, her kadın mutluluğu hak eder. Burası Emrenin odası dediğinde, dikkatlice izledim benim evim Emrenin odası kadardı. Büyük yatağı, playstation oyunları, tipik bir erkek odası.

E: Ooo hanımlar benim odamda, annecim babam seni çağırıyor.

İ: Geliyorum canım, sizde fazla kalmayın 5 dakikaya kahveler hazır olur.

E: Beğendin mi odamı?

B: Güzel

E: Bir şey mi oldu?

B: Hayır

E: Sıkıldın mı?

B: Hayır Emre nerden çıkardın bunu

E: Babam seni çok sevdi, eminim annemde öyle.

B: Ben de onları çok sevdim. Hadi daha fazla bekletmeyelim.

Havuzun kenarında bizim için hazırlanmış kahve masasına geçtik. Benim getirdiğim pastalardan, kurabiyelerden masanın üzerine konulmuştu.

E: O zaman bu pastayı sen yaptın?

B: Evet ben yaptım.

E: Sen yaptıysan kesin lezizdir.

B: İlk kez tadacaksın.

Benimle KalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin