3.0

1.8K 146 22
                                    

Vote ve yorum plss... 

                  
Chanyeol'le mesajlaşmamız, açıkcası moralimi çok bozmuştu. O normal de bu şekilde davranmazdı ama sanırsam içince böyle oluyor. Belki de beni değersiz gördüğü için ya da ayrılmak istediği için bu şekilde davranıyordu. Aslın da ilk kavgamızda bu tarz şeyler düşünmem yanlıştı ama o bir idol ben ise sporcu, aramızda dağlar kadar fark vardı.
Chanyeol'un geldiğini kapıdan gelen seslerden anladım. Kapıyı açmakla baya bir oyalındı çünkü kapının üstünde benim kartım vardı, yani açması imkansızdı.

" Hee Sook! Kapıyı açar mısın? "

Yerimden kalkıp kapıya yöneldim, kapıyı aralayıp koşarak yatağa oturdum. Duygusal bir insanım ben sözde o hep güler kızmaz ama bana kızıyor. Ne biçim Happy Virüs'sün sen? İçeri girip sessizce yanıma oturdu. Açıkcası ailemden sonra ilk defa biriyle kavga etmiştim. Ben kavga olarak görüyorum, belki onun gözünde sadece küçük bir atışmadır. Ben bu tarz şeylere asla gelemem.

" Susacak mısın? Hee Sook? "

Konuştukça yayılan içki kokusu, midemi bulandırıyordu. Azıma bir kere bile içki sürmemiş insanım ve bu kokuya da alışık değilim.

" Banyo yap ve daha sonrasında dişlerini fırçala! " dedim soğuk kanlılığımı koruyarak. Yerinden kalktığı gibi dolaptan havlusunu alıp banyoya girdi. Ne yani elbise almayacak mı? Ahh, Chanyeol beni deli ediyorsun, o havluyla çıkarsan kendimi çok kötü hissedeceğim. Chanyeol' e biraz daha ayılması için kahve yapmaya karar verdim ama yapamıyorum, çünkü burda mutfak yok. Odada ki telefonu elime alıp resepsiyonu aradım. Kısa bir süre çaldıktan sonra telefona cevap verildi.

" Ben 5985 numaralı odaya bir tane kahve istiycektim? "

On dakika için de göndereceklerini söyleyip, telefonu kapattılar. Chanyeol banyodan çıkmıştı ve üstünde sadece havlu vardı. Gözlerim fal taşı gibi açılırken, o üstünü bile giyinmeden yanıma geldi ve sarıldı. Üstünde havlu olmasından dolayı biraz çekindim ama bende karşılık verdim.

" Küs değiliz değil mi? Ben bunu kaldırmak istemiyorum, hep yanımda kal! Hiç küsmeyelim! Kavga etsek bile. " nefesini kulaklarıma üflerken dudaklarından bunlar döküldü. Daha önceden düşündüğüm şeyleri keşke hiç düşünmemiş olsaydım, onun beni sevdiğini şuandan itibaren tam olarak anladım. Onu daha çok sardım ve boynuna öpücük bıraktım. Beni yatağa çekti ve kendine çekip sarıldı ama anı bozan görevliydi.

" Chanyeol üstüne bir şeyler al ve banyoya git! Yanlış anlaşılmak istemiyorum. "

Chanyeol'u postaladıktan sonra, kapıyı açtı. Görevli içeri girdi ve elinde ki kahveyi masanın üzerine koyup gitti. Kapıda bana verseydi bende bende masanın üzerine koyabilirdim yani odanın içine girmesine gerek yoktu. Üzerini giyinmiş bir şekilde Chanyeol banyodan çıkıp, koltuğa oturdu.

" Kim ve ne için gelmiş? "

" Ben senin için kahve söylemiştim, onu getirmişler. "

" Sanırım fazlasıyla ayıldım, zaten çok fazla içmemiştim. "

Chanyeol' un yanına gidip oturdum. O beni kendine çekip bacaklarıma kafasını koydu. Ellerim saçlarına kaydı ve o muhteşem sorumu sordum.

" Kaç kadeh içtin? "

" Hmm... Sadece iki kadeh, daha fazla içmedim. " dedi, kendinden emin bir şekilde.

" Wooah! Az içtin demek? "

" Evet, sen demedin mi az iç diye? "

" Dedim ama evimizde az iç dedim hem az içsen bile kafa buluyorsun sanki? Mesajlaşırken öyle görünüyordu. "

" Evimiz? "

" Benimle kalmayacak mısın? "

" Kalacağım! "

" Ben evimden taşınmak istiyorum, kısacası apartman da oturmaktan bıktım. Cok sorumluluk gerektiriyor, mesela yüksek sesle falan müzik dinlememiz yasak. O yüzden dublex bir ev satın alıp oraya taşınmayı planlıyorum. "

" O zaman internetten evlere bakar, beğendiğimiz eve de nakmaya gideriz. "

" Beraber? Hah, tamam "

Yattığı yerden doğruldu ve beni kucağına alarak yatağa yatırdı. Kendiside yanına yattı ve beni kendine çekti. Chanyeol' e sarılıp kafamı boynuna gömdüm. Onun yanın da kendimi hem mutlu hem de huzurlu hissediyorum, sanırım hu onun enerjisinden kaynaklanıyor. Görünen o ki; buraya gelmeden önceki gibi uzun bir süre bu şekilde kalacaktım. Hem de bunu ben değil o istemişti. Chanyeol' e biraz daha sokuldum, o da beni daha çok sarmaladı. Bende fırsatan istifade gelecek halleri kurmaya başladım. Evlenirsek ve çocuğumuz olursa herkes gibi bizde çok mutlu bir aile olabilirdik, hemde fazlasıyla. Burdan döndüğümüz de ablası ve annesiyle buluşacaktık, umarım kendimi sevdire bilirim. Belki de fazlasıyla samimi olurduk, abla kardeş gibi ya da anne kız gibi. Olmuyacak hayaller kurabilirim ama bunun düşüncesi bile beni mutlu ediyor.

" Ne düşünüyorsun öyle? "

" H- hiç bir şey! "

" Öyle demek? Bu gün beni fazla öpmediğinin farkına vardım hatta bir kere öpücük bile sayılmaz! "

" Öyle söylemesene! Ne zaman öpesim gelirse o zaman öpüyorum. "

" O zaman o öpesine söyle daha çok gelsin. " dedi ve beni gıdıklamaya başladı. Karnımdan falan gıdıklanmıyordum, ellerine belim de gezdirdiğinde içim bir garip olmuştu. Sanki kelebekler falan uçuyormuş gibi. Ellerini belimden çekti bu sefer dudaklarıma yöneltti daha sonrasında kendinin ki benimkilerin üstüne bastırdı.

Bölümün başları hoşuma gitsede sonlarını biraz saptırmış olabilirim.

İyi geceler~~

Park Chanyeol Kakaotalk/ TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin