İp ucu

29 5 7
                                    


{(Teoman'dan)}

Cenk'le uzun bir pc arasindan sonra bunalmis bir şekilde yatagımda uzaniyorduk. Her zamanki saçmalıklarımızla gülerken içeri, Cenk'in agabey'ı girdi.

Cem= Cenk ve Teo..

TeoCen=Evet?

Cem= Yemek hazır..

Çok heyecanlı duruyordu. Sanki bir şey saklıyormuş gibi. Ayaklanip mutfağa geçtik. Cenk'in annesiyle babasıda buradaydi.

Cenk=Anne? Baba?

Ikiside gülümsedi. Şaşırmıştık. Yemek yedikten sonra tekrar inimize çekildik. Odama in diyorduk. Çünkü annem her aradığında "ininizdemisiniz yoksa evin diğer odalarını keşfe çıktınızmı?" Diye sorardi. Komik.

Odada biraz daha oyalandıktan sonra dışarı çıkmaya karar verdik.

Apartman gün geçtikçe sessizleşiyordu. Korkutucu. Dışarı çıkar çıkmaz biraz gerinip nefesimi derin derin çektim. Hava güzeldi. Planımız ise yine bir kafeye oturup ordan burdan bahsetmekti. Başka ne yapabilirizki?..

Her zamanki kafemize gidip aynı yerimize oturduk. Garson bizi fark eder etmez bize menü getirmek yerine kasaya koştu. Neler oluyor?

Garson elinde bir tepsi ile geldi.
Tepside 3 bardak çay ve 3 dilim pasta var idi. Garson sakince masamiza yerleşti.

Garson= Eee gençler. Bu günkü konumuz ne? Su aygırılarını pişirmek mi yoksa orangutanları suda yüzdürmek mi?

Cenkle birbirimize baktık. Ayni anda garsona döndük.

TeoCen= Kesinlikle orangutanları suda Yüzdürmek.

Cenk atladı.

Cenk=Acaba nasıl yuzerlerdi.

-sen hiç orangutan gördünmü.?

Cenk= Şuan konuştuğum kişi ne?

Birden garsonla beraber kahkaha atmaya başladılar.

-Ben kediyim tamam mı?

Ellerimi göğsümde birleştirip kafamı sağa doğru kaldırıp "hıh" dedim. Buna dayanamayan Cenk gülerken kendi tükürüğünde boğulup öksürmeye başladı. Bu sefer ben ona gülmüştüm. Garson Cenk i izliyordu.

Garson= Nice senelere.

Cenk kafasını kaldırıp garsona baktı.

Cenk=T-teşekkürler...

Nice senelere mi?... biraz düşündükten sonra Cenk e doğru eğilip sessizce konuştum.

-Ula ağabeyinin niye böyle davrandığını anladim.

Cenk te yaklaştı.

Cenk= Ne? Sıprayz mı var?

-Aynen öyle... Ben heyecanlandım la..

Cenk hafif bir kahkaha attı. Ayni şekilde bende. Garson da eğilip yanımıza yaklaştı.

Garson= Agabeyin sırık boylu ve karışık saçlımı?

Cenkle aynı anda konuştuk.

TeoCen= ayrıca gözlüklü.

Garson sürdürdü.

Garson=Bu sabah kakaolu çilekli ve vanilya kaplamalı bir pasta aldı.

-Aaa Cenk Tam senin ağız tadinda.

Cenk= o kesinlikle ağabeyim olmalı..

Kafamı sıkıntı ile sağa yatırdım. Hala sessizce konusuyorduk. Alayla devam ettim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 09, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Şizofren Manyak #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin