Ona Dokunma!

103 18 2
                                    

{(Teoman'dan)}
Uyanmak üzere yatakta birkaç gerinme hareketi yaptım. Annem kapıda görüldü. Birşeyler dedi ama anlamadım. Uyku sersemiydim.Üstümü giyinip bir kaç lokma yedim. Anneme haber verip kapıya çıktım. Ayakkabılarımı giydikten sonra kapıyı kapatıp aşağı indim. Birden biri çantamdan tutup beni kendine çekti.Kocaman bir öpücük attı. Bu Elif teyze olmalıydı. Bana dua ederken bende aşağı inmeye devam ediyordum. Veysel amca çantamı çekiştirip bir şişe su koydu. Tesekkur edip aşağı indim. Tam kapıdan çıkarken yine çantamdan çekildigimi hissettim. Bu Ayşe teyzeydi. Çantamı açıp bi saklama kabı birşeyler koydu. Harika kokuyorlardı her neyse.

Koşarak mahallelerden geçtim. Başka mahallelere sapıp kaybolmayacağımı anlamamı gerektiren bir kaç işaret aradım. Eğer başka sokaklarda okula gitmeye baslarsam buralarda kaybolmam daha çok avcumun içi gibi bilmiş olurum.

Alt mahalleden giderken bir çığlık duydum.Bu yalvarış sesleri biraz tanıdık geldi. Çantamı mahallenin başına bir yere bırakıp geri döndüm. O kimse ona yardım etmeliydim. Elime sopa alıp yavaş adımlarla ilerledim. Annemden öğrendiğim birkaç hareketlerle olayı algılayabilirdim.

İlerledikçe sesler daha fazla artıyordu. Arttıkça daha fazla konsantre oluyordum. Seslerin çıktığı yer görüş Alanıma girince beynimden vurulmuşa döndüm.
O...Eylül'dü...Ona zarar vermeye çalışıyorlardı...Onu kurtarmaliydim.
Duvardan sıçrayarak Eylülün bacaklarını tutan adamın sırtïna bindim.
-ONA DOKUNMA!!!
Hemen boğazına yakın bir yerini sıkarak onu bayılttım. Diğerleri pesimden gelirken elimdeki sopayı salladım. Artık ne olduysa önden gelende yere yığıldı . arkadan gelen birinin de erkekligine tekme attım. Annem'e teşekkür etmeliydim. Bana böyle şeyleri o öğretti.

Hemen Eylül'ün eteğini düzeltip elinden tuttum. Koşarken çantasını gördüm . Çantayı da alıp o ortamdan hızla uzaklaştık. Mahallenin başına gelince kendi çantamı aldım. Eylül e döndüm ağlıyordu. Ona sıkı sıkı sarılıp sakin olmasını söyledim. Sakinleşincede dağınık olan saçlarını topladım. Tekrar elinden tutup okulun yolunu tuttuk. Bahçeye girince sıraya girdik. İstiklal marşını okuduktan sonra içeri girdik. Tüm gün boyunca Eylül yanımdan ayrılmadı..
Okul çıkışı birinin kolumdan tutmasıyla sarsıldım. Döndüğümde Eylül ün olduğunu fark ettim. Annesini bekleyecegini ve korktuğunu söyledi. Birlikte bank a oturup bekledik.Bana dönüp tesekkur etti. Elleri yara olmuştu. Tüm gün boyunca nasıl fark edemedim deyip kendime kizarken bi yandan Eylül e dönüyordum.
-Ellerin ?...Canın acıyormu?
Eylül= ha- ayyy acıdı! Dokunma lütfen.
-Bende yara bandı var bekle.
Cantamdan yara bandı çıkarıp ellerini sarmaladım. Teker teker yapıştırırken oflayıp pufluyordu. Acı çekiyordu. Son bir tane daha yapıstırırken 2 gölge bize yaklaştı. Kafamı kaldırdıgımda annemle bir kadın olduğunu gördüm.
Eylül= ANNEEEE!!
Yerimden sıcradım.Eylül annesine sarılırken ben annemin tip tip bakislarina maruz kaldım. Sonra bende anneme sarıldım. Annem kulağıma eyilip " Evde konuşacağız" dedi. Ne konusacaktikki. Eylülün elinden tutup ,elimdeki yarabandini son kalan yaraya yapistirdim. Annesi birden ne olduğunu sorunca Annem kadına bir kafeye gitmeyi önerdi. Annesi kabul edince yola çıktık .bir kafeye oturduk. Eylül anlatmaya başladı. Bende arada söylediklerini tamamliyordum. Kadın şok olmuscasina bana bakıp anneme birşeyler söylemeye başladı.
Nermin= Kız sen çocuğa işinimi anlattin!?
Annemden evet cevabını alınca duraksadi ve çok şükür dedi. Onunda bir tur ajan olduğu çok belliydi. Tuhaf hareketleri sergilemesi çok dikkatimi çekmişti. Eylül'le ben pasta yerken annemgil kahve sipariş ettiler. Kalkma zamanı geldiğinde annem elimden tuttu. Ve iyi günler dileyip yola koyulduk.

Annem sessizliği bozup " vay be aslan parçası . demek benim gibi olacaksın ha?"
Biraz sessizlikten sonra cevap olarak tesekkur ettim. Etmesemiydim. O kadar hareket öğretti. Hiçbirini kullanmak aklıma gelmezken nasıl kullanabildim.

Annem abarta abarta bana iltifat ederken apartmanın önünde durduk. Annem birden" Çekiliiiiiiiinnnn Teoman Şehzademiz geliyooooor" diye bağırdı. Herkes anneme bakarak güldü. Ve herkese koca birer öpücük atarak eve girdik. Annem mutfaga giderken bende odama girdim. Ustume pijama giyip çantamı masaya koydum. Gerekli eşyaları çıkarıp odev yapmaya başladım.
4+5=?
9!!!!
10+5=?
15!!!!!!!!!!
Annem duymuş olacakki paldırküldür odaya girdi.
Bana yardım etmek istedi. Kiramadim. Bildiğim halde ondan yardım istedim. Yardım ederken mutlu görünüyordu. Mutlu etmek hosuma gidiyordu. Karışımdaki mutlu ben mutlu. Odevler bitince annem beni sırtına alıp uçurdu. Sonrada mutfaktaki masaya koydu. Masadan inip sandalyeme oturdum. Kurt gibi acikmistim. Tamam pasta yedim ama beni bir dilim pasta dahi doyurmaz. Bir tabak yemek yemeden doymam ben. Annem önüme kuru fasulye plav koydu. Yanında soğan ayran ve turşu biber vardı. Anneme baktım.Soğana bakış atarken Annemin "sofra tamamlansin dedim" dediğini duydum.Sonra annem bana dönüp konuya girdi.
"Demek bir bayan kurtardın?"
-Şey evet.
"Seninle gurur duyuyorum"
İkimizde gulerken kapı çaldı. Kapıyı açınca Ayşe teyze bana döndü.
Ayşe teyze= yavrum koyduğum yemeği begendinmi?
-Ah! Evet çok güzeldi ellerinize sağlik bekleyin kutuyu getireyim.
Annemle Ayşe teyze sohbet ederken saklama kabini mutfakta bir güzel yikadim. Sonra kurulayip vermeye goturecekken Ayşe teyze kapıda belirdi. Annem onu yemeğe davet etmişti. Kabı bir kenara koyup bende sofraya oturdum bir güzel yemek yedik. Sonra Ayşe teyze yanında getirdiği poseti ortaya koydu. Bir sürü tatlı çeşidi vardı. Ne kadar ısrar etsekte yinede yedik. Artık şismistim . annem Ayşe teyzeyi evine uğrarken bende mutfaga giriş yaptım. Bulasiklari makinaya atarken annem de bana yardım etti. Kısa bir televizyon arasından sonra uyuyakalmısım.Annemin , biricik melegimin kucağında...

Şizofren Manyak #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin