({Mevsim den})
Bugün abimle benim ortak yaşadığımız bir gündü.Aynı gün doğmuş , aynı anda gulumsemişiz.
Düşünüyorum da biz polislerden neden kaçtık?
Neden abimi bıraktım. Acaba şuan nerde?...Oda kurtulmuş mudur? Ben böyle düşünürken aklıma bizimkiler geldi. Abimgil benim doğum günümü bilmiyorlar , hiçte kutlamadïk zaten.Bugün 14 yaşıma gireceğim. Koca kız oldum. Aslında dışardan ağırbaşlı güzel ve çalışkan bir kız'ken , eve gelince değişiyor , üşengeç ve dağınık bir kıza dönüşüyordum. Sabaha kadar PC başında online oyun oynayıp , tıkınıyorum.Bazen farklı elbiseler giyip yüzümü kapatacağım şekilde şapka takıp online oyun salonuna gidiyordum. Abimgil hiç karışmıyor.
Bugün tatildi ve ben yatagımda oturmuş değişik değişik anılar hatırlıyordum. Ağlama gibi bir durumum yoktu çünkü bu yaşıma kadar hiç boş boş aglamadım. Gerçi şuan aglasam tam yeridir-ki diyemem çünkü kapıdan 5 kişi girdi.Abilerim.
Mete= höh höh hööhh prenses hazretleri uyanmışş.
Emre= Niye kös kös oturuyon la
Muhammed= hıhıhahahahhahaha
Mert= hadi kïzzz birşeyler giy.
Efe= Dur tatlım çeviri yapıyorum... Demek istedikleri kahvaltı hazır!.
-pekiEfe=HUHAHAHHAHAHAH BENİM DEDİGİMDEN ANLADIĞĞĞĞĞĞĞĞ.
-sadece uyku sersemiyim hepinizi anladm...
Mete,Emre ,mert,Muhammed= efe?...NOOOOLLLDDUUUUHHH JfJFjhfJfHf:gJfJFjgGürültüye dayanamayıp Yatağa yayıldım.kafama yorganı geçirdim.Sesler kesildi. Üzerime ağırlık çöktü.Abimgil üzerime çıkmıştı.
-Nefes a-lam-ıyorum!
Mert=Kalkın la kızı öldürcez.
Hepsi Yatağa oturup bana bakmaya basladı.Ben her yıl bu günlerde üzgün olurdum. Galiba fark etmişlerdi. Ama ben fark etmesinler diye uğraşırken...Nasïl fark edebilirler?...
Mert= Yalancı gülümsemeler?
Mete= Etrafa boş boş bakmalar?
Muhammed= Sanki kimse yokmuş gibi davranmalar?
Efe= Her yıl bu gün üzgün olmalar?
Emre= ...İkizin için üzülüyorsun değilmi?-...
Cevap veremedim. Yorganın çiçeklerini inceliyordum. Gözlerimin kamaşmasıyla o yöne baktım. Bir doğum günü pastası!....İnanamayan koca gözlerimle pastaya baktım. Ve sonra abimgile.
Mete= Hadi üfle ufaklık?
Üfleyememiştim. Ağzımı açamıyordum. Emre abi birden elindeki bisküvi gibi duran kağıdı pastanın üzerine yerleştirdi.
Emre= Ups...Bunu unutmuşum.
Üzerini dikkatlice okudum.
- Mevsim & Teoman...
İyikİ DoğdunuZ UfaklıklaR...Hala cevap veremiyor üfleyemiyordum. Nutkum tutulmuştu. Hiç birşey yapamıyordum. Muhammed abinin birşeyler dediğini duydum ama algılayamıyordum. Etrafta değişik değişik şeyler görüyordum. Olağan dışı şeyler. Biri tarafından sarsıldım ama o yöne bakamadım. Vücudum artık kontrolüm dışındaymış gibi hissettim. Ama yok kıpırdasam bile hissetmiyordum. Bir boşluk aradım. Kendimi oraya bırakmak için hazırdım. Ama yapamadım. Bi destektir-ki beni tutuyordu. Sonra o erkek parfümü kokusu...Ufak Ufak gelen telaş sesleri...Sıcak kucak...Neden kıpırdayamıyorum? Neden etrafımda bu kadar şey var!
Yüzüm ıslanmaya başlamıştı. Gözümü kapattığımı fark ettim.
Hemen gözümü beni saran kolların sahibine baktım. Bu Mete abimdi. Niye ağlıyordu ki?
-A-abi?
Mete= Mevsim ! Uyandı !!! Açtı gözlerini!!!! İyimisin bitanem? Neyin var? Ateşin çıkmış?! Kiminle konuşuyordun?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şizofren Manyak #Wattys2017
AléatoireYazar=KitapYazanRessam Kapak Tasarım= @orkunuch ========================================= Kim Bilebilirdi ki İki Canın Önce Ailesini Kaybedeceğini Sonrada Kendilerini...