ELMA SUYU¦1 🍷

190 12 0
                                    

      Mutlu sonlara elbet inanırsınız. Onlarla biten masallarla büyüdük. Peki ya mutsuz son? Onlara da inanın.

       Birçok insanın hayatında en önemli şey ya ailesi ya kendisidir. Ne olursa olsun hiç kimse bunun önüne geçemez. Fakat istisnalar daima vardır.

Onlar çok şanslılardı bu yüzden. Fakat kendileri bile farkında değillerdi. Biraz kırılmışlardı. Biraz da ergenlerdi tabi. En ufacık şeyi dağ yapıyorlardı sonra 'Neden böyle oldu?'. Neyse. Dört kızdan bahsediyorum. Henüz 17 yaşına girecek olan dört kız.


     Saat gecenin 11'iydi ve onlar hala parkta hayal kuruyordu. 5 senedir - yani bu park yapıldığından beri- her okul çıkışı bu parka gelir, çimenlere yayılır ve hayal kurarlardı.Tabi şu an gece olduğu için bankta oturuyorlardı. Ilgın hayalperest olanlarıydı. O anlatırdı diğerleri arada ekleme yapardı.

"1 gram sevmedi ulan. 1 gram be. " diyip elma suyundan bir yudum aldı Ilgın. Bütün hayalleri bitmişti. Can sıkıntısından efkara geçiş yapmışlardı.
"Lan sevginin gramı mı olur? Pirinç mi alıyon amık salağı?" dedi Elya. Elya onlara bakarak biraz daha olgundu.Normalde küfür etmezdi ama kızların yanında ana bacı sövdüğü vardı.

"Sen pirinci gramla mı alıyon? " dedi Melis. Melis ve Elya çok uzun süredir arkadaştı. Fakat dört kız bir araya geleli beş yıl olmuştu.
"Ne farketcek? O da bi ölçme birimi." diyip gözlerini devirdi Elya. O kadar sık göz deviriyordu ki bunun yüzünden 9.sınıfta az kalsın 11'lerden dayak yiyecekti.

"Kızlar şu Fevzi mi? " Bu soruyu soran Deniz'di. Feyzi de eski sevgilisi.
" Kız Allah seni kahretmesin. Biz Fevzi'yi sabah göremiyoz, gece gece nasıl görecez? " Elya'nın bunu demesiyle Melis ve Ilgın gülmeye başladı. Gülmeyen tek kişi Deniz'di.
"Niye öyle diyonuz ki? Boyu uzadı bi kere onun."


     Onlar bunları tartışırken, onlardan hiç haberi olmayan hatta buralarda oturmayan dört kişi onların olduğu tarafa yaklaşıyorlardı. Çınar, Selim, Çağatay ve Emre.

     Sırf Selim'e birisi faceden 'Gay' yazdığı için Çankaya'dan, Etliğe gelmişlerdi. Şu an nerede olduklarına dair hiç bir fikirleri yoktu. Camii'nin yan tarafına girdiler. Biraz daha ileride olan parkı farkettiler.

"Abi küçücük mekan zaten. Buluruz bence." dedi Çağatay. Çağatay çapkın olanlarıydı. Ayrıca sosyal medya fenomeniydi. Youtuber da diyebiliz.
"Amına koyduğumun Selim'i gecenin köründe bok mu var da bizi buraya getirdin? Alt tarafı gay demiş anasını satıyım. " dedi Emre. Emre her şeyi kestirip atandı. Zengin sayılırdı. Çınar ve ikisi diğerlerine bakarak çok çok zengindi. Kolejleri vardı. Fakat yine de bi medcezir hayatı sürmüyorlardı. Emre Hatice'ye değil neticeye bakardı. Çağatay'da neticeye değil haticeye bakardı. Selim ise çok çabuk sinirlenir. Fazla maç izlemekten olsa gerek. Koyu Galatasaray'lı. Çınar ise en zenginleri. Çankaya'da falanlar ama hiç biri öyle zengin hayatı yaşamıyor, uçmayın.

Parkın içine girdiklerinde müzik sesi ve kahkahalar duydular. Masada oturan kızları gördüler. Vodka içtiklerini düşündüler.
"Abi prensip olarak her kıza yavşarım. Ama bunlar benlik bile değil. " dedi Çağatay. Kızlar çocukları farkedip susmuşlardı. Bu çevreye yabancı dört erkek. Gülmeyi kestiler. İlgilenmediler hiç. "Ay kızlar sapıklar geliyor."diye fısıldadı Ilgın. Melis biraz dikelip " Sikeriz. " dedi. Deniz çoktan 155'i tuşlamıştı. Elya " Ne abarttınız" diyip Deniz'in telefonunu elinden çekti.
Çınarlar dikilip onlara iğrenerek bakıyorlardı. Kızlar hakkında ileri geri konuşarak yürümeye başladılar. "Oğlum bi piç uğruna geldiğimiz yere gördüğümüz orospulara bak." Tabi kızlar orospu kelimesini duydular ve o kadar bakıştan sonra kendilerine denildiğini de anladılar. O sıra Çınar, Selim'in dediği bir şeye gülerek ve yüksek sesle "Fakirlik kokuyor burası" diye cevap verdi. Melis tam kalkacakken kızlar gece gece uğraşmayalım diyerek onu oturttular. Kızlar bu çocuklara fena halde sinir olmuşlardı. Erkekler de aynı şekilde ilginç bi nefret beslemeye başlamışlardı.
"Çocuklar fena değilmiş la. " diye mırıldandı Ilgın.
"Ilgın.." diye mırıldandı Melis.
"Hı? "
" Seni sikerim!"
" Kızların gideri vardı aslında. " dedi Çağatay. Çınar, Çağatay'ın kafasına sağlam geçirdi.
Ama insan kaderiyle ne zaman karşılaşacağını bilemezdi. Başlangıçlar güzeldir.

DÖRTE DÖRT #Wattys2016 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin