Multimedia: Deniz Atalan
Çınar'dan
Elya sinirli bir şekilde dışarı çıkınca Pelin'i yere düzgünce koyup çıktım. Biz burada dağıttığını toplayalım hanımefendi atara gelsin. Oğlum yoksa kıskandı mı bu beni? E haklı kız. Taş gibi çocuğum.
Arabama doğru yürüdüm. Üzerindeki çizikleri görünce haykırdım. "Sikeyim bu arabanın hali ne lan" Kahkaha sesi duymamla arkama döndüm.
"Sen?" Öpücük atıp yürümeye başladı. Oyun istiyorsa oynarız. Arabaya atlayıp sürmeye başladım. Yolun ortasında durmuş dolaşan kulaklığını açmaya çalışıyordu. Beceremeyince sinirle çöpe fırlattı.
"Atla çabuk. "
"Ya ni..."
"Atla dedim." Sinirimi farketmiş olacak ki daha fazla itiraz etmeden bindi.
"Amacın ne senin? Sabah uğraşmayalım birbirimizle demiyor muydun? " Uzun bir süre sessiz kaldı.Okuldan uzaklaşmıştık. Nereye gittiğimizi bilmiyordum. Onun da pek umrunda değil gibiydi. Düşünüyordu.
" Gözlerine nefretle baktığımı anla diye yaptım. " Ani bir frenle arabayı durdurdum." İn aşağı. "
" 'Atla arabaya', 'İn aşağı'. Gelemem böyle şeylere. İnmiyorum. " Etrafa baktım. Bu ıssız sokakta durup kıza in derken neyin kafasını yaşıyordum." İyi ben inerim. " deyip binalardan birinin duvarına çöktüm. İki dakika sonra yanıma gelip oturdu.
" O kız sırf seni elde etmek için beni bozarken, senin o kızı kucağına alman sinirimi bozdu. "
" Arabada bunu düşündün dimi? O yüzden öyle bir cevap verdin? "Gözlerime baktı. Ya farklı bakıyordu ya da bana farklı geliyordu.
" Ben kimseden nefret edemem. Ama iki günde bırak aşık olmayı senden hoşlanmış bile olamam." Gözlerimi bir yere sabitledim. Gülümsedim.Devam etti.
" Güvenle ilgili problemlerim var. Çünkü sonradan anlıyorsun. Saatlerce dert yanıp saçma sapan cevaplar aldığında kimsenin seni umursamadığını. Bu yüzden birbirimizden uzak duralım dedim. ""Tamam da senden açıklama istemedim." diyip kalktım. Kaşlarını kaldırıp arkamdan dik dik baktığına eminim. Sonra birden bağırdı.
"Hiiiiii! "
" Noldu kız? "
" Bu telefon kapalı. Ay herkes meraktan öldü kesin. " Güldüm.
" Gerizekalı. "
" 200 mesaj mı? " Kafamı eğip telefonuna baktım.Orospu karı? Olum diğer kızlar en azından ponçik falan diye kaydediyorlar. O ne biçim isim öyle?" Ne diyorsun ya? " Yine dışımdan söylemiştim. Ben sessiz kalınca orospu karıyı aramaya başladı. Konuştuğu kızın sesini duyuyordum. Çünkü bağırıyordu ve sanırım Deniz'di.
" Ya neredesin sen! Melek Teyze'ye Melisler'de kalacağız dedim ama kadın şüphelendi. Ara bir."
"Ya iyiyim ben. Telefonum kapanmış. Çınar'la birlikteyim.... Ne? Ya mal mısınız? Sokakta mı kaldık şimdi? Ya yemin ediyorum malsınız. Alt tarafı yarım saattir telefonum kapalı..... Dört saattir mi? "Telefonu kulağından uzaklaştırıp saate baktı. Saat 19.32'ydi. Oha lan. O kadar saattir burada mıydık?
" Tamam düşüneceğim ben. Eve direk gidersek anlarlar bi boklar çevirdiğimizi. Gidemeyiz eve.... Ya halledeceğim işte. " deyip telefonu kapattı.
"Ne oldu?"
"Melis, Ilgınlar'da kalacağım demiş. Deniz Melisler, Ilgın anneme Melis'te kalacağız demiş. Ilgın'ın annesi de 'İyi kalın' demiş. Benim annem de 'Ne işler çeviriyorsunuz?' demiş. Eve gidemiyoruz sokakta kaldık. " Kısa bir kahkaha attım."Yürü baş belası. Bizde kalın."
"Hı? "
" Ya bizde kalın işte. Selim de olur. Korkma yemeyiz. "
" Emreler de kızlarla. "
" Emreler? "
Bana şu aynı okullar işini anlattı.
" Tamam işte Emreler de gelir. "
" Olmaz ama annen falan... " 'Kapa çeneni' adlı bakışımı atınca arabaya bindi. Emre'yi aradım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖRTE DÖRT #Wattys2016
Ficção Adolescente"Gülümseyişi ölümü anımsatıyordu. Ölüm kokuyordu sanki. O kadar yakındık ki ölüme. " " Ya ölürsek? " Gözlerine baktım. Bi şey ifade etmiyordu. Yine de içine çekmeyi başarıyordu. " Beraber olduğumuz sürece ölmüşüz, kalmışız.. Hepsi boş güzel...