18. Bölüm

29.8K 903 39
                                    

İyi okumalar...

Akşama kadar bunu düşündüm tabii birde yemek yedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Akşama kadar bunu düşündüm tabii birde yemek yedim. Bazen televizyonu açtım ama sıkılıp kapattım hemen. Bebeklerimle ilgili kitap okudum not aldım. Bütün günüm bunlarla geçti sonra saat ikiye doğru kalkıp yemek yapmaya giriştim. Fakat daha soğanları kavururken kasıklarıma acı bir sancı girdi ve ocağı kapatıp salona geçtim. Derin nefesler alıp verdim ama işe yaramadı. Hastaneye gitmek istemiyorum bu yüzden Sinan'ı bekledim sanki Sinan'ın bana faydası dokunacak! Ah Gülçin Sinan doktor mu, ayrıca o senden de pinpirikli!

Saat iki olmadan geldi Sinan sanki hissetmiş gibi. Kapıdan girer girmez seslendim ona. Ayakkabılarını çıkarıp hızlıca geldi yanıma. "Neyin var?"

"Heyecan yapma dur, sadece sancım var her zaman ki gibi. Doktorumu arar mısın?" Ben niye bunu Sinan gelmeden düşünemedim acaba? Sinan hemen telefonumdan doktorun numarasını buldu ve aradı. Doktorun ona dediklerini tek tek uyguladı üstümde. İlk önce arkama yastıklar koydu, sonra su getirdi bana. Bunlar tabii ki Sinan'ı oyalamak içindi. Gençler hamile bir kadın sancı çekiyorsa tek yapması gereken sakin olup sancısının geçmesini beklemesidir. Sinan bardağa su doldurup içerken dank etti, doktorun onu sakinleştirmeye çalıştığı. Kendimi gülmemek için zor tutuyorum şuan. Sinan kadına iyi günler dileyip kapadı telefonu. "Benimle dalga geçiyor resmen gerzek!" çatık kaşlarıyla söylenerek bıraktı bardağı yere. "İyi misin sen?"

"Evet" deyip doğruldum. Ayaklarımı yere sarkıtıp Sinan'ın elini tuttum. "Çok heyecan yapıyorsun, demek biranda sancım gelse doğuma gitsek ödün kopacak?"

"Geç dalganı Gülçin hanım. Aklım çıkıyor benim sana bir şey olacak diye, bebeklerime bir şey olacak diye!"

"Sinan sakin ol lütfen, hem bak bebeklerimiz oynuyor karnımda tutmak ister misin?" Sinan hemen elini uzatıp tuttu karnımı. Anında tekme yedim. Ama bu kadar da olmaz ki, şimdiden kıskanıyorum ben kocamı ama. Bana bak küçük bebeğim o adam benim anlaşıldı mı? Ama ya sende benim minik bebeğimsin nasıl kızarım ben sana..

Kafamı Sinan'a çevirdiğimde yine düşüncelerim başka yöne kaydı. Ah şimdi tutsam şu adamı öpsem. Kucağına çıksam falan. Tövbe tövbe. Gülçin nereden geliyor bunlar aklına. Deli misin kızım sen! İyice azıttın. Hani güvenmezdin sen erkeklere! Ne ara sevdin bu adamı sen? Evet harika bir soru bu, ne ara sevdim bu adamı ben?

Onu ilk gördüğümde vuruldum ben bu adama. Daha ilk dakikada, o sert bakışlarıyla beni süzdüğünde yanımdan öylece geçip geriye sadece kokusunu bıraktığında sevdim. Sevdalandım ben bu adama. Aşık değilim gençler sevdalıyım ben...

Ve bizim geri kalan iki ayımız böyle geçti. Evliliğimizin ikinci günü tatile gittik. Dubai'ye götürdü yakışıklım beni. İngilizcem çok iyi olmadığı için biraz sıkıntı çekmiştim ve utanmıştım ama yine de eğlenmiştim. Meğer o gün Aslan'a Dubai'de ki bir gösterim için yer ayarlatıyormuş. Kıyamam ben yakışıklıma. En önemli olaysa döneceğimiz gün havaalanında güvenlikten geçerken oldu. Malum hamile olduğum için o cihazlardan geçemiyorum. Cihazdan geçmeyip yan taraftan geçince güvenlik uyardı. Ben cevap veremeden Sinan atladı ortaya ve adama durumu açıkladı. Adam geri çekildi tabii. Yani olay tamamen yanlış anlamadan ibaret. Düşünün gençler nasıl kilo aldıysam adam hamile olduğumu anlamadı. Sonra uçağa geçmeyi beklerken arkadan birinin bana değdiğini hissedip arkama döndüm, arkamda on dokuzlarında bir genç vardı. Başka tarafa bakıyordu. Bende yanlış anladım deyip önüme döndüm fakat tekrar aynı şey olunca arkama döndüm ve o çocuğun göz kırptığını gördüm. Şaşkınlıkla bağırdım çocuğa ne yapıyorsun sen terbiyesiz diye. Sinan da benim gibi şaşkınlıkla döndü. İlk önce olayı anlamadı fakat benim sözlerimden sonra yüzündeki ifade değişti ve kocamı durduramadan adamın üstüne yürüdü. Fena şeyler oldu anlayacağın, güvenlik gelip ayırdı ikisini. Çocuk şikayetçi olmayınca da olay kapandı. Uçağa geçerken pis pis baktı çocuğa. Maço erkeğim benim, nasıl da korurmuş karısını.

BEBEĞİMİN BABASI!/2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin