T.D Bölüm 1

55 6 2
                                    

Ne kaldı kafaya takmadigim? Ne kaldı o niye böyle dedi bana,bunu bana neden yaptı diye düşünmediğim?

Bugün bir dükkanın önünde arkadaşımla annesinin onu aramasını bekliyorduk. Ikimiz de biraz sitresliydik. Elimiz ayağımıza dolanıp duruyordu.Tam o sırada dükkânın önünde bekleyen bir kadınla göz göze geldik.bir anda bana "kimi bekliyorsun hayırdır " diye sokağın ortasında bağırdı. Nerden tanıyordum ben bu kadını?dur bi dakika..bu kadın bir zamanlar beni beş ay boyunca beklemiş olup ona guvenmem için hiçbir kız arkadaşı ile tanistirmadigi annesiyle tanistirip iki gün sonra ufak bir tartışma yüzünden benle tüm muhabbetini bitiren kişinin az önce size de bahsettiğim annesiydi.annesi beni sevmiyordu evet. Hatta oğlunun bana nefretinden olsa gerek o yüzden görünce o kadar bagirmisti bana.kimi bekleyebilirdim?oğlunu mu?ben oğlunu hiçbir zaman sevmemistim bunu ikisi de biliyordu.dolayısıyla beklemem için hiçbir sebep yoktu.peki ya o zaman kimden bahsedip bagirmisti? Hmm. .sanırım anlamıştım. Onun beni sevmediğini bilip bahane ile onu sinir etmek için orada olduğumu sanıyordu. Yoksa niye öyle bagirsin ki?hesap vermek zorunda değildim aslında ama saygısızlık olmasın diye sanki hic bişey olmamış gibi gülümseyerek "arkadaşımın bi işi var o yüzden bekliyorum "dedim.umarsizca kafasını çevirdi ve bir daha da bana bakmadı. Bende fazla durmdan arkadaşım annesi ile konuşmasını yaptıktan sonra arkadasim ile birlikte hemen uzaklaştık ordan. Biraz kitap görmek beni sakinlestirir diye umup sürekli gittiğim kitapevine gittim.Biraz kitap sayfalarını karıştırdım. Kafamın dağılmasına sebeb oluyordu okuduğum her kelime. Fakat kadının yaptığı çok ağırıma gitmiş olsa gerek bi türlü kendimi normal hissedemiyordum. Ne yapmıştım o kadına da sokağın ortasında öyle bagirmisti bana?bir zamanlar konustugum çocuğun annesi olmasa lafım hazırdı ama ogluna söyleyip sokakta ugrastigim yetmezmis gibi bir de oğlu ile uğraşmak istemiyordum. Zaten oğlu ugrasilmayacak kadar tehlikleliydi.bi de söz konusu annesi olunca olacakları düşünmek bile istemezdim doğrusu. Ne yapsam ne yapsam diye düşünürken her moralim bozulunca gittiğim anfi diye bir yere gidip karşısındaki ırmağa bakarak biraz sakinlesecegimi düşündüm ve kitapcidan ayrilip oraya gittim.sezen aksu nun rastgele bir şarkısını açıp kulakliğımdan son ses dinlemeye başladım. Irmağı izlememle olusan dalginligimi sezen abla nin geçer diye bagirmasiyla bozdum.yok. boyle de olmuyordu. Ben çok hırslı bir kızdım ve o kadının yanına gidip bi laf söylemden de rahat edemezdim.ama o lafı söylediğim zaman da olacakları az çok bildiğim için sebebi saygima verip başka bir şey ile sakinlesmeye karar verdim. Peki ya ne sakinlestirecekti beni?bir telefon uzakligindaki dost?yada daha doğrusu takma,diyerek beni başından savmaya calisan ve benim hep yanımda oldu diye dost zannettiğim kız..yanında olunca dostun olmuyordu bir insan ve ben safligim yüzünden dost sanıp gözümde ayrı bir yere kouyordum bu insanı.dostum falan yoktu benim.dostum olmasa bile yanına gidip derdimi anlatınca beni dinleyip yardımcı olacak birileri vardı aslında ama ben kimsenin kafasını kendi sorunlarım ile bunaltmak istemiyordum. Hemen aklıma yazı yazmak geldi.Fakat bugün boyundan asmali ufak çantamı yanıma almıştım.bu yüzden yanimda anahtar ve ıslak mendilden baska birsey yoktu.Baktım kalem kağıt yok, bende telefonumu açıp watpadd a yazmaua başlamıştım birine anlatmak istediğim herşeyi. Belki benim yaziklarimi yaşayıp cumlelere dokemeyen biri okur,yarasinin kenarindaki kan lekelerini temizlerim dedim içimden ve su anda okdugunuz yazıyı yazmaya başladım. Bir süre sonra koca koca adamlarin bana garip garip baktıklarını görünce rahatsız olup kalktım ordan. Omuzlarim çökmüş şekilde eve gidiyordum. Normalde hızlı yürüyen biriydim ama bana musallat olan bi ton dert kafamda dönmeye başlayınca adimlarim da yavaslamisti.Omuzlarimin düşmesi de buna bağlıydı sanırım. Biz kızlar önümüzden yakışıklı bir erkek gelince adimlarimizi daha bi yavaslatir,önümüzden geçene dek o çocuğa bakarız. Hele bir de o kişi ile göz göze gelirsek elimiz ayağımıza dolaşır ufak çocuklar gibi mutlu oluruz.bendeki nasıl bir sanssa artık önümden dehşet bir çocuk geçiyordu ve çocuğu bana bakarken fark etmiştim. Tam bilmiyorum ama sanırım önümden geçinceye kadar ben ona değil o bana bakmıştı. Fakat o an öyle umurumda degildi ki hiçbirşey,çocuğun bana bakması gram sevinç hissettirmedi bana.biraz daha yürüdükten sonra evimizin olduğu sokağa gelmiştim. Ama eve gidince bi de ailem vardı laflariyla canımı sıkacak. Sudan sebepler yüzünden evde kıyamet kopacakti gene.bunu biliyordum çünkü her gün yaşıyordum. En sonudna evimizin caprazindaki boş pazar yerine gidip biraz da orda oturmaya karar verdim.orda beni rahatsız edecek kimse yoktu.aksine o arazide futbol oynayıp cıvıl cıvıl sesleriyle yüzüme sebepsiz yere tebessüm konduran çocuklar vardı. Kulağımda kulaklikla onları izlemeye devam ettim. Bir süre sonra çocuklar gitti.tek başına kaldırımda oturuyordum.dirseğimi diz kapagima,elimi de çeneme dayayıp etrafı izlemeye başladım.Kulağımda çalan şarkının ne kadar ses seviyesi yüksek olsa da benim zihnimde haala o an canlanıyor ve kulağımda,kadının milletin içinde bana söyledikleri şeyler çınlıyordu.ve tabiki o kadına asıl söylemek istediğim laf yerine sakince sorusunun asıl yanıtını verdiğim için nefsim rahat etmiyordu.acaba yarın yanına gidip konuşsa mıydım? Yok.bu kadını az çok taniyorsam yanına bile yaklastirmazdi beni. Hoş! Benlik sıkıntı yoktu çünkü ben biraz önce önce de söylediğim gibi hırslı,tuttugunu koparan bir kızdım. Onun hicbir çabası benim istegime engel olamazdı.ama hayır. Kimsenin peşinde koşup konuşmak için uğraşmak istemiyordum. Belki birini yollardm benim yerime konuşması için ama bu sefer de korkak hitabini alırdım biliyordum. Yorulmuştu m herşeyden. Ailem tüm enerjimi iki laflariyla alıyordu her gün.onlarla uğraşıp üçüne karşı kendimi ezdirmemeye çalışmaktan fazlasıyla bikmistim.kimse ile uğraşmayı sevmezdim aslında ama konu aile olunca mecbur yapmam gerekenleri yapıyordum. Onlarla uğraşıp hayata karşı bıkkınlgm iyice artıyordu .belki de ondandi annesinin yanina gidip konuşmak istemiyor oluşum. Aslında başka bir sebeb daha vardi. Korkuyordum ama yapacaklarindan değil diyeceklerinden.ben çok alıngan ve birçok şeyi istemesem de günlerce kafama takan bir insanim. Bugün soyledigi şey eminim ki bircogunuzun eften puften dediği bir şey oldu ama benim için saatlerce aynı konuyu düşünüp üzülüp durduğum biseydi. Bu yuzden tek bir cümlesi ile bile gözlerimin dolmasına sebep olabilirdi.

Tükenmeye Doğru Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin