T.D Bölüm 11

23 2 0
                                    

Yeni Aşklar Yeni Umutlar

Telefonun calmasiyla gulmemiz tamamen sona erdi.arayan arkadaslariydi. Telfonu kapattıktan sonra bana döndü:
-bizim arkadaşlar nerde kaldın diye yakınyorlar. Ben Hazal a ulaşıp yanına gelmesini söylerim.sen sakın bir yere ayrılma.görüşürüz.
Benim cevap vermeme izin vermeden kalkıp gitti ordan.onun gidişini izlemeye başladım. Gözden kaybolduktan sonra biraz önce çocukların olduğu parkta sadece benim olduğumu fark ettim.hava çok soğuktu. Uzerim dört kat olmasına rağmen üşüyordum. Arkama dönüp çay bahçesinin açık olup olmadığına baktım. Açıktı. Hemen kalkıp oraya gittim.duble bardakta çay aldım ve eski yerime gidip oturdum.insanları izlemeye başladım. Ordan geçen insanları,bulduğum çevreyi,biraz  önce ve şimdi yi düşündüm.
Herşey ne kadar değişiyordu. Biraz sonra üşüdüğümü fark edip ellerimi bardağa daha çok yapıştırdım.çay git gide ısısını kaybediyor ellerimi ise bardağın soğukluğu kaplıyordu. Çantamdan tableti çıkarıp Canfeza nin"gel" adlı şarkısını açtım.iyi geliyordu bana bu şarkı. Daha sonra şarkıyı değiştirdim ve Sezen Aksi nun"vazgeçtim"şarkısını açtım. Sanki birine birinin gelmesini istiyordum Canfeza yi dinlerken.Evet istiyordum.yanımda her zaman olacak bana kendimi iyi hissettirecek güven dolu omzu olan birini istiyordum. O şarkının üzerine "vazgeçtim"'i açınca da kendi kendime yeterim diyerek vazgeciyordum bu istekten.kafam karışmıştı. Şarkılar ve duygular arasında bogulmustum adeta.usuyordum. çok usuyordum.
Hazal in gelmesi ile kültür merkezine geçtik. Hazal a bütün konusmalarimizi anlattım.çok sevinip akışına bırakmam i söyledi bana.kültür e geldikten sonra süs havuzunun arkasındaki banka oturduk. Kuzey karşıdaki sahada arkadaşlarıyla voleybol oynuyordu. Önce biraz onu izledim. Harika oynuyordu voleybolu. Onu izlerken gulumesdigimi fark edip kafamı sağa sola çevirdim.sola cevirisimde Hazal ile göz göze geldik:
-bak bak gülümser de olmuş Kuzey i izlerken.
-Ona mı gülümsedi m ben yaa?ben ordaki çok tatlı bir çocuk vardı sen görmedin mi?hani dört beş yaşlarında falan ona gulumesdi m çok tatliydi
-Yalan söyleme istersen.beceremiyorsun.gözün ağrıyacak ordan baka baka.şuna geldiğimizi bildir de buraya gelsin daha yakından görürsün Kuzey ini.
Hazal bunu beni sinir etmek için gülerek demişti. Onu umurasmadan ödemeli attım geldiğimizi anlar diye.malum öğrenci milletiyiz. Ne kontorumuz var ne biseyimiz.anca ödemeli atmakla yetiniriz.ödemeli atmam ulaşınca ona baktım. Cebinden telefonu çıkardı ve arkadaşlarına el sallayıp ordan çıktı. Biraz çevresine bakınca bizi gördü ve beş dakika içinde yanımıza geldi. Ikimize de selam verip yanıma oturdu.Kuzey ve Hazal her zamanki sohbetlerini etmeye başladılar. Bir kaç dakika sonra Hazal ve Kuzey in diğer arkadaşları da yanımıza geldi.birkaçı ayakta durarak hepimiz havadan sudan sohbet etmeye başladık. Herkes birbirine çatıyordu. Bu sefer biri yenge derse ani tepki vermemek için dikkat edecektim.fakat nasıl tepki verdiysem artık atılan laflar hiç bana değmiyordu.sohbet sırasında birkaç kişi biraz ileriye gidip kendi aralarında bsieyelr konuşmaya başladılar. Onları izlerken ellerimin titredigini fark ettim.resmen donuyordum. "Ayy çok sogukkk"diyerek kollarimi sıkıca bağladım. Kuzey kafasındaki bereyi çıkarıp bana uzattı hemen:
-al ellerini sok berenin içine.
-istemiyor_
-dediğimi yap!
Hiçbir şey demeden uzattığı bereyi aldım ve ellerimi içine soktum.kafamı kaldırdığımda onun da kendi aralarında bsieyelr konuşan kişilerin yanında olduğunu fark ettim.ellerimin usumesine gelememis kendini dusunmeden beresini uzatmıştı bana.kendi üzerinde ince beyaz bir bady ve kot pantolon vardı sadece.hava aşırı soğuktu.bi neresi vardı usumemesi için onu da benim ellerim yüzünden bana vermişti.fedakardi.bu jesti hoşuma gitmedi değil yalan yok. Ama tabi belli etmeden devam ettim onları izlemeye. Bir saat sonra eve geç kalmamak için ayağa kalkıp eve gitmeye yeltendim.  yanıma hemen Kuzey geldi:
-nereye gidiyorsun
-eve gidiyorum geç kaldım
-ceket bulayim mi sana uşüme
-var ya üzerimde manyak
-ama haala usuyorsun.bir ceket daha giyersin nolcak
-hayır istemiyorum.hızlı yururum giderken. Isınırm.bere için de çok teşekkür ederim.
-ısındı mi ellerin?
-az çok ısındı evet.
-sende kalabilir.
-gereği yok.teşekkürler
Elimdeki bereyi Kuzey e uzattım.gözlerini dikmiş bana bakıyordu gene.tamam aşıksın anladık yeter baktığın eve geç kaldım ben,diyecektim ama tabi denmez böyle şeyler. Hazal la vedalsip gittim ordan.Cumartesi günü öğlen kültür e gittim.kimse yoktu.boş bir banka oturup düşünmeye başladım. Neyi düşündüğümü bilmeden neden dusundugumu bilmeden düşündüm ışte. O sırada Onur aradı:
-efendim Onur
-nasılsın
-iyiyim sen
-ben de iyiyim.napiyorsun
-oturuyorum kültür de sen
-çalışıyorum.kim var yanında
-kimse yok
-fazla durma kaparlar seni
-çok komiksin
-şaka bi yana ne yapıyorsun sen tek başına orda
-oturuyorum.
-neden tek basinasin
-bilmem
-hm.Emıne sana bişey diyim mi?
-evet,dinliyorum
-ben seni seviyorum.arkadaş olarak değil sana deli gibi aşığım.eğer kabul edersen seni çok mutlu edecegimden suphen olmasın.lütfen kabul et.Ben senin böyle yalnız tek başına oldugunla ilgili şeyler duydukça kötü oluyorum.beni de anla.
-Ben yeteri kadar anlıyorum seni merak etme.ama içime sinmiyor kimse.neden bilmiyorum sevemiyorum.uzulmeni istemem.sen beni anla
-başka birinden falan mi hoslaniyorsun?
Bu soruyu sorunca aklıma nedense Kuzey geldi. Yok canım hoslanmiyordum ondan falan.ee niye o gelmişti o zaman aklıma?derken telefonda Onur a cevap vermedigimi hatırladım:
-Yo ne münasebet
-eğer biri varsa ve bu seni mutlu edebilecek biriyse hiç müdahale etmem.Önemli olan senin mutluluğun.seni mutlu edecek kimse onu seç.
-sen neden birinden hoslaniyormusum gibi konuşuyorsun benimle?
-içimden bir ses birinden hoşlandığını söylüyor da ondan
-yok öyle bir şey falan.
-var demedim varsa diyerekten söyledim düşüncelerimi
-sana dusunceni soran olmadı. Kapat şu telefonu
-bir şartla kapatırım
-ne
-seni seviyorum diye benimle konuşmayı kesmeyecksin
-of tamam hadi kapat telefonu
-seni seviyorum
Deyince telefonu yüzüne kapattım. Beni sevdiğini biliyordum zaten.hiç sasirmamistim söylediklerine.biraz oturduktan sonra Irem ve Hazal gilin yanıma doğru geldiğini gördüm. Irem:
-sen ne yapıyorsun burda tek başına?biz de arkadaşlarla gezecektik seni gördük seni de almaya geldik."Hazal:
- bi sorun mu var kuzum?
-yok hayır
-Hadi gidiyoruz o zaman
Kızlarla beraber yürümeye başladım.birkaç saat ırmak kenarında bizim grupla oturduktan sonra Edip Salih parkına geçtik. Edip Salih Parkı,Kuzey'in parkı gibiydi.Kuzey e telefondan ulasamaynlar hep o parka giderdi.parka gittikten sorna hepimiz bacagimiz boyundaki duvarın üstüne oturduk. Kuzey ilerimzidkei spor aletlerinden inip yanındaki direğe astığı tisortunu aldı ve giydi. Gerçekten de harika vücudu vardı.böyle bir çocuk bana nasıl bakardı?ya da ben böyle bakışları meteor gibi çocuktan görmeyi hak ediyor muydum?Kuzey,yanımıza gelip hepimiz ile selamlasti. Daha sonra da önümüze gecip ayakta bizimle sohbet etmeye başladı.Furkan:
-gençler haftaya bi pikniğe gidelim be
Hazal:
-walla süper olur
-ee gider miyiz
Kuzey dışında hepimiz onay verdik.Benim için de degisklik olurdu.Furkan Kuzey e döndü:
-gelirsin dimi Kuzey
-belli olmaz
-olum egleniriz ışte gel sen de
-düşünürüz
Furkan bana bakıp kısık sesle:
-Emine yardım etsene yaa.Beni dinlemiyor. Seni dinler bu.Hadi
Furkan i kirmamamk için Kuzey e döndüm:
-Kuzey geliyorsun bak itiraz istemem
Kuzey bana gülümseyip:
-sen kesin gelecek misin
-büyük ihtimal evet
-o zaman ben de büyük ihtimalle gelirim
-tamam gel
Kuzey ile karşılıklı bir gulumsememiz oldu.Furkan gülerek:
-o zaman icecekelr benden
Pazar günü sabahı Hazal in aramasiyla uyandım:
-efendim Hazal
-Emine nerdesin
-yeni uyandım evdeyim
-Emine Kuzey hiç iyi değil.dünkü haalinden eser yok.hiçbirimiz ile konuşmuyor.gözünü bir yere odaklamis başka yere bakmıyor.bi de sen gelsen konuşmayı denesen?
Hemen yataktan kalkıp gözlerimi fal taşı gibi açtım:
-ne!neyi varmış bilmiyor musunuz?hiç mi bişey demiyor?
-hayır Emine lütfen sen de gel.Kuzey ilk defa böyle oldu.
-Tamam gelmeye caliscam ben.
-bekliyorum bak?
-bekle
Telefonu kapattıktan sonra lavaboya girip elimi yüzümü yikadim. Ne olmuştu acaba Kuzey'e?dün hiçbirşeyi yokken bugün neyi vardı?evden çıkmak için annemlerin evden çıkmalarını bekledim.on dakika sonra annem yanıma geldi:
-napiyosun
-yeni uyandım anne.odamı toplayacağım şimdi.
-sen odani topla sonra da mutfağı temizle. Çok kirlenmiş tezgah falan. Biz köye gidiyoruz. Furkan evde kalacak.sakın kavga etmeyin. Eğer sorun yaparsa kriz geçirmeden tut sinirini çık dışarıya,Fatma gile falan git.ama az dur.rahatsız etme milleti.problem olursa ödemeli at.Ben ararım.dolapta yemek var acikrsan ısıtııp yersin,abur cubura falan para verme.Ben gidiyorum.Hadi kolay gelsin
-tamam anne görüşürüz
Odamı düzene sokup mutfağı hallettim.işim bitince hazırlanıp dışarıya çıktım.on dakika sonra kültür e geldim. Çevreme bakıp Hazal i gördükten sonra koşarak yanına gittim:
-Kuzey nerde?!
-ilerde oturuyor.yanına kimseyi istemiyor.hepimizi başından atmaya çalışıyor.sürekli ağlıyor.Kuzey ağlıyor kanka Kuzey ağlıyor!o buranın en güçlü en enerjik en son ağlayacak kişi si ve o ağlıyor. Emine lütfen konuş bişey yap lütfen
-beni dinler mi ki?
-seni deli gibi sevdiğini kimse söz konusu etmese de hepimiz biliyoruz.dinler büyük ihtimalle
-ben gidiyorum o zaman yanına
-tek umudumuz sensin.nolur öğren neyi varmış konuşsun yeter ki
-tamam siz sakin olun ben elimden geleni yapacağım
Ilerdeki bankta oturan Kuzey in yanına gidip oturdum.tam kafasını bana çevirip bağırcakti ki beni görünce sustu.Ne diyeceğim ne yapacağım bilmiyordum.kısık sesle seslendim:
-Kuzey?
- -----
-Kuzey bak ben geldim.neyin var anlatır misn bana?
Hayır dercesine kafasını salladı.kendine bir nokta belirlemiş gözlerini o noktadan başka bir yere ayirmiyordu.
-Kuzey bak ben yanındayım. Burdayım ben.senin yanındayım. Lutfen konuş benimle.seni böyle gördükçe ben de üzülüyorum. Sen benim uzulmemei ister misin?
Uzun bir susuştan sonra Kuzey cevap verdi:
-iyi değilim Emine.Hem de hiç iyi değilim.
-bunu görebiliyorum Kuzey.iyi değilsin biliyorum. Ama lütfen bana bunun sebebini anlat.senin yanında olmak istiyorum.
-hayat çok kötü Emine.acımasız iğrenç bir şey bu hayat.ve tabiki inslaar da öyle. Ben kötü bişey yaptım dün biliyor musn?
-ne yaptın?
- ----
-bak aramızda kalacak ne yaptın diyorum
-söz mü?
-söz
-dün gece abimle çok kötü kavga ettim.sinirden deliye döndüm. O esnada arkadaşım aradı.kavgası varmış oraya çağırdı. Karşımda on kişi vardı.tarafında olduğum kişinin yanında ise beş kişi vardı.o beş kişiye fırsat vermeden zor da olsa hepsini dovdum. Yanıma sopa aldığım icin zor olmadı. Aralarında bir tanesi beni çok zorladı.gücüm tükenecek haale gelmişti ama ona yenilmemek için arka cebimde taşıdığım bıçağı çıkardım ve karnına soktum.sonra da arkamdaki beş kişiyle beraber ordan gittik. Ya öldüyse Emine?Ya ben katil olduysam?
Duyduklarım karşısında şok olmuştum. Ama daha önceden Kuzey in bu derece kavgacı olduğunu biliyordum:
-gören duyan olmadı mı?polis falan?
-Hayır kimse yoktu. Bizim arkadaşlar da demezler zaten.bıçağı fazla sokmadim. Sadece batırdım yani ölme ihtimali düşük. Benim kötü olduğum şey bunu bir sinjirle nasıl yaptığım.Ben bu kadar kötü biri değildim Emine.Karşımdaki ne ile gelirse onunla karşılık verirdim.bu sefer yumruğa bıçakla karşılık verdim.nasıl yaptım ben bunu?ben bu kadar kötü bu kadar serseri değildim.
-haala değilsin.Sadece bi sinir krizi sonrası patlamissin o kadar.insan böyle zamanlarda kendine hakim olmayı bilmeli.Sen de ogrenceksin. Dert etme daha kötüsü de olabilirdi.
-tek sert bu değil ki..
-ney var başka?
-sen yoksun
-derken?
-bu aralar kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Hayattan yaşamaktan herşeyden bıktım.yaşama sevincine dair bir kalıntı bile yok.gülüyorum ediyorum ama içim böyle. Senin nasıl biri olduğunu biliyorum. Kendimi senin merhametine ilgine sevgine muhtaç hisediurom bazen.keşke diyorum o olsaydı yanımda. O beni ayağa kaldirirdi diyorum.Ama yoksun. Ben seni güzelliğin için falan değil ben seni kalbin için çok seviyorum. Sabahtan beri kaç kişi dil döktü konuşmam için fakat senin de gördüğün gibi sadece sana konuşuyorum. Çünkü beni anladığını ve sana guvenebilecegimi biliyorum.Çünkü seni seviyorum Emine.çok seviyorum. Benim olman için ağlayacak kadar,senin olabilmek için her gece Rabb ime yalvararak dua edecek kadar seviyorum.
-bana biraz zaman verir misin?ne yapacağımı bilmiyorum.sadece düşünmek istiyorum. Ve oldukça korkuyorum. Sanırım biraz da kaçıyorum.
-nasıl istersen.
-hadi arkadaşlarının olduğu yere gidelim artık.
-hayır
-kuzey lütfen
Kuzey yavaşça kalktı ve ikimiz beraber arkadaşlarının olduğu yere gittik. Aç olduğunu düşünüp markete gittim ve birkaç iyi gelebilecek yiyecekler aldım.onun yanına geldikten sonra  yemek istemediği için kendi elimle zorla yedirdim. Saçlarım önüme geldiği için kafamı sola dogru salladigimda birkaç arkadaşının bize bakıp gülümserken gördüm. Kendimi çok tuhaf hissetmeye başlamıştım. Kuzey in yanında sadece ben vardım ve onunla sevgilimmis gibi ilgileniyordum. Akşama dogru annemin eve geç uyarısıyla Kuzey i arkadaşlarına emanet edip gittim ordan.akşam annemler eve geldikten sonra annemin telefonunu alıp Hazal ı aradım.:
-Hazal ben ne yapacağımı bilmiyorum. Aklım çok karışık
-bence yapman gereken Kuzey i kabul etmek
-ya pişman olursam?
-hatalar her zaman bişey öğretir insana.hem ben Kuzey in hiç öyle bir şey yapmış olacağına imkan vermiyorum.sen benim en yakın kız arkadaşım o da erkek arkadasimsiniz. Ikizin mutlu olması beni de mutlu eder.
-tamam o zaman
-kabul edecek misn
-bir şans versem ne kaybederim ki?
Ertesi günü okul çıkışı Hazal  ile kültüre geçer geçmez uzaktan Kuzey i yanıma gelirken gördüm. Düne göre iyi görünüyordu. Selamasip Hazal in kaş göz işaretiyle kenara çektim.
-Kuzey benim sana bişey demem lazım
-Seni dinliyorum.
-Kuzey şey bennn....
- kötü bişey mi oldu
-hayır tam aksine
-neymiş o zaman bu iyi şey
Kuzey heyecanlanmisti. Fakat ben ondan daha fazla heyecan yapmıştım.kendimi çok garip hissediyordum. Bir anda ağzımdan cikti söyleyeceklerim:
-Kuzey kalbine giden yolun kapısı haala açıksa ben girmek istiyorum. O yolda yürümek ıstiyorum. Sanırım böyle daha iyi olacak
Kuzey sevinçten ne yapacağını bilememisti.bi bana bakıyor bi gülüyor bir yandan ise yerinde duramiylrdu.dünkü Kuzey den eser kalmamıştı. Içimden bunun derdi gerçekten benmisim demeden gecemedim.
O hafta boyunca her gün kurs sonrası okulun ordaki Ankara Simit'de buluştuk. Üç gün boyunca sadece yan yana oturduk hiç el ele tutusmadik.daha sonraki günlerde elimi tuttu ve en büyük adimimiz sarılmak oldu.beni mutlu ediyordu.onunla geçen vakitlerim çok güzel oluyordu. Sanırım hoşlanıyordum bu çocuktan. Cumartesi günü Hazal ben Kuzey ve Burak ile buluşup dordumuz Side sahiline gittik.Antalya li olan bizdik ama Burak ve Kuzey burali olmadıkları halde bizden daha iyi biliyorlardı buraları. Yürüyerek sahile indik.Kasım ayindaydik ama hava Temmuz ayı gibi sıcaktı.Kuzey dayanamamış olcak ki kafamı cevirmemle denize girmiş yuzuyor olduğunu gördüm .Hazal a Kuzey i gösterip ikimiz de gülmeye başladık.koskoca sahilde yüzen tek kişi oydu.Biraz Hazal ile oturup denizi seyretmeye başladık. O sırada Burak yan tarafimizdaki tepeye çıkmış oturuyordu.iki yıl önce sevdiği kız ölmüştü Burak ın. Muhtemelen onu düşünüyordu. Haala çok seviyordu onu.Kişinin sevdiğinin ölmesi ne kadar acı biseydi! Tuğçe diye bir arkadaşım var benim.O da aynısını yaşamış ve her seferinde nasıl bişey olduğunu anlatırdı bana.cantamdan kağıt kalem çıkarıp içimden ne geliyorsa yazdım. Yazdıklarımı okumadan çantama katttim.O sırada Kuzey denizden çıkmış ve yanıma geliyordu. Of diyorum!baklavalari gerçekten bunu dedirtiyordu bana.hafif sakalı ve kumral teni gercekten onu yakisikli ötesi yapıyordu. Bir an onun benim sevgilim olduğuna inanamadim taa ki elinde bir kabukla yanıma gelinceye kadar:
-al bakalım şair hanım hatıra kalsın bu deniz kabuğu sende.her bakışında bugünü hatırla. Bugünü yani ilk defa gerçekten seni seven biriyle sahile gidisini hatırla.çünkü seni gerçekten bir ben seviyorum.hep de sevecegim. Bana bişey olursa bunlara bakıp aglarsin artık.
Kuzey son cümlelerini gülerek beni sinir etmek için demişti.onu umursamadan elindeki deniz kabuklarını aldım ve leopar desenli cantamin ön kısmına koydum. Ilk defa bi sevgilimle sahile gelmiştim. Normalde hiçbirine guvenmezdim erkeklerin ama Kuzey başkaydı. En ufak güven sorusu bile gelmiyordu kafama.bir süre sonra bana uzun uzun baktığını fark ettim gene.yüzüm kızarmıştı.ne yapacağımı bilemeistim.
-Emine
-efendim
-neden beni kendine aşık ettin?
Dilim tutulmuştu. Ne diyeceğimi bilemeistim.gulumsedim sadece.
O da gülümsedi:
-aşkım kalk hadi
-nereye?
-yuruyelim ikimiz biraz
-peki
Kalkıp el ele tutustuk ve yürümeye başladık. Hep hayal etmiştim sevdigim biriyle bu sahilde el ele yürümeyi.nasip Kuzey e imiş ne yapalım. Yürürken dayanamadım sordum:
-ben gül aldığın ve sahile geldiğin kaçıncı sevgilinim?
-ilk
-şaka yapma da doğruyu soyle.
-sen bana aşkın kalpten ömürlü k bişey olduğunu gosterdin.ilksin.ilkimsin."iyi ki"msin..

Tükenmeye Doğru Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin