TD.Bölüm 16

12 0 0
                                    

Ertesi gün öğle arası Hazal ile Edip Salih e gittik.Kuzey ve Şükrü banka oturmuş sigara iciyorlardi.Şükrü ve Hazal in arası bozuk olduğu için onlar selamlasmadi.onların böyle olmasını istemiyordum. Ikisi ile de konuşmaya başladım. Ikisi de birbirini suçluyor hiçbirşeyi  alttan almiyorlardi. En sonunda ikisi yalnız başına konuşmak için biraz kenarımiza geçtiler. O sırada Kuzey ile göz birbirimize bakarken onun ilk günkü bakışlarını yakaladım. Tıpkı baştaki ilk gunki gibi  utanmistim.Sorna yanima yaklaşıp hicbir sey demeden bana sımsıkı sarıldı:
-bugün akşam ablamin yanına Balıkesir e gideceğim. Bir hafta yokum buralarda.ordan geldikten bir hafta sorna da askere gideceğim. Burda geçen son haftami seninle değerlendirmek istiyorum.
-ne çabuk geçti zaman baksana.iki hafta sonra burda yoksun.keşke aramıza ayrılık girmeseydi.daha çok animiz olurdu o zaman.şimdi birçok şeye geç kaldik
- hiçbir şeye geç kalmadık. aramıza ayrılık girmeseydi sana bu kadar sıkı sarilmayabilirdim. Senin değerini anlamayabilir birbirimizi bu kadar ozlemeyebilirdik.hatalarimizin farkına varmadan kendi dogrularimizla birbirimizi kaybedebilirdik.Ben o ayrılık olmasaydı senin beni bu kadar sevdiğini gormeyebilir ve senin gibi bi aşkı bir daha bulamayabilirdim.
-ben_
-boşver eskiyi. Bak yeniden  barıştık sayılı günlerim kaldı zaten gitmeme.son günleri bu konuları konuşarak gecirmeyelim.anı yaşayalım.Ne dersin?
-seni Çok seviyorum!
Daha sonra sımsıkı sarıldık. Onu o kadar çok seviyordum ki..
O sırada Şükrü ve Hazal da kol kola yanımıza geliyordu. Kuzey gülerek:
-bunların da ne olduğu belli değil.bir gün kusuyorlar bir gün barisiyorlar.
-aman boşver en azından tekrar barisiyorlar.bazı ilişkileri kavga besler.bunlar da öyle. Baksana biribirlerine olan bakislarina.
-doğru söylüyorsun canım.
Bir hafta içinde Kuzey ile aramız tamamen duzelmisti.beni sevdiğini öyle hissettiriyordu ki onun sevgisinden şüphe etmek aklımdan bile geçmiyordu artık.hatta o bir hafta içinde görüntülü konuşurken ablası ile bile tanismistim. Ablası ile aynı burca sahip olduğumdan olsa gerek o kadar sevmiştik ki birbirimizi sanki Kuzey in ablası değil benim ablamdi. Gerek kardesini gerek ablasini gerek kuzenlerini tanıdığım  kadarıyla sanırım gerçekten güzel bir ailesi vardı.bir hafta bana bir yıl gibi gelmişti. Her gün sesini duyup saatlerce konusmama rağmen öyle çok ölzuyordum ki onu askere gidince nasıl dayanacagim düşünmek bile istemiyordum. Ayrıyken gözümün önünden gitmeyen cocuk beraberken benden cok uzakta oluyordu. Ama en azından onsuzluk geride kalmıştı. Bir de kapanma konusu vardı gundemde. Kuzey bu konuda çok ısrar ediyordu.Ben de istiyordum kapanmayi ama kendimi hazır hissetmiyordum.karne günü sınıfın en ağır başlı ve tesetturun hakkını veren Seher ve Yasemin e bu konuda danistim. Yanimda olan Hazal ile dinlemeye başladık.bize açık olmanın günahlarından cennet ve cehennemden bahsetti.görünen saçın her teline bin küsur günah yazılıyordu. Kuzey in benim neden kapanmami bu kadar çok istediğini şimdi anlıyordum. Benim iyiliğimi düşünüyordu. O gün karne sonunda Hazal ile tesettür mağazalarına girip birkaç tunik tarzı kıyafetler denedik.ikimize de çok yakışıyordu tesettür kıyafetleri.Ben kararımı vermiştim.ne kadar açık haalim güzel olursa olsun Rabbim istediği için kapanacak ve ibadetlerimi yavas yavaş yerine getirecektim.Kuzey askere gitmeden birkaç gün önce kapanacaktim. Seher gilin söylediklerinden olmuş olsa gerek Hazal kapaliligi baya kafasına koymuş benden çok konuşuyordu bu konuyu.hafta sonu Şükrü boks maçı için Yalova ya gitti.Kuzey askere gitmeden gelecekti.Hazal sevgilisinin boks maçı sonrası moral olsun diye ben de Kuzey in askere gitmeden güzel bir anısı olsun diye Hazal ile sürprizler planlamaya başladık. Örgünün ö sunu bilmeyen ben örgüyü öğrenip üç gün içinde Kuzey e boyunluk ördum.Fakat ne yazık ki Kuzey ile telefonda konuşurken ağzımdan kaçırıp örgü işini söyledim. Çok salaktım.Ne anlamı kalmıştı suprizin şimdi?! Bir şeyler daha yapmaliydim. Küçük bir pasta mi alsaydim acaba?Hazal a pasta konusunu sorduğumda aynı bluzlari alıp dörtlü dolasmamizi söyledi. Ne kadar kabul de etsem benim aklimda haala pasta alıp üstüne bir de mum koyup doğum günü tarzı bi şey yapmak vardı.Eğer para bulabilirsem bunu yine de yapacaktım.Kuzey bilet bulamadığı için gelmesi gereken günden iki gün sonra gelecekti. Ne kadar uzulsem de bu duruma en azından sadece iki gün diyerek şükrediyordum.Kuzey pazar akşamı arayıp birinin bana önemli bişey vereceğini ve bunun için pazartesi günü Edip salih parkına gitmemi söyledi.Ne verecekti acaba ya da bir diğer soru kim verecekti?sanırım önemli bişey olmuştu. Yoksa bana ne yollasin ki?pazartesi günü Hazal ile buluşmak için evden çıktığımda Kuzey aradı:
-efendim canım?
-aşkım nerdesin?
-yeni evden çıktım noldu?
-edip salih e git hemen.arkadaşın işi varmış o yüzden şimdi verecek çabuk git oraya seni bekliyor
-off ama ben Hazal la bulusacaktim..
-aşkım işi varmış ben ne yapayim hadi git uzun sürmez zaten alt üstü bişey verecek sana gerçekten önemli bak
-tamam aşkım gidiyorum
-gidince beni ara da haberim olsun
-tamam
-hadi yavrum görüşürüz
-bayyyy
Hazal i fazla bekletmmemek için acele edip yürüyordum.Hazal ile buluşup sevgililerimize hediye bakacaktik.dakikalar sonra parka gelmiştim. Hemen ödemeli attım Kuzey e.Hemen sonra beni aradi:
-geldin mi aşkım?
-Evet de parkta kimse yok.
-dur ben arayayayim onu.sen otur bankin birine bekle.
-peki tamam çabuk ol
Bankin birine oturup beklemeye başladım. Kuzey i ozlemistim. Bilet bulsaydi başkası yerine onu bekliyor olacaktım.tam o sırada arkamdan bir el gözlerimi kapattı:
-merhaba güzel kız
Bu da kimdi?!Kuzey diyeceğim ama o bugün gelmeyecekti. Sesi de kalındı.acaba arkadaşların biri şaka falan mi yapıyordu?ama başkasının da olma ihtimali vardı ne de olsa devir bozuktu:
-Sen kimsin yaa?
-bilmem sana soralım sence ben kimim?
-senin kim olduğunu bilemem ama ben kim olduğumu şimdi sana çok kötü gostrecem çek şu elini!daha sorna gözümün üstünden eller çekildi ve arkamdaki kişi önüme geldi.Inanmiyorum!bu Kuzey di!hemen boynuna sımsıkı sarıldım. Öyle sıkı sariliyorduk ki ikimiz de birbirimiZe bir an kaburgalarim bile kopacak sandım. Sonra kollarimizi çekip birbirimiZe baktık. Kuzey cebinden bir paket çıkarıp bana verdi.iki tane zincirli bileklik bir çift de patik vardı paketin içinde.patik o kadar tatliydi ki elime almaya bile kıyamadim. Zincirli bilekligi elimden alıp bileğime takmaya calisti. Fakat bilekligi n zinciri kısa gelmişti. Bu yüzden olmadı.Kuzey ne kadar uzulse de bunu takmasam bile hep sağlayacağımı soyleyip ona tekrar sarıldım.o sırada telefonuma iki tane ödemeli çağrı geldi.bu Hazal di.onu bekletmemeliydim. Hazal in yanına gitmeye çalıştıkça Kuzey elimi bırakmıyor o da gelmek istiyordu. Bunu çok isterdim ama ona hediye bakacağım için haberi olmamasi lazımdı. Bu yüzden  bahane bulup yanından ayrıldım.Hazal ile sevgililerimize heidye olarak tişört bakarken Kuzey sürekli yanına gelmem için arıyordu. Gitmek istiyordum ama henüz hediye bulamadığımız için bahane bulup gidemiyordum.en sonudna Hazal ile tişört beğenip aldik.tisort fazla içime sinmese de diğer baktiklarimiza göre daha iyiydi.hediye paketi yaptırıp ordan gittik.bizim eve uğrayıp Kuzey ile buluşmadan önce ördüğü m boyunluģu aldım ve Kuzey ile haberlesip Hazla la kültüre gittik.iklimimiz dolayısıyla Manavgat a hiç kar yağmazdi.bu yüzden belediye çocuklar için kamyonlarca kar getirmişti kültüre.Kuzey ve arkadaşları da orda kar topu oynuyorlardı.Beni gördükten sorna yanıma doğru koşup sımsıkı sarıldı. Öyle sarılıyordu ki ayakalrim yere basmiyordu.gülerek:
-aşkım yavaş ol biraz tamam seninim artık hep beraberiz
Kuzey:
-napayim bir haftadır yokum daha doyamadim sana
Hazal yanimiza gelip  :
-Boksör yanımda olsaydı biz sizden daha sıkı sarilirdik
Üçümüz de gülmeye başladık .daha sorna kar topu,kola,arkadaşlarla oturup sohbet etme derken annemin aramasiyla yanlarından ayrıldım.
Akşam üzeri Hazal annesinden aradı ve biraz konuştuk.konuşma sırasında Hazal deneme amacı ile yarın bize gelip bizim evden kapalı cikmamizi teklif etti:
-ben zaten el alemin ne diyeceğinde değilim.sadece kendimi ölçmek istiyorum. Acaba yapabilecek miyim ona bakmak istiyorum.sen de öyle yap.Kuzey in tepkisini de görmüş oluruz hem.eminim her şey daha güzel olacak.
-tamam kanka o zaman yarın sabah bizde ol beraber çıkalım dışarıya ne de olsa ilk gün utanırım
-tamam kuzum yarın görüşürüz
Salı günü sabahı kahvaltı sonrası zil çaldı. Gelen Hazal olmalıydı.kapanıp yanıma gelmişti.çay sonrası hemen benim odama geçtik. Ne giyecegime karar verip şalımi yapamya başladım. Şal işini de hallettikten sonra anneme haber verip Hazal ile dışarıya çıktık. Yolda yürürken çok utanıyor ama yine de özgüvenle yürümeye devam ediyorduk. Birkaç tesettür dükkanı gezdikten sorna Kuzey le haberlesip edip salih parkında buluşmaya karar verdik. Parka gidip masalı bankin birine oturduk ve Kuzey i beklemeye başladık.bir yandan Hazal ile kapanma konsunda sohbet ediyor bir yandan da Kuzey geliyor mu diye etrafa bakıyordum.kapalilik nefsime çok ağır geliyordu. Daha dün gece yatmadan önce müzik açıp ayna karşısında dans ederken şimdi bambaşka biri olmuştum. Aslında kapamayı istiyordum ama ben 12.sınıf sonu diye düşünürken erken olması gerektiği için zorlanmistim. Ama nefsime yenilmeyecek sonuna kadar savasacaktim. Kapanınca her şeyin daha güzel olacağı da bir ihtimal olarak güzeldi. Derken Kuzey önde iki arkadaşı arkasında yanımıza gelip oturdular. Aslında Kuzey e kapalı halimle tanımıyor numarası yapacaktım ama benim 8.sınıftan bu yana kullandığım meşhur cantamdan tanıyıp yüzüme bile bakmadan yanıma oturdu ve elini belime koyup arkadaşlarıyla sohbet etmeye başladı. Dakikalar sorna Kuzey in bir arkadaşı yanımıza geldi ve herkesle selamlasmaya başladı.bana elini uzattığında tam elimi uzatacaktim ki Kuzey e baktım ve vazgectim. Ben artık tesettürlüydum.her erkeğin selamina karşılık vermemem gerekirdi.madem kapanmıştım sorumluluklarını da yerine getirmeliydim.daha sorna Kuzey beni ve Hazal i sinemada hangi filmler olduğuna bakmaya,o da gelirse arkadaşlarına ayıp olacağını söyledi.sinemanın önüne gittiğimizde hangi filmler var diye bakarken gözüme direk romantik bir filme benzeyen Kötü Çocuk filmi takıldı.ondan başka aşk filmine benzeyen bir film yoktu.tam o sırada Kuzey aradı:
-aşkım baktin mi hangi filme gidiyoruz?
-Kötü Çocuk aşkım
-ne zaman başlıyor bu film
-yaklaşık yarım saat sorna
-tamam geliyorum bekle
Kuzey geldikten sorna Hazal vedalasip yanımızdan ayrıldı. Kuzey biletleri aldıktan sonra yukarı çıkıp beklemeye başladık. Caddeye bakan pencerenin önüne geçtik ve birbirimizin gzoelrine bakmaya başladık. Kuzey:
-biliyor musn ben hayatımda sayısız film izledim ama hiçbirini sinemada izlemedim.
-ne yani hiç gitmedin mi sinemaya?!
-hayır.
-peki ama neden?
-bilmem gereksiz geldi parayla film izlemek.vizyona çıkan filmlerin yarısından çoğunu izledim ama.alırdım CD sini evde izlerdim.
-bak sen Kuzey Bey'e.bu ilk sinemaya gelişin demek
-aynen öyle.
-ne diyeyim umarım barışık olursun beyaz perdeyle. Ilerde oyuncu falan olursam bol bol izlersin artık beni
-geç dalganı geç. Hem sen kapanmadin mi nasıl oyuncu olcan?
-ya kapalı bir rolde oynarım orası sorun değil ama ben zaten şaka yapıyorum sana.
-ben karım olacak kişiyi filmde falan oynatmam tiyatro belki ama film asla.
-A a!o nedenmiş?
-ya biri seni çok beğenirse?ben hayran falan istemem kızım. Yazar olcam diyon tiyatro diyon bide film oyuncusu falan beni aşar. Gerek yok.senin tek hayranin ben olmaliyim.
-hm demek sen kiskandin beni?
-hem de fazlasıyla.sakın filmde oynadığını falan hayal etme yakarım çıranı
-hayırlısı
Anons sesini duymamizla birlikte gideceğimiz filmin başladığını öğrendik ve salona geçtik. Yerimiz ortalardaydi.yerimize oturup filmi izlemeye başladık.ilk defa bir filme sevgilimle bir de uzun zaman sonra tek başıma değil de birisiyle gelmiştim.bu benim için unutulmazdi. Film esnasında parmakalrim hep parmaklarının arasındaydı. Filmdeki Meriç karakteri aynı Kuzey di.Kayla adlı karakterin,eli kanayan Meriç in eline saç bandını bagladigi sahnede,gözümün önüne Kuzey in jilet vurduğu bileğine saç bandimi baglayisim geldi.o sahnede ikimiz de birbimize bakıp gülümsedik. Meriç karakteri o kadar kavgacı sırlarla dolu biriydi ki Kuzey kendini bulduğu bu karakterin olduğu sahneleri gözünü bile kırpmadan izledi.kızın çabaları beni,oğlanın kaçışları da Kuzey i yani filmin yarısı bizim hikayemizden bahsediyor gibiydi.o sırada bu ani hatırlayınca okumak için wattpad i açtım ve Kuzey e bakarak bir şeyler yazmaya başladım:
"
Şu anda sinemadayiz o filme bakıyor.ben bir yandan onu izliyorum bir yandan yazı yazıyorum. Filmin adı "Kötü Çocuk".az önce benim ona baktığımı gördü.utandım ve kafamı çevirdim.sonra yazı yazdığımı gördü.telefonu geri cekmemle o da gülümsedi.şu anda filme bakıyorum bir yandan da yazı yazıyorum. Şu an filmin Meriç ve Kayla nin ormanda araba sürdükleri sahneyi gosteriyor.belki ilerde bugünü hatırlar ve bu yazıyı okur duruma göre duygu yaparım diye bu yazıyı yazmak istedim.onu o kadar seviyorum ki.ilk defa bir sinemaya sevgilimle geldim.O da ilk defa bir sinemaya gelmiş. Normalde filmleri hep tv de izlermis. Bugun benim kapandigim ilk gün. Hafizami kaybetmediğim sürece bugünü unutmayacağım.şimdi birkaç dakkalığına dışarıda işi olduğunu söyledi ve çıktı. Haftaya askere gidiyor.onu o kadar özleyeceğim ki..
Ve şimdi ara verildi.yazıyı burda bitirmek istiyorum. Umarım biz yıllarca oluruz. Şu anda yanıma geliyor. Neyse.yazmayı bırakmam lazım film başlıyor. Ölümsüz ol 24 Ocak.."
Telefonun ekranını kapatıp Kuzey in koluna girdim ve başımı omzuna koyup filmi izlemeye devam ettim.Film sonu merdivenlerden inerken Kuzey heyecanla:
-Aşkım çok guzeldi film iyi ki bu filmi secmissin resmen beni anlatıyordu.iyi ki geldik.kendimi o kaDar iyi hissediyorum ki şu an anlatmamam yalnız bir sorunumuz vardı
-sorun mu neymiş o?
-arkamIzdaki ergenler bi susmadi konuşan kızı gördüm de o kadar konuşan kızı görmedim bu ne arkadaş tam kendimi filme veriyorum bi gülme sesleri bu vıcık vıcık konuşmalar erkek olsalardı çoktan dovmustum onları
-haha aşkım yaa kiyamam ben sana.ama haklısın ben de çok sinir oldum durmdan vır vır vır ama olsun en azından filme değdi.aşkım bu arada şu bileti versene saklayayim onu ben.Allah izin verirse ilerde bakıp hatırlarız bugünü.
-bırak bende kalsın.Ben saklamak istiyorum.
-peki canım nasıl istersen.
-hadi gel de seni eve bırakayım ordan da bizim çocukların yanına gideyim film boyunca durmdan aradılar zaten sinir oldum
-malum bayımiz Battal Gazi gibi güçlü Murat Boz gibi yakışıklı olunca hayranları bitmiyor
-Allah Allah
Yolun ortasında sımsıkı sarıldık.onunlayken vakit nasıl geçiyor bilmiyordum.o kadar başkaydı ki benim için o ben hayatıma giren kimse ile bu kadar anım olduğunu hatırlamıyordum.evin önüne kadar bıraktıktan sonra beni sevdiğini söyleyip yanımdan ayrıldı. Aksamleyin çok sevdiğim ablam olarak gördüğüm eski komşumuz aradı.daha önce alt katimizda otururlarken birkaç ay önce memleketlerine göçmüşlerdi.hemen telefonu açtım:
-alo?ablalarin birtanesi?
-efendim kardeşlerin en güzeli
-seni çok özledim abla iyi ki aradin
-ben de seni çok özledim canım baktım senin aradigin yok ben arayayim dedim
-abla dakikam yok ben napym yaa
-neyse kes bahaneleri nasılsın iyi misin
-sesini duydum iyi oldum abla sen
-çok sağol canım.bende iyiyim.ablam su anda fazla müsait değilim seninle bir şey konuşup telefonu kapatmak istiyorum daha sonra uzun uzun kosnuruz olur mu,
-tabi tabi abla da bir sorun mu var?
-yani sayılır. Instagramda kapalı fotoğraflarını gördüm. Maşallah kapalı güzel olmuşsun çok tatlı hepsi,bakanın bir daha  bakası geliyor
-çok teşekkür ederim abla.aynen kapandim.
-böyle kapalilik olmaz Emine. Az önce söylediklerimi tekrar hatırla. Gerçek bir kapalı bayana bakanın bir daha bakası gelmez o zaten ilgi çekmemek için kapanmıştır. Kapaliligin amacı hiçbir erkeğin ilgisini çekmeden Allah ın istediği gibi giyinip ömrünün sonuna dek namusunu korumaktır.yüzünde hiç makyaj yoktu fotoğraflarda,bu güzel ama çok renkli öyle bir caziben olmuş ki kapanınca, resmen boşuna kapanmış dedim fotoğrafa bakarken.eğer kapanacaksan güzelliği unut.kapalı olan her bayan güzeldir zaten ama insanların beğenisini kazanmak için kapanilmaz. Sadece Allah için kapan o zaman süs pus umrunda olmaz zaten.hem senin hiç kapanma dusuncen yoktu nerden çıktı bu anlat bakayım?
-benim sevgilim var abla.o kadar seviyorum ki onu ne dese yapıyorum. Hem o istedi hem de kizlarla konuşurken açık olmanın gunahlarini konuştuk sonra da bi kapanma isteği uyandı bende kapandim.
-sen sadece sevgilin istedi diye kapandin ama farkindasin değil mi?
-yoo
-eğer gunahlarini söz konusu edip kapanmış olsaydın değil renkli renkli cazibeli şekilde giyinmek fotoğraf bile atmazdin instagrama falan.sen kızlarla konuşmanızı bahane edip sevgilin istedi diye kapanmissin.Ben bunu görüyorum sende.bak ablam ben bile senin yaşından sonra kapanmama rağmen keşke sonra kapansaydim diyorum çünkü içimden gelmeden kapandim ve bu yüzden de hiç gerçek bir kapalı gibi giymedim sen gıbı cazibeli giyindim ve sonucunda sevap falan kazanamadim.uzun lafın kısası içinden gelmiyorsa kapanma ablam.daha yeni kapanmissin iki gün olmuş kimse görmeden açıl içinden gelince tamamen kapan
-bilmiyorum abla.eğer acilirsam onun gitmesinden korkoyroum. Ama evet sanırım içimden gelmiyor
-biliyorum içinden gelmediğini. Sen onu öyle kaybetmekten korkuyorsun ki o ne isterse yapasin geliyor.yeter ki gitmesin istiyorsun. Ama zaten seni gerçek seven insan gitmez merak etme.eğer kaderinde o varsa sen istemesen de olur zaten.kimseye takılı kalma.
-ben açılmalı mıyım şimdi abla?
-eğer icinden gelmiyorsa Allah ın istediği gibi kapalı olmayacaksan evet.senin iyiliğin için istiyorum bunu ben.madem bir doğru yapmak istiyorsun o zaman yanlissiz doğru olsun.doğruların in içinde hic yanlış olmasın.buna dikkat et.
-tamam abla
-şimdi işim var iyi düşün ve karar ver görüşürüz canım
-teşekkür ederim abla.
Telefonu kapatinca baya düşündüm. Ablam gerçekten doğruları söylemişti. Içimden gelmiyordu.off.napmistim ben.akşam Kuzey arayinca bu konuyu ona da soracaktım. Ben açılmak istiyordum ama onun da fikrini almam lazimdi. Beraber ortak bir karar vermemiz lazımdı. Kuzey arayinca durumu anlattım.küfür etsem bu kadar koymayacagini söyleyip yarın yüz yuze kosnuruz diyerek telefonu kapattı.üzülmüştü.onu anlayabiliyordum. Birkaç saat sonra Hazal aradı:
-efendim kanka
-kanka benim sana bişey demem lazım
-soyle kanka
-ben teyzemle kapanma konsunda biraz konuştum.kanka benim içimden gelmiyor.Ben açılacağım.iki gün kendimizi ölçtük.seni bilmem ama ben kapanmak istemiyorum. Yarın acilacagim.
-aynısını bende ablam gördüğüm  biriyle konuştum. Benim de içimden gelmiyor.ama Kuzey çok istiyor eğer acilacagimi duyarsa çok kızacak ne yapacağımı  bilmiyorum
Hazal:
-Kuzum tamam Kuzey çok ıstiyor ama bu senin hayatın. En azından denedin kendini ölçtü n içinden gelmiyorsa yapma.günah evet ama biz tam kapalı olmadıktan sonra boşuna kapatıyoruz başımızı. Bana sorarsan açıl. Ne zaman içinden gelirse Allah in istediği gibi tesettür de olacaksan o zaman kapan
-öyle yapacağım artik kuzum.neyse ben kapatıyorum Kuzey arayinca ona derim bu kararimi yarın parkta görüşürüz.
-tamam kuzum nasıl istersen.
Telefonu kapattıktan bir saat sonra Kuzey  aradı.ne diyecekti acaba açılma düşünceme?kesin çok kizacakti. Ama demem gerekiyordu. Sesimi temizleyip telefonu açtım:
-alo?
-alo aşkların en güzeli nasılsın
-iyiyim canım sen
-bende iyiyim bir tanem.seni çok özledim ben de hemen aradım
-bende seni özledim birtanem.iyi yaptın da benim sana bişey demem lazım
-soyle sevgilim
-ama çok kizacaksin?
-gene ne yaptın hatun?!
-aşkım bak demeden sinirlendin yaa
-tamam sakinim.sadece tam herşey yoluna girdi diyorum bişey diyorsun moralim bozuluyor
-gene bozulacak sanırım.
-söyleyecek misin teleofnu kapatayim mı?
-aşkım nasıl desem sana bilmiyroum.kapanma konusunda ben rahat değilim.yani istemiyorum.açıkken ibadetleri mi elimden geldiğince yapıyordum zaten ama kapanmak bilmiyroum içimden gelmiyor. Hem içimden gelmeden ne kadar kapalı durabilirim ki ben zorla yaptigim bir işi fazla sürdürme m. Kuzey şey ben.. ben yarın  acilacagim.
Kuzey:
- -----
-alo orda mısın?
-kapat şu teleofnu. Yarın parka gel orda kosnuruz
-ya neden yarın yaaa şimdi konuşalım bak demiştim kizacaksin diye.of Kuzey!
Telefon kapanmıştı. Belki kötü biseydi yaptığım ama benim içimden kapanmak gelmediği sürece ben kapanamazdim.hayatımda zorla bir iş yapmaktan nefret eden  biriydim.bu yüzden Kuzey uzulecekti belki ama  kararimdan vazgecmeyecektim.
Diğer gün annemden Hazal a parka gittiğim e dair mesaj atıp evden çıktım. Başım açıktı ama giydiğim hırka nin şapkası ile yine de saçlarımı kapatıyordum.parka gittiğimde Hazal in banka oturup beni beklediğini gördüm. Yanına oturup konuşmaya başladık.o sirada telefonuma mesaj geldi.mesaj Kuzey dendi:
-bekle beni parkta
Birkaç dakika sonra parka gelip ilerdeki başka bir banka oturdu.Hazal i orda bırakıp Kuzey in yanina oturdum.bir süre koyu bir sessizlik oldu aramzida.sonra dayanamayıp konuşmaya başladım:
-bak Kuzey.insan içinden gelmeyen bir şeyi kolay kolay yapamaz.Ben kapalı olamıyorum. Baş örtü güzel ama beni boğuyor çok zorlanıyorum. Içimden gelmiyor.en azından senin için denedim.ama bak olmadı biraz da beni anla böyle surat asma canım lütfen yaa
Kuzey bana sinirli sinirli bakarak:
-ben sana ne dedim?benim sozumden çıkma dedim.ne güzel herşey yoluna girmişken bozdun  ışte herşeyi.Ben ne kadar gurur duymuştum seninle biliyor musn?arkadas ortaminda seni nasıl farklı gostermistim seni nasıl ovmustum seni nasıl ornek gostermistim biliyor musun sen?şimdi ne diyeceğim onlara.açıldığını gören bana gülecek resmen.bence ara verelim.Beni gerçekten çok yoruyorsun.
Bişey dememe zaman tanımadan yanımdan gitti.ondan hiç bu tepkiyi beklemezdim.ardından bakarken yanıma Hazal geldi. Ne oldu dercesine gözünü kırptı. Ona olan biten herşeyi anlattım.sabretmemi söyleyip bir sornaki gün buluşmak üzere evimize ayrıldık.Asker eglencesinin olduğu sabah Hazal ın fikrine uyup yardıma ihtiyaçlarının olup olmadığını öğrenmek için Kuzey gilin evine gittik.annesi ve kız kardeşleri bahçede Hatay in meşhur yemeği olan içli köfte pişiriyorlardi.selamlasip yanlarına oturduk.kendimizi Kuzey ın arkadaşı diye tanittiktan sonra Hazal ile onlari izlemeye başladık. Bir süre sorna bizim yasimizda olan kız kardeşi Kuzey i arayıp bizim geldiğimizi söyledi.Anlaşılan Kuzey evde değildi. Sonrasında Kuzey i arayan kardeşi bizi evin içine oturmaya davet etti.biz ne kadar kabul etmesek de kırmamak için girdik.Yanlış mi yapıyordum acaba?bu eve Kuzey için gelmiştim belki ama onun eski sevgilisi olarak evr girerek belki de çok kötü yapıyordum?Ama kardeşinin bizim eski sevgili olduğumuzu bilmediğini hatırlayınca oh çekip gösterilen kanepeye oturdum.evleri biraz eskiydi.biraz köy evlerini andırsa da yine de çok temiz ve bakımlı odaydi bizim oturduğumuz yer.Hazal ve kardeşi sohbet ederken ben de odayı inceliyordum.Derken gözüme odanin duvarindaki askıda asılı olan iki gomlek dikkatimi çekti. Birisi mavi birisi ise bordoydu.bu gömlekler bana nerden tanıdık geliyordu?Evet!bunlar Kuzey ın gomlegiydi.emin olmak için hemen kardeşine sordum:
-Melisa şu askıda asılı olan gömlekler abinin gömlekleri mi?
-Evet onun gömlekleri.
-hm. Tamam teşekkür ederim.
O an o gömlekleri elime alıp öpüp koklamayi öyle çok istedim ki.Kuzey in en sık giydiği iki gomlegiydi.Tam gömleklere içim gide gide bakarken Melisa yani Kuzey in benimle yaşıt kardeşi:
-Sen abimin normal arkadaşı mısın sevgilisi falan mı?
Birden oksurmeye başladım.Nerden çıkmıştı şimdi bu soru?Ne diyecektim?soruyu üstüme alınmamış gibi yaparak kafamı Hazal a doğru çevirdim. Tam Hazal bana gülmeye başladığı sırada Melisa:
-pist sana diyorum.
Yeni duymuş gibi yapıp kafamı ona doğru çevirdim:
-ha?bana mi dedin?Efendim?
-abimle normal arakdas mısınız yoksa aranızda bir şey var mı?
-eee seyy. Ya biz aslında____
Hazal gülerek:
-onlar sevgililerdi iki gün önce ayrıldılar.
Hemen Hazal a kaşımı cattim.beni sinir etmek icin yapmıştı gene yapacağını. Mecburen demek zorudna kaldım:
-Evet öyle.bilmiyroum benim demem doğru mu oldu ama laf ağızdan kaçtı bir kere.normal arkadaşı  değilim yani ben.evet.
Kelimeler ağzıma dolanmis biraz devrik biraz kuralli karışık bir cümle kurmuştum.dudagimi ısırıp gulumsedim.Daha sonra akşam ne giyeceğimiz soz konusu açıldı. Ben bordo diz altıma kadar gelen elbisemle olan fotoğrafımı gösterdim.bu elbiseyi kapalı iken giyip kapalı haalimle fotoğraf çekindiğim için gösterdiğim fotografta sacim kapalıydı.Melisa fotoğrafı görünce şaşkınlıkla bana baktı:
-aaaa o kız sen misin?
Analmsizca Melisa ya baktım. Şaşkın bir şekilde konuşmaya devam etti:
-abim bana bir kızın birkaç kapalı fotoğrafını gösterip sürekli ondan bahsediyordu. Hatta Balıkesir den geldiği gün elinde iki bileklik gördüm.Benim olsun diye elinden almaya çalıştım ama bileklige dokunmama bile izin vermedi.abim şu ana kadar ilk defa bir sevgilisinden bahsetti bana.demek o kız sensin.
Melisa yı dikkatle dinliyor o konustukca ben de şaşırıyordum.Kuzey benden ailesine mi bahsetmişti?bir yandan şaşkın şaşkın düşünüyor bir yandan ise kızı dinliyordum:
-abim çok zor aşık olur.peşinde o kadar çok kız vardır ki sokağa çıkınca bakan kızlar bir daha bakar.arkadaşları arasında çok popülerdir.birçok kızla çıkmıştır şu ana kadar.hep arkadaşları gelir abinin sevgilisinden haberin var mi diye sorarlardi.abime kimle çıkıyorsun abi diye sorduğumda ise bana anlatacağı kadar değerli biri olmadığını söyler iki gün sorna ayrıldığını öğrenirdim.ama şu ana dek ilk defa ben sormadan yanıma gelip birini uzun uzun anlattı.abim hayatında ilk defa birini ciddi düşünecek kadar seviyor.birbiririnizi sakın ola bırakmayın.
-aramız kötü bizim şu an.ayrıldık. bir daha da barismayiz bence.
-ya bakma sen abime.onun bir dediği diğerini tutmaz.sinirlendirmissindir ondan demiştir. Ben sizi baristiriirm. Sen yeter ki ondan vazgeçme.
-ben asla vazgeçmem. Ama o vazgeçti. Bizden olmayacak sanırım.sürekli kavga ediyoruz.buraya da onun için değil sevdiğim birinin aile si olduğunuz için yardım gerekir diye ondan habersiz geldim. Sakın sen söyleme geldiğimi. Bana çok kızar.
-sanırım ben demeden içine doğmuş
-anlamadım?
Kasiyla kapıyı işaret etti.kafamı odanın kapısına cevirdigimde kapının önünde Kuzey in hem soluklandigini hem de manasiz bir surat ifadesi ile bana baktığını gördüm. Açmıştı m şom ağzımı gelmişti ışte. Çok kızmıştı bana kesin.Hatta burdan çıkar çıkmaz kolumdan kenara çekip bir daha bu evin yakınına bile yaklaşma dese şaşırmazdım.kendine  gel Emine.ne diyorum ben?az önce kardeşinin dediklerini ne çabuk unuttun?çocuk sana aşık olmuş ama belli etmiyor.bir anlık sinirle demiş o lafları. Boşver sen başka şeyleri.Kuzey ile göz göze gelir gelmez hızlı bir hareketle ordan gitti.Hazal:
-Kuzey!nere gidiyorsun insan bi selam verir bak o kadar geldim yanına Kuzey!
Melisa:
-işi var abimin.akşama hazırlık yapıyor. Sabahtan beri hiç durmuyor ordan oraya koşuyor. Yoksa kesin gelirdi yanımıza.Hem sevdiği kız var tabiki gelecek.
Son cumle fazlasıyla utanmama sebep olmuştu. Başkası dese bu kadar olmazdı ama hayatımda ilk defa bi sevgilimin kız kardeşi ile tanışmış ve ilk defa kız kardeşinden böyle cümleler duyuyordum. Derken odaya annesi girdi ve bize gulumseyip dinlenmek için koltuğa oturdu.Melisa:
-bakma sen abimin atarli tavırlarına. O aslında öyle komik öyle cana yakındır ki içini bilsen hiç böyle cekinmessin ondan.insana hiç sevgisini belli etmez ama sevdiği zaman dünyanın en büyük aşığı olur.ben de bunu seni severken gördüm. Abimi hiç oyle neşeli, mecnun gibi aklı havada görmedim. Sanırım sana yansıtmıyor sevgisini ama ben onun kardeşi olarak diyeyim sana o sevmese odanın kapısında iken seni görünce  değil sinirlenmek yüzüne bile bakmaz.az önceki bakışı şaşkın ve mutlu bir bakisiydi.
Cümle biter bitmez annesi koltuktan kalkıp gülümseyerek:
-sen Kuzey den vazgeçme kızım. Bize ilk defa birini anlattı.eğer sen de onu seviyorsan sakın vazgeçme. O da senden vazgeçemez emin ol. Sen onu bırakma.akşam eğlenceye mutlaka gel.şimdi işim var.kendine iyi bak.
Deyip odadan çıktı. Bir yandan şaşırıyor bir yandan ise mutluluktan uçuyordum.Gerek Kuzey hakkında gerekse kardeşi özelllikle de annesinden böyle bir şey duymak öyle sevindirdi ki beni Hazal ile birbirimize  bakıp sırıtmaktan cevap bile veremedik.o sırada annemin araması ile Hazal la beraber kalktım ve vedalasip onlardan ayrıldık. önce Hazal gile gidip Hazal üzerini değiştirdi. Sonra ise annesinden izin alıp bize geçtik. Eve gelince ilk başta sohbet muhabbet ettik.eğlence saatine daha çok vardi.yapacak bir sey bulamayınca Hazal sapkami spor ceketimi ve gozlugumu takip yanıma geldi.
-Hazal bu ne hal?
-Şükrü hep böyle giyinir.Sen de Kuzey gibi giyin de taklitlerini yapalım hadi.
birden gülmeye  başladım. Zaten canımız sıkılıyor du.Kuzey in tarzı bere koyu ceket ile sırlı çocuk tarzına bürünüp Hazal in yanına geldik.Hazal Şükrü gibi bense Kuzey gibi birbirimizle konuşmaya başladık. Bir yandan gülüyor ama taklitlerini yapmayı bırakmıyorduk.en sonunda gülmekten yorulup yatağın üstüne oturduk.eğlence saati yaklaşıyordu. Yavaş yavaş hazırlanmaya başladık.üzerimizdeki kiliklaridan kurtulup eğlence için giyecegimiz kıyafetleri giydik.sıra makyaja ve saça gelmişti. Hazal in saçlarını çok güzel şekilde ormustum  benim  saçlarım fönlu ve giydiğim elbise ile oldukça şık duruyordu.makyajimizi da yaptıktan sonra anneme kına diyerekten haber verip yengemin yanına gittik. Biraz da orda oyalndiktan sonra arabaya binip Kuzey gilin evinin önüne gittik. Eğlence çoktan başlamıştı.ayağımdaki yüksek topuklu ayakkabı ne kadar zorlasa da beni zar zor yürüdüm ve sandalyelere oturduk.oturur oturmaz birden gözler üzerime dikildi.herkes bana bana bakıyordu. Bir yerim falan mi açıktı acaba?yooo.Hazal:
-kanka bu çocuk seni tüm sualalsine mi anlattı acaba neden herkes sana bakıyor?
-elbisem çok dikkat çekmiyor dimi ondan bakıyorlar dır belki?
-elbisen iyi merak etme.şu an itibariyle gözler bizden cevirildi ama az önce nasıl baktılar öyle?
-güzel görsünler!
Ikimiz de sesli sesli gülmeye başladık. Herkes oyun havası muziginde oynuyordu.Kuzey i aradı gözüm. Ileride oyun oynuyordu. saçları ve sakalları sıfıra vurulmuş biraz keloglan gibi olmuştu. Ne güzeldi ışte kimse bakmazdi artık benim kelime.yalnız takım elbise gene bakalavalrini ortaya koymasını sağlamış damat gibi gözükmesine sebep oluyordu.neyse ki eğlenceye gelen kızların hepsi tanıdık hepsi de bizim sevgili olduğumuzu biliyor ayrildgimizi bilmiyorlardı. Yengem ve Hazal kendi aralarında sohbet ederlerken sağ kolumu birinin asildigini fark ettim.kafamı cevirdigimde kültürden Selma ve Cansu olduğunu gördüm:
-hadi gelin hanım sahneye alalaim seni.
-olum çekmeyin kolumu mal misiniz ne gelin hanımı yaa
-şu ortamda Kuzey den başka takım elbise giyen erkek senden başka elbise giyen kız olmadığına göre ve de siz sevgili olduğunuza göre bunu dememizde mahsur yok bence.
-kızlar durun bi.of biz ayrıldık.
-oha neden!
-kapanma mevzusu falan yaa.olmaz artık bizden .bakmayın bu geceye geldiğime .istemiyor beni.Cansu atılarak:
-Kızım saçmalama.şu ana kadar neler atlattiniz siz kendine gel onca zaman geçmiş ne bitmesi gerkeirse biz zorlariz barış diye.Kuzey sana aşık.bakma sen onun dediklerine hadi kalk oyna bizle.
Ikisi de bir kolumdan tutup beni ayağa kaldırıp sahneye ittiler.Kuzey ıle göz göze gelmiştim. Tam yanimdaydi ve gözlerini dikmiş bana bakıyordu.ayy. çok utanmistim ışte yaa.of kızlar of.ben oynamak istemiyordum neden zorlamistiniz beni yaa?herkesi n oynadığı ortamda dikilip daha çok dikkat çekmemek için yavaşça oynamaya başladım. Diğer kız arkadaşlar da gelmiş beni ortalarına itmisler zorla oyun oynuyordum. Işin kötü  yanı Kuzey bir yandan oynuyor bir yandan ise bana bakıp rezil olmuşum gibi gülüyordu. Zorla oynuyor olmama üstelik kızların oluşturduğu topluluğun ortasında zorla oynamama gülüyordu. Cok sinir olmuştum olmuştum gulusune. Birden kendime çeki düzen verdim ve kendimi bıraktığım gibi rahat rahat oynamaya başladım. Ben oynadıkça alkışlar çoğalıyor Kuzey ise kafasını çeviriyordu. Bir süre kızların ortasında oynadıktan sonra sıra Kuzey Bey e gelmişti. Kültür grubunun erkek arkadaşlar in oluşturduğu topluluğun ortasında oynuyordu.çemberin içine girip o guluse inat Kuzey in karşısına geçip oynamaya başladım. Bunu gören  kız topluluğu erkek topluluğunu n içine karışmış içinde bulunduğumuz çember büyümüş tu.herkes bize ıslık çalıp alkışlıyordu.Kuzey ilk başta kaçmaya çalışsa da çemberi oluşturan kişiler buna izin vermediği için kaçamadı. Sonra o da kendini bıraktı ve aramızda hiç tartışma geçmemiş gibi birbirimzin gözlerine bakarak ve gülümseyerek oynamayı sürdürdük. Oyun müzikleri değişince Kuzey i bir erkek grubu aldı ve kendi aralarında oynamaya başladılar. Biz de kızlarla grup yapıp oynamaya devam ettik.birkaç dakika geçmeden karşıma bir kadın gelip benimle karşılıklı oynamaua başladı. Ilk başta tanimamistim bu kadını ama sonrasında Kuzey in annesi olduğunu fark ettim.Başına taktiği bordo şal ile giydiği sade uzun bir elbise ile Kuzey in annesinden çok ablası gibi görünüyordu. Gülümseyerek benimle oynamaya devam etti.Utanmistim.Utanarak sola dönüp oynamaya başladım fakat bu sefer de soluma geçip benimle karşılıklı oynuyordu. Karsimdaki kişi uğruna canımı bile verecek kadar çok sevdiğim çocuğun annesiydi.öyle çok utanmistim ki yüzüm kıpkırmızı olmuştu ama yine de oynamayı bırakmıyordu m.bir kaç dakika sonra derin bir nefes aldım ve kendimi bıraktığım gibi oynamaya başladım. Öyle rahattim ki istediğim şekilde oynuyor ve çok keyif alıyordum. Annesi ben oynadıkça daha çok coşuyor ikimizin de eğlendiği her haalimizden belli oluyordu. Biz oynarken annesi bir anda yan tarafımızda arkadaşları ile oynayan Kuzey i kolundan çekip yanımıza getirdi.bir iki kaş göz isaretinden sorna Kuzey benim karşıma geçip oynamaya başladı. Inanmiyorum!Kuzey ile karşılıklı oynuyordum üstelik annesi de yanımdaydı!birkaç ay önce bu olayı yaşayacağımı söyleseler hayatta inanmazdım. Yüzüm yine kıpkırmızı olmuştu ama oynamayı bir an olsun bırakmıyordu m.Halay müziği açıldığında çoğu kişi sahneye çıkıp dizildi.hayatımda hiç halay çekmemiştim.Ama arkadaşlarım falan hepsi sahnedeydi.ben sandalyede kös kös oturacak değildim. En sonudna dayanamayip ben de kızların arasına girdim ve onlara baka baka halay çekmeye başladım. Zor da olsa cekebiliyordum.Halay müziği değiştiğinde birkaç kisi çıktı sahneden.ben halay başına kalmıştım. Kuzey in nerde olduğuna baktığımda halay sırasının ortasında ve de yaninda Cansu unun olduğunu gördüm.bir eli erkeğin birine tutulu bir eli ise Cansu nun eline tutulu halay çekiyorlardı.Cansu bir kızdı. Evet arkadasim di ama yine de bir kız di.Halay da olsa Kuzey in eli benim dışımda birinin elini tutuyordu. tutuyordu buna izin veremezdim. Yanımdaki kızın elini bıraktığımla beraber koşarak Cansu ve Kuzey in arasına girdim.ikisi de ne oluyor dercesine bana baktılar.hiçbirini umursamadan bir elimi Kuzey in eliyle bir elimi ise Cansu nun eliyle tutusturp halaya devam ettim.Kuzeu in yüzüne baktığımda kıskançlığımı  anlamış gibi gülüyordu. Halayin ilerleyen dakikalarında Cansu elimi bırakıp Kuzey in öbür tarafına geçmiş yani Kuzeu in diğer elini tutuyordu. Allah ım bu kız kız delirtecekti. Onca kişinin arasında gidip sevgilisi yanında olan birinin elini tutuyordu. Tam ona kötü kötü bakarekn Cansu nun bıraktığı elimi birinin tuttuğunu hissettim.Kafamı soluma cevridigimde bu kişinin Kuzey in erkek kankasi olduğunu gördüm. Ben elimi halay da olsa öyle her erkeğin tutmasına izin vermezdim.sinirle çocuğun yüzüne baktığım sırada Kuzey birden çocukla aramıza girip az önce benim yaptığım kıskançlığı şimdi o yapmıştı. Benim elim yine Cansu nun elini tutuyordu. Cansu halinden rahatsız olmuşcasina bana bakarken ben de pis gülüyordum. Bir yandan da Kuzey in ayni kıskançlığı yapıp elimi ondan başka erkeğin tutmasına ızin vermemesi çok hoşuma gitmişti.Yüzümü ona çevirip gulumsedigimde ise tuttuğu elimi iyice sıktı. Kuzey in gözlerine bakarken halayda olduğumu unutup ayagimdaki topuklu ayakkabının yere takilmasiyla az kalsın dusuyordum. Ilk başta haalime gülen Kuzey dakika geçmeden kolumu çekip dengemi sağladı. Biraz uyuzdu ama yine de seviyordum bu çocuğu. Bir iki saat daha oynadıktan sorna yengem in eve gidiyoruz demesiyle gitmek zorunda kaldık. Aslında biraz daha kalmak için ısrar edecektim ama yengemin kendine göre çok bile durduğunu düşünerek ısrar etmeden vedalaşmak için Kuzey in yanına gittim. Kalabalığın içinde gidiyor olduğumu soyledim ve sahne bölgesinden çıkıp birbrimizi duyebileceğimiz bir yere gittik.beni karşısına alıp gözlerime uzun uzun baktı.ben:
-Baristik mi?
-baristik
-seni çok seviyorum
Dememle beraber sarıldım. O da bana sımsıkı sarılıp saçlarımı okşadı:
-ben de seni..

Tükenmeye Doğru Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin