TD.Bölüm 10

21 2 0
                                    

Beni sev.Bu iyiliğini hiç unutmam

Sabah uyandığımda her yerim tutulmuştu. Dün gece şiir yazarken uyutakalmistim. Hemen kalkıp elimi yüzümü yikadim. Bugün Miray in doğum günü partisi vardı.hazırlanıp bir çay içtikten sonra anneme söyleyip okula gittim.millet kurs görecekti ben ise ders calisacaktim. Evde kafamı veremiyordum derse.Okula gidip dışardaki masalı bankaların birine oturdum.uzun bir süre ders çalıştıktan sonra kuaföre gidip cebimdeki parayla fön çektirdim. Daha sonra annem aradı.çağlayan ortaokulunun önüne gelmemi ve kreşe ordan ikimizin gideceğini söyledi.kuaförde çıkıp söylediği okulun önüne gittim.annemi göremiyordum.daha gelmemiş miydi acaba?tam çevreme bakiniyordum ki annem aradı.yolu tarif edip kendisinin beni kreste beklediğini söyledi. Tarif ettiği yol tarifine doğru yürüdüm.Melda yi gördüğüm anda geldiğimi anlamıştım. Melda beni bekliyordu. Yanına geldikten sonra beraber az ilerimizdeki kreşe girdik.içeri girer girmez girdigim yerin kreşten daha fazla olduğunu düşünmüştüm. Çocuk denince akla gelen her şey vardı burda.salonun sonunda çocukların velilerinin oturduğu yumuşak bankları gördüm. Annem ve birkaç tanıdığım daha oradaydı.çantamı merdivene doğru bırakıp hepsi ile selamlastim.selamlaşma işi bittikten sonra hızlı adımlarla Miray in yanına gittim. Prensesimiz annesinin kucağındaydi.yengeme şöyle bi tepeden tırnağa baktıktan sonra hayran kalmıştım. Sade bir elbise ile kendine yakışan çok güzel kombin yapmıştı. Ben onu incelerken Miray in kucağıma atlamaya çalıştığını gördüm. Yengem:
-canım sen Miray ile ilgilen de ben birkaç resim çekeyim.
-tamam yenge.
Miray i kucağıma alıp arkadaşlarının yanına gittim.arkadaşları top havuzunun içinde deli gibi eğleniyorlardi.Miray i da içine bırakıp hepsi ile ilgilenmeye başladım. Sonra birden kendimi top havuzunun içinde buldum.arkamdan birkaç yaramaz beni iktirmis topların içinde kaybolmustum. Hepsi birden gülmeye başladı. Başka biri olsa kızardı m ama onalrin güldüğünü görünce ben de onlara katılıp kendi haalime gülmeye başladım. Beraber baya oyun oynadık hepsiyle. O kadar temiz o kadar masumalrdi ki hepsi,içimden "keşke hep çocuk kalsaydım"demeden edemedim.Hepsi beni çok sevmişti.sürekli biri sırtıma çıkıyor biri yanakalrimi öpüyor biri sacimla oynuyor biri ise elimi tutup istediği yere götürmek için cekistiriyordu.pasta zamanı gelince "hadi bakalım pasta zamanı acaba kim yukarıya çabuk çıkacak "diyerek hepsi ile yukarı doğru koşmaya başladık. Pasta zamanı fotoğraf çekimi sırasında Miray durduk yere ağlamaya başladı. Bana kiyamayacagini bildiğim için
-Miray sen aglarsan bende ağlarım ama
Dedim.O da biraz gülüp tekrar ağlamaya başladı.bu sefer benim soyledigimi kendinden dört yaş büyük arkadaşı söyledi. Fakat ona:
-güldüm ya salak
Diye bağırıp herkesi güldürdü. Normalde böyle şeyler sıradan ve kötüydü ama küçük çocuklar söyleyince ister istemez gulunuyordu. Herkes pastasını yiyip fotoğraf çekildikten sonra çocuklarla birlikte aşağıya inmeye başladık. Aşağıda bizi acemi bir palyaço bekliyordu. Biz iner inmez salonda yüksek ses çocuk sarkilari çalmaya başladı. Palyaço ile Bütün çocuklar çılgınca eğlenmeye başladı. Tabiki bu çocukların arasında ben de vardım.paylaçodan sadece kostümum ve makyajim eksikti.kendimi palyaço nun yardımcısı gibi hissediyordum. O kadar coşmuş öyle sebek ilkler yapıyordum ki ilerden çocuklarını izleyen bayanlar bile bana şaşkın bakıp gülüyordu.belki doğruydu yaptığım belki yanlıştı. Ben çocukları eğlendiriyor muydum,evet.gerisi umrumda değildi. Çocukları çok seven ben bi süre sonra hepsinden yorulup merdivenin basamağına oturdum.bi süre yanımdan ayrılmayan minikleri kırmadan yanımdan gönderdim. Parti sonrası eve gitmistik. Kendimi yatagima atar atmaz uyuyakalmistim. Akşam yemeğinden sorna watsapa girip mesajlara bakmaya başladım. Kuzey,Fatma,Nevra ve Hazal in olduğu bir grup açtım. Hazal hiç konuşmaya katılmadığı için bi süre sonra kendi kararıyla çıktı. Kuzey i yönetici yapmıştım.O da erkek bir kuzenjnu gruba alıp güzel şekilde sohbet etmeye başladık.bir yandan grupla bir yandan da Onur ile konuşuyordum. Fakat bugün ki Onur ile konuşmamızda bişey fark ettim.Onur kesinlikle benden hoşlanıyordu. Sürekli beni kıskanıyor gün içimde ne yaptıklarımın hesabını soruyor benimle sevgililerin geçirdiği vakit gibi vakit(sinemaya gitmek,sadece ikimiz buluşmak gibi) geçirmek istiyordu. Hoşlandığını belli etmek için herşeyi yapıyordu sanki.mesafemi koyup cevap verdikten sonra benle eskisi gibi konuşmaya başladı. Ona çok değer veriyordum ama en ufak birşey bile hissetmiyordum. O sırada gruba gelen mesaja baktım. Kuzey beni aylardır takip ettiğini ve son zamanlarda kendinde bana karşı oluşan istemsiz aşkı itiraf etmişti. Gruptaki herkes ooo'layıp gulerlerken bende yarı şaşkın yarı çaresiz mesaja bakıyordum.aynı anda iki sevgi.ikisi de çok degerliydi benim için ama ikisine karşı da en ufak birşey bile hissetmiyordum. Ikisini de kırmak istemiyordum.neyse ki Onur daha itiraf etmemişti. Ona açıklama yapmama gerek yoktu. Kuzey e durumu izah edip güzel bir sekidle mesaj attım. Anlayisli bjr sekidle cevap verip konuyu kapattik.
Pazar günü Fatma ile haberlestik.eğer Annemler köye giderse ben de kahvaltı için onlara gidecektim.ve beklediğim oldu.annemelr köye gitti.çayı koyması için Fatma ya watsaptan mesaj attım.evimizin arasında 10 dakka vardı. Üzerime kot ve tişört giydim. Pazartesi günü sınavlar başlıyordu. Ilk sınav edebiyatti. Edebiyat defterimi çantama kattim ve çantamı alıp çıktım. Fatma larda baya vakit geçirdik. Birçok şeyden konuştuk. Hattâ Şerife nin konusu açılınca onunla barismam için demediği şey kalmadı.yanımda Şerife yi arayıp ona da benimle barışması için birkaç şey söyledi. Şerife zaten dünden razı benle barışmaya. Emir ile çıkmamış hiç. Beni kaybettiği için çok pismanmis falan.herkes hata yapar,diyerek affettim. Üçümüz telefonda tıpkı eski günlerdeki gibi baya sohbet ettik.pazartesi günü 3.saat edebiyat sınavı vardı.sınav o kadar calismama rağmen hiç iyi geçmedi. Sınavdan 50 aldığımı öğrenince"buna da şükür"diyerek sustum. Perşembe günü okul çıkışı hazal ile birlikte çantaları kurs sinifina koyup aşağıya indik.Kuzey memleketinden dönmüş en yorgun haaliyle beni görmek için okulun karşısındaki banka gelmiş bir arkadaşıyla oturuyordu. Acaba ilk günkü gibi bakacak mıydı bana?bizi görür görmez hazal dan çok bana bakmaya başladı. Yanina doğru yürürken utana sıkıla yürüdüm. Çünkü daha önce dik dik baktığım çocuk artık günlerce konuştuğum ve aramin iyi olduğu biriydi.fakat bulusunca nedense bi değişik olmuştum. O konuşmaları görmeden sosyal medya üzerinden yaptığım için görünce alışık olmadığım durum olmuştu.Yanina gidince hazal coşkulu şekilde selamlasti.kısa bir süre durduktan sonra Hazla,Kuzey in arkadaşı Furkan ile ikimizi yanlız bırakmak için işimiz var bahanesiyle yanizmdan on dakikalığına gittiler.Kuzey bana bakıyor ben çevreme bakıyordum. Derken yan bankta oturan sınıf arkadaşım Sinem'i gördüm. Gülerek napyon derecesine göz kırpıyordu.Kuzey e dönüp "ben birkaç dakikalığına arkadaşın yanına gidiyorum "deyip yan banka geçtim. Sinem hemen sordu:
-kim o çocuk
-arkadaş yaa öyle sandığın gibi biri değil
-bana hiç arkadaş gibi gelmedi walla. Nasıl baktiginin farkinda değil misn sen?
Demek o kadar belli oluyordu ha?
-o seviyor ben değil
Sinem birkaç saniye çocuğu suzdu ve bana dönüp cevap verdi:
-baya da yakışıklı çocukmuş. Seviyorsundur sen de.inkar etme
-wallahi sevmiyorum. Ilk başlarda hoşlanır gibi biseydim ama şu an en ufak bi hissim dahi yok.
-niye ki?bu kadar yakışıklı çocuk sana aşık olmuş neden hissetmiyrosun bişey? Bi yamuğnu falan mi gördün?
-yok hayır. Çocuk gerçekten çok iyi biri.evet çok yakışıklı. Ama bilmiyorum. Güvenmiyorum ben.bir insanın tipi ne kadar iyiyse kalbi de o kaDar kötü olur ya bazen? Tamam bu çocuğu gerek gözlerinden gerek çevresinden güvenilir olduğuna eminim ama neden bilmiyorum bişey hissedemiyroum.
-ilginç. Neyse.zamana bırak o zaman.Nasıl mutlu olacaksan öyle olsun
-teşekkür ederim
Arkama dönüp Kuzey e baktım. Bana bakıyordu. Biraz ayıp olmuştu onu orda tek bırakıp arkadaşımın yanına geçmek. Sinem le vedalsip Kuzey in yanına gittim.O soruyor ben cevapliyodum. Sanki karşımda hiç tanımadığım bir yabancı vardı.aslında konuşmak istiyordum birşeyler ama olmuyordu. Yapamıyordum.
O sırada Hazal ve Furkan geldi.benim sus pus haalimi görünce bana kızgın kızgın bakmaya başladı. Artık dayanamayıp "benim kitapciya gitmem lazım.Hazal hadi daha kursa gircez" deyip onlara el salladiktan sonra Hazal ile okula dogru yürümeye başladık. Tabiki Hazal haklı olarak birçok şey demeye başladı :
-çocuk seni görmek için dinlenmeden yanına geliyor. Seni bunca saat bekliyor.senle konuşmak için senle birşeyler yapabilmek için girmediği hal kalmıyor. Ama sen kılını bile kıpırdatmıyor aksine kaçmak için yer arıyorsun. Gerçekten hiç yakışmıyor bunlar sana Emine.
-Ben ne yapayım Hazal? Alışkın değilim buluşup konuşmaya. Akşam ona da izah ederim.Ben de böyleyim ne yapayım. Hemen samimi olamıyorum bir insanla.
-tamam kapat konuyu.derse geç kaldık koş.
Sınıfa doğru koşmaya başladık. Cuma günü öğle arası yine buluştuk. Okulun arkasındaki parka geldi.Hazla ve ben yemek yiyip oraya gittik.diğer zamanlarda ağzım asla susmak nedir bilmezken onun yanında ağzını bıçak açmamak deyimini sergiliyordum. Konuşmak istiyordum aslında ama olmuyordu. Bişey tutuyordu sanki dilimi hiç konuşamıyordum. Öğle arası bitmek üzereyken vedalsip okula gittik.Hazal sınıfa girinceye kadar hiç konusmadigimdan yakınıp duruyordu bu arada.cumresti günü yanımda Hazal olmak şartıyla yine buluşmaya karar verdik. Biz alışmıştık artık yaaa her gün her gün buluşmaya. Okulun arkasındaki parka gidip beklemeye başladık. Aslında beklemek demeyelim. Bir erkeği beklemeyi kendime yakıştıramıyorum. Biz Hazal ile sohbet ediyorduk. Birkaç dakika sonra uzaktan o göründü.hemen Hazal in kolunu dürtüp kaş göz işareti yaptık. Kuzey yanımıza geldikten sorna önce Hazal la selamlasti sonra ise bana döndü. Bilin bakalım nasıl döndü? Arkasında sakladığı elini, önüme bir gül vererek döndü. Gül vardı elinde.bana veriyordu. Şu ana kadar çıktığım kişileri zorladigim halde bir gül aldiramamistim fakat o aramızda bişey olmadan almıştı. Bu benim ilk gülümdu.gözlerimi fal taşı gıbı açıp bi yandan güle bakıyor bir yandan ise kafamı Kuzey e kaldırıp şaşkın şaşkın gülüyordu. Hazal bu sırada beni gaza getirmek için birçok laf söylüyordu:
-inanmiyorum Kuzey! Sen gül mu aldın Emine'ye?Emine Kuzey kimseye kolay kolay böyle jestler yapmaz.daha siz çıkmadan böyleyse Kuzey bey çıktıktan sonra düşünemiyorum artık..
Hazal in dediklerine karşılık vermeden bana uzatılan gülü aldım. E malûm o kadar almış buralara kadar getirmişti. Almasam ayıp olurdu.hem bunu düşünmüş ve bu gülü bana lâyık görmüş. Almamak aklımdan bile geçmedi şahsen. Fakat etraf ta bir tanıdık görür diye gülüm u koklayip hemen çantama güzel bir şekilde kattım.ardından ise Kuzey e çok teşekkür ettim.hoş çocuktu. Ne kadar çok sevinsem ve hoşuma gitse de bu jesti hiç belli etmeden hiçbir şey olmamış gibi konuşmaya devam etmiştim. Birkaç saatimizi aynı samimiyetle geçirip hep beraber eve dağıldık. Eve geldikten sonra hemen gülüm u çantadan çıkarıp uzun uzun baktım. Sahi ben kendimi bir dikene bile lâyık görmezken o bana gül almıştı. Ona bir mesaj atmaliydim. Evet evet.bunca ciddiyetten sorna bu mezaj ona kendini iyi hissettirebilirdi. Pantolonumun arka cebinden cep telefonunu çıkarıp watsapa girdim ve yazmaya başladım:
Bir gül olsam en taze,en güzel kokumu ilk sana verirdim.ilk senin eline batardim mesela,ilk senin için açardim yapraklarımı.sadece senin ellerinde solmazdım.Başkası alinca ne kokum sana verdiğim gibi olurdu ne de ilk günkü tazeligim. Kırmızı gülün anlamını ilk sana hissettirdim."ilkler kalır iliklere kadar" demiyor muydu şair? Bu gülü aramız ne kadar kötü de olsa unutmcm. En sevdigim gülü,en hoşuma giden şeylerden birini su ana kadar çıktığım kişilerden o kadar isteyip aldiramadigm halde sen habersiz önüme getirdin. Ben kendimi ne kadar değil güle,dikenine bile layık gormezken sen bana kıpkırmızı,başkalarına normal gelen ama benim aklımı başımdan alan gül getirdin.sana çok teşekkür ediyorum. Gül için değil, beni bir güle layık gördüğün için teşekkür ediyorum. Alma dediğim halde alıp yüzümü gudlurdugun için teşekkür ediyorum. Çok sağol. Ama bir daha alma.Ben bugün yeteri kadar aldım almam gereken değeri. Çok teşekkür ediyorum. Iyi akşamlar
Aslinda ben soylemem böyle şeyleri birine kolay kolay ama cantami açınca o gülü görünce içimden geldi bende yazmak istedim.hem benim gaddar olduğumu dusunyosan düşünme diye
Çünkü sana hep ters davranyomsm hazal bana kızıp duruyor çocuğa niye ters ters bakyon diye.
Ve enter.ışte gönderdim.acaba saçma mi olmuştu? Yada abartılı mi?Ya hoşuna gitmezse?
Tam o sırada ondan cevap geldi.hemen okumaya başladım :
Daha önce hiç bu şekilde şiir gelmemişti ama sen getirdin hem şiiri hem mutluluğu hep huzuru herşeyi sen getirdin asıl ben sana teşekkür ederim bitanem delimm❤
Ay çok beğenmişti!inanmiyorum ne demişti bana?! Birden sevinçten havalara uçmaya başladım. Mesajim güzeldi. Güzel olmasa bile o beğenmişti bi kere.delim demişti bana.ben onun cep telefonunda bile Delim diye kayitliydim.ilk başlarda deli denmesine çok kizsam da artık alıştığım için bu lakaba hoşuma bile gidiyordu. Normal şekilde konuşmaya başladık. Tabiki ben hiçbir zaman onun kadar saimimi konuşmuyordum.pazar günü yine buluştuk. Ama bu sefer Hazal yerine Şerife vardı yanımda. Kültür merkezinin arka tarafında oturduk. Baya kişi vardı bizim bulunduğumuz yerde.fazla durmayıp vedalsip gittik şerife ile.pazartesi günü kurs çıkışı Hazal ile kültür merkezine gittik. Kuzey,Ramazan,Irem,Ramazan in yeni sevgilisi kimi arasaniz vardı. Kuzey beni görünce kendine çeki düzen verip yanımıza geldi.selamlasip Ramazan ve yeni sevgilisinin ve birkaç kişinin daha olduğu yere gittik. Kızla tanışıp hep beraber okuldan falan konuşmaya başladık. Daha sorna Ramazan bana dönüp gülerek "yenge" ile başlayan cümleler kurdu.bizim Kuzey ile aramızda hic bişey yoktu.Insanlar yanlış anlamasın diye ani tepki olarak Ramazan a"ne yengesi be! Haddini bil"diye bağırdım. Ağzını kilit yapar gibi yapıp sustu.ben bunu deyince Kuzey Hazal i kolundan çekip biraz ileriye götürdü. Kafamı çevirince herkesin susup bana baktığını fark ettim.yanlış bişey yapmıştım galiba?of Emine.bi gün de rahat dur be kızım. Işin gücün ortalık karıştırmak. O sırada Hazal yanına çağırdı beni.hemen ikisnin yanina gittim. Hazal kısık sesle durumu anlattı bana.Kuzey kaldırıma oturmuş yere bakıyordu.Ben herkesin içinde Ramazan a öyle bakınca Kuzey in gururu kırılmıştı. Beni deli gibi severken Ramazan bana onun hoşuna gideceği bişey demişti. Fakat ben bunu burnundan getirmiştim resmen Ramazan in.Kuzey de buna karşılık verdiğim tepkiye kırılmıştı. Hemen bi şeyler demeliydim :
-Kuzey kafanı kaldırır misn?
- ----
-Kuzey bana bak bi
- ---
-Kuzey ben sana karşı bişey hissetmiyorum ama sana gerçekten çok değer veriyorum. Eğer Ramazan in söylediğini onaylayan davranış yapsaydım sen umutlanip daha çok uzulcktn. Ben senin için yaptım. Lutfen kızma bana.
-sorun değil
Haala gözünü bile kirpmadan sinirli sinilri yere bakıyordu. Yanına gelen birkaç arkadaşını tersleyip ordan kovdu.yalnız baya sinirliydi çünkü çok ürkütücü davranıyordu. O anda annem aradı.eve gel diyeceğini bildiğim için telefonu mesgule attım.
- annem aradı.yine geç kaldım ben sanırım. Ben eve gidiyorum. Lutfen üzülme.özür dilerim.Ben kirilmani istediğim için demedim.
- git sen.iyiyim ben
Hazal ile vedalsip Kuzey e baka baka gittim ordan. Keşke bagirmasaydim. Off.ne yapacaktım ben?kafam karmakaristikti.
Ertesi günü watsapa girince Kuzey den mesaj geldiğini gördüm.
-bir daha konuşmayalım.
bu da ne oluyordu şimdi? Bu kadar çok mu kırılmıştı bana?offf.bsieyelr çabalamak için cevap verdim:
-seni kırmak istememişti m.bugün neyim var bilmiyorum ama iyi değilim.önüme gelene ani tepkiler veriyorum. Orda birsürü kişinin içinde.. of bilmiyorum ışte özür dilerim.
Kuzey mesajımı görmüş ama yanıt vermemişti. Okulun sonuna doğru kafama takılıp durduğu için Hazal a anlattım bu olayı. Onunla yüz yuze konuşmamı ve cumlelerime dikkat etmem gerektiğini onun alıngan bir yapısı olduğunu söyledi. Okuldaki kızlardan birinden telefon bulup hocalardan gizlice ona mesaj attim:
-ben Emine.bugün okul çıkışı okulun arkasındaki parka gel.önemli bişey konuşacağım seninle.unutma bak.bekleyeceğim.
Numarası ezberimdeydi.hemen gönderip kıza teşekkür ettim ve sinifima geçtim. Okul çıkışı matematik kursuna kalmadim. Hemen parka gitmem gerekiyordu.bi an duraksadim.ilk defa ikimiz bulusacaktik.daha sorna Hazal in durtuklemesiyle kafamı Hazal a çevirdim:
-sakin ol ve güzel şekilde konuş. bana nasıl anlatıyorsan öyle anlat ona da. Durma burda.hadi kanka.
-tamam
Evet konuscaktim.cekinecek hic bişey yoktu.parka gittim.gidince nerde olduğuna bakinip ilerde oturan telefonuyla meşgul olan birini gördüm. Işte oradaydı. Derin bir nefes alıp yanına gittim.telefonuyla birşeyler yapmaktan beni görmüyordu. Yanında dikilmeye başladım. En ufak bir ses bile çıkarmadım. Yanına gölge yapmış olsam gerek birkaç dakika olmadan kafasını kaldırıp beni gördü. Kızgın bir şekilde:
-merhaba
Mahcup mahcup baktım ona.bana kırgın dı
-merhaba
- otursana
Yanına gecip oturdum.ona bakmak istiyor ama bakamıyordum.sanki gene göz göze gelcez ve kafamı cevircektim.ama kırgın dı artık.bana bakmazdi. Bu düşünceden sonra kafamı ona çevirdim.tam o anda o da bana kafasını çevirdi. Bir an kızar ıp haraket edemedim.ufak bir tebessüm oluştu yüzünde.benim konuşmam gerekirken o soruyordu soruları:
-nasılsın?
-iyiyim sen?
-ben de iyiyim.Okul nasıl geçti
-her zamanki gibi ışte.
-hm.eee neymiş önemli olan şey?
- Ne desem bilmiyorum.burda ne konuscam onu da bilmiyorum. Neyse.toparlamam lazım kafamı.bak Kuzey, şimdi benim sinavlarim var biliyorsun. 11.sınıf a gidiyorum. 9. Ve 10.sınıflarda bu dönemlerde hep sevdiğim biri oldu ve sinavlarim a veremedim kendimi.iki yıl içinde o kaDar calismama rağmen tarih dersinden aldığım en yüksek not 40 oldu.böyle oldu çünkü ne kadar okusam da notları aklımda hep biri oldu.veremedim kafamı derslere.sürekli kafamda kim varsa elimde olmaksızın onu düşündüm durdum.ama bu sene? Döneme kalbimde kimse olmadan başladım. Geçen hafta tarih sınavı yaptık ve birkaç gün sorna tarih ten 76 aldığımı öğrendim. Bu benim için ne kadar gurur vericiydi anlatamam.Geçen senelerde daha çok çalışmıştım ama bu notu alamamistim. Bu sefer bu notu almak bana şunu öğretti:kalbinde sadece hedefin olsun.
Kalbimde sadece uğruna yillarimi verdiğim okul vardı.ne terk edenim vardı ne de sevgilim. Eğer biri olsaydı ben gene onu düşünmekten sınava veremycktm kendimi.ve seneye ygs var 11.sınıf çok çok önemli. Hedeflerimi kaybedecektim.
Uzun lafın kısası sana çok ama çok değer veriyorum.kaybetmek istemiyorum. Akışına bırakalım. Olursa olur olmassa olmaz.senle çıkmak istemiyorum ama kaybetmek de istemiyorum
Ama tabi mühim olan senin mutluluğun benim için. Nasıl mutlu olacaksan öyle olsun.istersen konuşalım ama çıkmayalım akışına bırakalım istersen de senin istediğin gibi hiç konuşmayalım. Sen nasıl istersen.
Kuzey önce hiçbir şey demedi.sadece susup karşımızda kaydiraktan kayan çocuklara baktı uzun uzun.sonra ise cevap verdi:
-benim kırıldığı m şey evet herkesin içinde tersledgin laf. Arkadaşlar bana şaka manasında diyorlardı onları.ne olduğumuzu biliyorlardı yani.benim hoşuma gitsin diye birkaç şey yapıyorlardı. Fakat sen birini duydun ve herkesin keyifli olduğu anda ortayı ortamı resmen buzdolabı yaptın. Hepsi bana baktı sen öyle atar yapınca. Ister istemez gururum kırıldı benim de.sen gittikten sonra da yanıma gelip baya kafamı kurcaladilar.yok ne bileyim"o kız senin duygularinla oynamak ıstiyor,o kız senle alay ediyor,seni hiçbir zaman sevmez o"falan ışte.iyice kötü oldum.bend böyle bir karar almak istedim. Ama hayır. Sen öyle biri degilsin Emine.
Tam atlayıp birkaç şey soylyecektim ki izin vermedi:
-sakın bişey deme.ben biliyorum merak etme.öyle biri degilsin. Sadece onlar kendine yediremedi galiba ondan öyle şeyler dediler.haklısın ne diyebilirim?
Kuzey bunları söyledikten sonra içimden kocaman bir"oh" çektim. Sanırım hallolmustu konu.bundan sonra çok dikkat edecektim onun ve çevresinin yanında. Bana bakmaya başladı sonra.tıpkı ilk günk i bakışı gibi. Biri bana bakınca hemen gulesim gelir.ona bakayım derken onun bana bakışını görünce gülmeye başladım.ben gülmeye başlayınca o da gülmeye başladı. Hemen sonra ıkimiz de kahkahalarla gülmeye başladık bi süre sonra.bana dönüp:
-Delisin sen
Diyerek gulmeisne son verdi.
Bende gulmeyi bırakıp ona cevap verdim:
-alış buna ;)

Tükenmeye Doğru Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin