-Sıradan bir gün?-

24 5 0
                                    

Yine her günkü gibi yataktan kalkmam, yüzümü yıkamam, birbirine uyumlu olmasa da bana yakıştığını düşündüğüm kıyafetlerimi giymem ve bir kaç kaşık karışık gevrek yiyerek okula doğru yola çıkmam gerektiğini biliyordum. Yine her şeyi zamanında yapmış ve okula gitmiştim. Her şey normaldi tâki öğlen yemeğine kadar. Öğlen eski arkadaşlarla kafetaryada yemek yiyorduk. Jou kıvırcık saçlı ve benim kadar uzun olmasada uzun sayılabilen biriydi. Erza çocukluk arkadaşım olan, komşum sayılan düz, upuzun altın sarısı saçlı, fiziği harika bir genç kızdı. Fakat beni etkileyen tek kısmı görünüşüydü çünkü onu ne kadar sevip değer versemde aramızda bir şeyler yaşanamazdı. Onun içi saçları ne kadar sarıysa o kadar karaydı. Ve bir iki haftadır daha da kararmaktaydı. Josseph ise kasabaya iki yıl önce yerleşmiş ve neredeyse buranın yerlisiymiş gibi herkes tarafından tanınan ve sevilen bir delikanlıydı. Hatta okulda popiler sayılabilirdi. Belki de başkalarına göre öyleydi. Çünkü babası bir doktordu ve kasabada da onlarca hastane yoktu. Benden uzun -boyunu hep biraz kıskanmışımdır- benden kaslı gözüksede daha güçsüz ama çok görgülü bir arkadaşımdı. Galiba hepsinden çok onunla iyi anlaşıyordum...
Jou kasabanın sınırında bir kaza olduğundan bahsetti.
"Benim fazla bir bilgim yok fakat yemek yerine oynadığınız atıştırmalıklarınızdan anlaşıldığına göre dikkatinizi başka bir yöne çekmeliyim. Hem aramızda konuşabileceğimiz bir konu olmuş olur. Mâlum bu aralar birbirimizden biraz kopuğuz." Jou haklıydı. Bir kaç haftadır birbirimize soğuk davranıyorduk ve bunun sebebinin Erza olduğunu düşünüyordum. Galiba bir sırrı vardı ve bunun ortaya çıkmasını istemiyordu. Bizimle bu sır işi ortaya çıktı çıkalı yemek yemesinin sebenin ise aramızda geçen sohbetleri hem merak etmesi hem de ifşalanmaktan korkması olmalıydı. Ama bu tabii ki de benim tahminimdi. Belki de hepimizin üzerinde uçuşan büyük, kara bulutların başka bir sebebi, başka bir yaratıcısı vardı.
Kafamı onaylarmışçasına yukarı aşağı salladım.
"Bu güzel bir fikir. Ee kimmiş, nerdenmiş bu insanlar?"
Josseph'in babası ona bir kaç bilgi vermiş. Onun da bu konuyla ilgili bilgisi varmış çünkü kızla da babasıyla da kazadan sonra o ilgilenmiş.
"Kız bizimle yaşıt. İsmi Lucilda. Şu an nereden geldiklerini babam da bilmiyormuş ama kızın ve babasının kimliklerinden nereli oldukları biliniyormuş. Büyük bir şehirden. İsmini unuttum. Ben hastaneye gittiğimde babam onun yanındaydı. Ben de yanlarına gitmiştim. Uyanmıştı ve gâyet sağlıklı görünüyordu. Eminim ki ben onun gibi bir kaza yapsam ilk gün ağrılar yüzünden beni uyutmalarını rica ederdim. Bence psikolojik olarakta güçlü biri. Hele hele babasını kazada kaybetmişken. Bu çok zor bir şey olmalı. Hayal bile edemiyorum. Babası otuz, kırk yaşları arasında sanırım. Belki de elli, ama zannetmiyorum."
Şaşırmıştım. Babası ölmüş ve vücudu yürüyemeyecek bir halde gibi görünüyormuş. Bu durumda psikolojisi alt üst olmalı ve hastaneyi yıkmalıydı. Bana şüpheli geliyordu. Ama üzerinde fazla durmadım...
Erza sohbete katılmamıştı. Sadece bizi izliyor ve çatalıyla tepsisindeki yemeklere eziyet ediyordu. Dokunduğu tek şey limonatasıydı ve bu beni endişelendirdiği kadar ürkütüyorduda. Çünkü bir iki haftadır sürekli böyle davranıyordu. Bugün biz daha konuşurken erkekler arasında buzları eritir gibi olmuştuk fakat onun erittiği tek buz limonatasındakiydi. Hiç birimizle göz teması kurmamaya çalışıyordu. Özellikle de benimle! Sebebini anlamamıştım. Ne olmuştu ki bir iki hafta önce? Bilmeden kalbini falan kırmıştık -kırmıştım- da bu yüzden mi trip atıyordu? Yada trip mi atıyordu yoksa endişeli bir şekilde sırrının mı unutulmasını bekliyordu?
Tabii ki de bir iki hafta boyunca kafamda deli deli teoriler üretmeye başlamıştım. Ne yapabilirdim ki? Evde doğduğumdan beri evde vâr olan uzay çöplüğünüm mü tozunu alacaktım? Hayır, pek sanmıyorum. Ben farklı açılardan garip teoriler üretmekte daha başarılıyım.
Bu durumdan hoşlanmaya başlamıştım. Beni yavaş yavaş gizemi çözmeye çalışan bir dedektifmişim gibi hissettiriyordu fakat burada çocukluk arkadaşımın -kardeşimin- kalbini kıran katil yada onun sırrını açığa çıkartmakla tehtid eden hasta psikopat kimdi?

DışlanmışlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin