the blackest day ✲ [jaredleto+margotrobbie]

14 ► I don't know what am I doing?

Her şey bu kadar basit miydi yani? Hemen bu kadar erken mi vazgeçecekti? Daha ona mesaj atalı bir hafta olmadan -6 gün ve 2 saat olmuştu- vazgeçmesi tuhaf değil miydi? Eğer gerçekten pişmansa neden bir kez daha bırakıyordu Margot'ı? Margot onu hatırlamıyordu evet. Ama yine içinde ne olduğunu anlamadığı tanıdık bir his vardı. Bunu istemiyordu. Yani kendinden vazgeçmesini. Hayır bu bir heves değildi. Jared ona ilk mesajı attığında sanki hayatında bir şey eksikmiş ve Jared'da bunu doldurmuş gibi hissetmişti. Ama bunu daha yeni farketmişti.

Onun bir zamanlar her şeyi olduğunu farketmişti.

Ve şimdi Margot'ı ikinci bir kez bırakacaktı. Bu hoş değildi. Gerçekten değildi. Birine alışırdınız ve o tam en ihtiyacınız olduğu zamanda sizi bırakırdı. Daha sonra sebebini anlayamadığınız bir şekilde siz bunu unutup hayatınıza devam ederken aynı kişi yıllar sonra tekrar karşınıza çıkar, size geçmiş hakkında birkaç şey çıtlar ve tekrar sizi bırakırdı. Bırakılan kişinin kalpleri önemli değil miydi peki? Sırf bırakanlar istediği zaman gelip gitsin diye bırakılanların kalbi her seferinde parçalanmak zorunda mıydı?

Margot neler döndüğünü hala anlayamasa da kalbinin paramparça olduğunu hissediyordu. Tamam ona sinir olduğu doğruydu. Ama böyle olsunda istemiyordu. Ne istediğini kendi de bilmiyordu aslında. Düğüne yaklaşık 3 hafta vardı ve o hala Jared'ı düşünüyordu. Kahretsin, bu neden daha önceden olmamıştı? Bir saniye, Margot bunu istiyor muydu yani? Kalbini daha önceden parça pinçik etmiş bir adamı tekrar mı affetmek istiyordu?

Bilmiyordu.

Birinin gelip onu bu çıkmazdan kurtarması gerekiyordu. Çünkü her türlü birileri üzülecekti. Ya kendisi, ya Ryan ya da Jared farketmiyordu.

Margot en çok Ryan'ı üzmek istemiyordu. O gerçekten bunları hiç haketmiyordu. Margot onun hayatının içine böyle bir şey dahil etmek istemezdi çünkü Ryan o kadar nazik ve anlayışlı bir adamdı ki, Margot onu gerçekten seviyordu. Bir hafta öncesinde sorarlarsa ona aşık olduğunu bile söyleyebilirdi ama şuan işler baya bir karışıktı.

Şöyle bir şey de vardı ki, Ryan gibi nazik, düşünceli bir adamı, Jared gibi kalbini milyonlarca parçalara ayırmış bir adama tercih edebilir miydi? Hayır, buna cesaret edemezdi.

Buna bir çözüm bulmalıydı.