20 ► I remember... I saw some visions...

553 67 189
                                    

"Bekle Mag, acele etme."

Jared adımlarını hızlandırıp Margot'ın elini tuttu ve karşıya geçmesini engelledi. Az kalsın genç kadın araba altında kalacaktı. Jared olmasaydı tabii. Jared bu duruma sinirlenmişti. Az kalsın kendini öldürecekti.

"Ne dedim sana Mag?!"

Margot ukala bir şekilde gülümsedi. Onu düşünmesi, kendisini korkutacak derecede mutlu ediyordu. Bu zararsız bir uyuşturucu gibiydi. Jared'ın kendinde bıraktığı hisse hayrandı.

"Yavaş ol Jesus. Kendimi koruyabilirim."

Jared'ın tek kaşı meydan okurcasına kalktı ve kolunu kadının dar omuzlarına yerleştirdi. Onu sıkıca sardıktan sonra konuşmaya başladı.

"Ya evet. Otobüsün altındayken kendini gayet güzel korurdun."

Alayla dediği şeyin üzerine Margot şakasına adamın gövdesine bir dirsek attı. Onu umursuyordu ve bu harika bir şeydi. Onun yanındayken kendisini dünyanın en özel kızı gibi hissediyordu. Evet bu çok klişe bir düşünceydi fakat Margot oldum olası klişelere bayılırdı. Mesela az önceki durumda Jared'ın onu kolundan tutup rezil bir şekilde geri çekmesini değilde, onu tutup birlikte karşı kaldırıma üst üste düşmelerini isterdi. Ama bu biraz da Jared'ın odunluğuydu. Kabul ediyordu.

"Sen bana lazımsın diyorum hala anlamıyorsun Mag."

Bunu yapmacık bir sitemle söylemişti. Bunun üzerine Mag kollarını adamın beline doladı.

"Bu yüzden yayalar için yeşil ışık yanana kadar bekleyeceğiz."

Margot sadece gülmekle yetinirken Jared yayaların yeşil ışığı yanana kadar bekledi. Yaklaşık 1 dakika içinde lamba renk değiştirdiğinde Margot normal bir şekilde karşıya gelecekken beklemediği bir şey oldu ve Jared onu birden kucağına alarak koşmaya başladı. Kadın neye uğradığını şaşırdığı için sadece gülüp adamın boynuna düşmemek için daha sıkı sarılıyordu.

Adam gücünün yettiği müddet koştu. Margot nereye geldiklerini bilmiyordu. Gerçi önemli de değildi. Önemli olan Jared'ın yanında olmasıydı.

"Bakalım burada da bana karşı gelebilecek misin Maggot?"

Margot kafasını adamın omzundan ancak yere inerken kaldırabildi. Ah bunu tahmin etmesi gerekirdi. Şehrin -büyük ihtimalle- unutulan ara sokaklarından birinde olmaları gerekirdi çünkü normal ara sokaklardan farklı olarak burası sadece binaların arasında bir yerdi. Serseriler bile yoktu.

"Hey, bu adaletsizlik ama! Daha Kung-Fu kurslarının başlamasına bir buçuk ay var!"

Eliyle adamın omzuna hafifçe bir yumruk atarken adamın üstüne yürümesine engel olamamıştı. Duvarla kendi arasında sıkışırken hiçbir şey düşünemiyordu.

•••

Margot koşmaktan bıkmıştı. Koşarken bir yandan da ağladığı için ve tabi çok rezil bir şekilde göründüğü için ilk gördüğü ara sokağa girmişti ve ayakları onu nereye götürüyorsa ona uyup koşuyordu. Sanki bilinçaltı onu bir yere sürüklüyor gibiydi. Bunun farkında değildi ama. Çünkü trafik lambasında bekleyen iki genci görünce istemsiz olarak geçen seferki gibi bir vizyon görmüştü ve bu herhalde çoğu anıyı teklemişti.

Çoğu şeyi hatırladığını hissediyordu.

Elleri gözyaşlarına yetişmediği için bir müddet sonra silmeye çalışmayı bırakmıştı. Tek sorun ayakkabılarıydı. Kalın ve kısa topuklu olsa bile kendini rahatsız ediyordu. Bir dakikalığına durdu ve rahatsız eden ayakkabıyı çıkardı, ardından bir yere fırlatıp devam etti. Ayakkabıları umrunda değildi. Telefonu olduğu sürece bir şey olmazdı.

Bulunduğu aradan sola döndü ve az ileride birini gördü. Bir an için dönmek istedi fakat sonradan birine içini dökmesi gerektiğini hatırladı. Bu tanımadığı bir kişi olsa daha iyi olurdu aslında. Bu yüzden adama yaklaşmaya başladı. Yaklaştıkça bir şeyler ona tanıdık geliyordu.

Evlerin balkonları ve pencereleri...

Rutubetten boyaları sökülmeye yüz tutmuş eski duvarlar...

Devasa binalar arasında çamaşır ipleri...

Margot'ın koşması yavaşladı ve bir süre sonra durdu. Gözyaşları da kesilmişti çünkü burayı çıkartmayı deniyordu. Çok tanıdık gelen bir yerdi. Gözlerinde biriken son yaşlarıda kolunun tersiyle sildi ve adama yanaşmaya devam etti. Adam ise kendisine bakıyordu.

Bir saniye, bu bir şakaydı değil mi?

Margot partiden çıktıktan sonra milyonlarca ara sokağa girip ta buraya gelmişti ve burada da Jared'ı mı bulmuştu? Bu kamera şakası falandı herhalde.

"SENİN BURADA NE İŞİN VAR?!"

Margot elinde olamadan bağırdı. Zaten yeterince rezalet bir haldeydi. Bir de Jared'ın yaptıklarını düşününce çıldıracak gibi olmuştu. Jared ise yaşadığı şeyin şokuyla ona yaklaştı. Omuzlarından tuttu ve dikkatle onu inceledi.

"Asıl senin burada ne işin var Mag? Ayrıca bu halin ne böyle? Biri bir şey mi yaptı?"

Margot alayla güldü. Şimdi de onu umursuyor muydu?

"Ah lütfen... O kadar iyi rol yapıyorsun ki, bir an için gerçekten beni umursadığını sanacaktım."

Adamın kolları arasından sıyrılıp döndü ve geri dönecekken Jared gitmesine izin vermedi. Kemikli parmaklarıyla kadının ince kolunu yakaladı ve onu geri çekti. Bir anlık cesaretle ona sarıldı. Ne yaptığının farkında bile değildi. Evet Margot ona çok kızacaktı bunun için. Ama bunu çok özlemişti.

Margot ise yine aşırı tanıdık gelen bu bedene Jared'dan daha çok sarıldı. Bu gerçekten adamı şok etmişti. Bunun karşılığında daha çok bir tokat veya yumruk falan bekliyordu. Ama buna içinden sevindi de. Bu bir şeylerin başlangıcı olabilirdi belki de.

Bir süre öyle kaldılar. İlk geri çekilen Margot oldu. Utangaç bir tavrı vardı ama yine de tepkisi soğuktu. Karışmış saçlarını açmaya çalışırken bir yandan konuştu.

"Ben şey- Biriyle konuşmam lazımdı da ah- İşte sinirlerim bozuldu ve..."

"Benim hatırladığım Mag sinirleri bozulunca ara sokakları koşarak birbirine katmazdı. Bunun yerine b-"

Margot konuşmasına izin vermedi çünkü ne diyeceğini biliyordu. Buruk bir gülümsemeyle diyeceklerini devam ettirdi.

"Bunun yerine JJ'imin sırtına çıkıp omuzlarını tekmeler veya saçlarını çekerdim, evet." Adamın şok olması giderek artıyordu. Kendini bir an hiçbir şey anlamadığı için salak gibi hissetti. Neler olmuştu şimdi? "Evet biliyorum. Hatırlıyorum... Bazı görüntüler gördüm..."

Jared elleriyle oynarken bir anda büyümüş gözlerini Margot'a çevirdi.

Jared elleriyle oynarken bir anda büyümüş gözlerini Margot'a çevirdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
 the blackest day ✲ [jaredleto+margotrobbie]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin