the blackest day ✲ [jaredleto+margotrobbie]

9 ► Are You Sure About This?

"Hey JJ, buraya gel! Tanrım kaçamazsın!"

Genç kız evin içinde tereddütle yürüyordu. Ailesi kısa bir süreliğine hasta bir akrabalarını ziyarete gitmişti ve bu durumdan istifade Jared onunla birlikte kalmayı önermişti. Tabi Bay Robbie'nin kızına güveni sonsuzdu ve bu adamdan da hoşlanıyordu bu yüzden izin vermişti.

Şuan ise Jared, ya da JJ, Margot'ı ölümüne kızdıracak bir hareket yapmıştı. Aynen şöyle olmuştu. İkisi birlikte -Dikkat, bu arada ikisi de 22 yaşında- Margot'ın Barbie bebekleriyle oynarken Jared yanlışlıkla birinin saçını tarayacağım diye bebeğin saçıyla beraber kafasınıda yerinden sökmüştü. Margot ise daha ne olduğunu anlayamadan Jared oradan kaçmıştı.

"Sana söylüyorum JJ bunu hesabını ve-"

Kız üst katta odaların arasından geçerken Jared lavabodan hızla çıkıp onu belinden yakaladı ve havaya kaldırdı. Kız koca bir çığlık koparırken adam ne yapacağını bilemedi ve elleriyle ağzını kapattı.

"Tanrım, biraz sessiz olur musun Mag?! Birisi zorla bir şey yapıyor sanacak!"

Kızın kaşları alayla kalktı.

"Ya şuan neler oluyor?"

Jared gözlerini kıstı ve onu taklit etmeye başladı.

"Yı şıın nılıyır?"

Kız esnek vücuduyla adamın kucağından sırtına geçti ve ardından saçlarını çekmeye başladı.

"Ah, Jared Leto! Bayan Foster'ın kafasını uçurduğunuz için ben de sizin saçlarınızı özel kuaför salonu oyuncaklarımla pembeye boyayacağım!"

Adamın elleri beline sarılı olan bacaklarında gezdirdi.

"Hımm pembe mi? Fena olmaz aslında. Deneyeceğim."

Margot güldü ve adamın biraz uzun olan saçlarını kendi saçından çıkardığı lastik toka ile tam başının üstünden topladı.

"Bence saçına bu model çok iyi gitti."

Bu sırada Jared yürüyerek boydan bir aynanın önüme gelmişti.

"Tanrım, Mag gerçekten mi?"

Jared'ı bir de önden görünce Margot gülme krizine girmeye başladı. Ta ki Jared onu yatak odasına götürüp yatağına atana kadar. Ardından ikiside ciddileşti.

"Neyin hesabını soracakmışsın benden küçük Maggie?" dedi adam bebek gibi dudaklarını büzerek.

Margot adamın amacını anlamıştı. Gülümsedi ve adamı tişörtünün yakasından tutup yavaşça üstüne doğru çekti. Ardından hafif bir şekilde dudaklarını birleştirdi. Kalbi patlamak üzereydi. Gerçi her seferinde aynısı oluyordu. Her adamı öpüşünde ona bir kez daha aşık oluyordu.

"İstediğine emin misin Mag?"

"Evet." Margot hızlı bir cevap verdi ve adamın tişörtünü sıyırıp atmasına yardım etti. Babası ona güvenmeye devam edebilirdi. Çünkü hiçbir şey bilmeyecekti.

•••

"Mag?"

Adam içeri girmeye yeltendi. Ama kadın eliyle ona bir dur işareti verdi ve düşen telefonu yerden aldı. İçeriden babası seslendi, ne yapacaktı? Gerçekten dediğini yapmıştı lanet olsun!

"Margot, ne düştü?"

Margot'ın cevap verecek hali yoktu. Çünkü o sırada aklından bir sürü görüntü geçmeye başladı. Sanki bir filmin hepsi ona bölük pörçük gösteriliyor gibiydi. Başını elleri arasına aldı.

Hey JJ buraya gel! Tanrım, kaçamazsın!

Adam endişeyle kıza baktı neler oluyordu?

Bebeğimin kafasını kopartmak neymiş göstereceğim sana!

Bay Robbie oraya gelince olanları gördü. Jared'ı görünce ise adeta küplere bindi. Margot ise bu sırada tutunacak bir yer arıyordu. Jared hızla girip ona yardım etmeye çalıştı fakat Margot kendini hızla geriye çekti.

Saçını kuaför seti oyuncaklarımla pembeye boyayacağım!

Herkes Margot'ın başında toplanınca kadın nefes alamamaya başladı ve başını daha sıkı tutarak duvara yaslandı.

Hımm pembe mi? Fena değil aslında, deneyeceğim.

Sürtünerek yere otururken Jared'a binlerce lanet etti.

Bence saçına bu model çok iyi gitti.

Neler oluyordu böyle? Bayan Robbie bir kenarda fenalaşırken Bay Robbie ambulansı arıyordu ve Cameron ile Jared'da onu kendine getirmeye çalışıyorlardı.

İstediğine emin misin Mag?

Margot gözlerinin önünün karıncalandığını hissetti. Bayılıyor muydu? Jared'ı mor beneklerin arasında gözleri kapanmadan önce son bir kez gördü. Adam endişeli bir halde kendisine bakıyordu.

Evet.