"Natalie! Çabuk buraya gel dedim!"
Jared genç kadının elini tuttu ve hafifçe sıktı. Bu onun sakin ol deme şekliydi.
"Mag, çocuklara sinirlenme yeterince heyecanlılar zaten."
Margot elini adamdan kurtardı ve önüne düşen saç tutamlarını gerginlikle geri attı. O eve 10 yıl sonra ilk defa gidiyordu ve gerektiğinden fazla gergindi ve korkuyordu. Evet gideceği yer sadece ailesinin yanıydı fakat verecekleri tepkiden ödü patlıyordu.
"Bence bizi görünce sevinecekler. Tamam belki de beni görünce babanın elinden bir kaza çıkabilir ama emin ol sana çok iyi davranacaklar."
Margot, Jared'a gülümsedi ve bebek arabasını Jared'a uzattı. Öne doğru koşan Natalie'ye ulaşmak için biraz koştu ama sonunda küçük kızın elini tutabildi. Kız adeta Cameron'un bir kopyası gibiydi. Aynı onun çocukluğu gibi yerinde duramıyordu. Margot hiperaktif olmasından endişeleniyordu. 6 yaşındaki küçük kız somurttu.
"Anne bırak ya, bir şey yapmıyorum sadece yürüyorum. Kendi başıma da yürüyebilirim."
Ardından Margot'ın tepkisini beklemeden sekerek yürümeye devam etti. Bu sırada Jared ona yetişmişti.
"Tanrım çok yaramaz!"
"Clay sence de annen biraz fazla gergin değil mi?"
Jared kadını kızdırmak için bebek arabasındaki 2 yaşındaki sevimli bebekle konuştu. Ardından gülerken Margot kendisini hiç kimsenin anlamadığından yakınıyordu.
İşte oradaydı. İki bahçe ötedeki eski evi. 10 yıl önce işte burdan kaçmışlardı Jared'la. O gün hala dün gibi aklındaydı. Her şey ondan sonra mükemmel olmuştu. Kaçtığına pişman değildi ama ailesini kırdığıma pişmandı. O günden sonra kendine yeni bir hat almıştı ve işini İngiltere'ye taşımıştı. Bir süre para biriktirip Shanon'ın evinde kalmış sonra da kendilerine bir ev almışlardı. Bu sırada evlenmişler ve bir yıl sonra da Natalie doğmuştu. İlk başlarda Margot ona düzgün bakamam diye korkmuştu. Yanında annesi yoktu çünkü. Başında hiçbir büyük olmadan büyütmüştü onu. O yıllar o açıdan çok sıkıntılı geçmişti o yüzden. Bu süre boyunca ailesinin ne yaptığını takip etmişti tabiki ama kimse ona ulaşamamıştı.
Ryan ise, Ryan'ın ne yaptığını bilmiyordu. Bilmemesi de en iyisiydi. Yoksa sonsuza kadar vicdan azabı çekebilirdi. Bunu istemiyordu. Yüzüğü onun eline tutuşturduğu anki surat ifadesini asla unutmayacaktı. Bunun acısı bile ona yetiyordu. Daha fazla acı çekmek istemiyordu Margot.
Duraksamadan devam etti. Korkmamalıydı. Darağacına değil, evine gidiyordu.
"Merhaba büyükanne ve büyükbaba, merhaba Cameron Dayı, ben Natalie, Natalie sizi özledi!"
Natalie kendi uydurduğu saçma ama çocukça tekerlemeyi söylerken Margot'ın sinirleri biraz da olsa yumuşamıştı. Şuana kadar hiç onları görmese bile Natalie onlara bayılıyordu. Özellikle de Cameron'a. Margot neden böyle olduğuna şaşırmıyordu, Cameron'da ona bayılırdı.
İki katlı Viktorya tarzı krem rengi evin önüne gelince durdular. İşte o gün gelmişti. Nihayet her şeyle on yıl sonra yüzleşecekti. Artık odasını değiştirip değiştirmediklerini, eşyalarını yakıp yakmadıklarını öğrenecekti birazdan.
Margot sevinçten havalara uçan Natalie'ye baktı. En çokta onun hayalkırıklığına uğramasını istemiyordu. Hiç görmediği halde onları çok seviyordu ve şimdi eğer kendisini istemezlerse Margot kendisinden çok onu nasıl toplayacağını merak ediyordu. Yine de başka bir şey demedi. Hevesini kırmayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the blackest day ✲ [jaredleto+margotrobbie]
Fanfic❝ever since my baby went away, it's been the blackest day.❞ x x x Başlangıç Tarihi : 04.09.16 Bitiş Tarihi : 15.08.17