Yakışıklı Öküz, Özel Bölüm 2
-
Sol elimde tüm gün hayalini kurduğum koca bir parça elmalı turta, sağ elimde karton bardakta demli bir çay ve işaret parmağımla orta parmağımın arasına sıkıştırdığım sigara. Ciddi, bir o kadar da kaliteli bağımlılıklarım. Çabuk alışmıştım, sıkılmayı bekliyordum. Öyle ya; her şeyden hemen sıkılır, bir çırpıda unuturdum ve herkes bilirdi. Sigara dışında, o bu oyunu hileli oynuyordu. Ha bir de Kaya dışında, ama onun hilesi yoktu. Ben çok zayıftım.
Karşımdaydı. Aslında size sorsam çok değişmediğini söylerdiniz, sadece saçları uzamıştı. Çok az. Ben biraz daha kısa seviyordum. Ama bana sorsanız, çok değişmişti. Çirkinleşmişti. Saçları yağlıydı, göbeği çıkmıştı, yüzü kıpkırmızı ve sivilceliydi, boyu mu kısalmıştı, evet.
Yüzümü buruşturdum, bu bidonun nesine aşık olmuştum? Turşu bidonu.
Çayımdan bir yudum alıp birkaç adım yaklaştım ve aramızdaki mesafeyi kısalttım. Çünkü kendisi bunun için hiçbir hamle yapmayacak gibiydi.
Suratıma itici bir gülümseme yerleştirip beklemeye başladım. Ama kendisinin gerçek bir avel olduğunu unutmuştum, aptal aptal suratıma bakmaya devam ediyordu. Anladığım kadarıyla yemek yemeye gelmişti ama buraya servis yapmıyorduk. Omuz silkip yanından geçecektim ki "Arya." diye mırıldandı.
Kaşlarımı kaldırarak ona döndüm ve alaycı bir sesle "Kaya!" dedim.
"Nasılsın?" Sanane yarram.
"Niye geldin, hayır hal hatır sormak içinse sorma. İşten çıktım, çok yorgunum ve yurda gideceğim."
Cevap vermesini beklemeden yürümeye başladım ama hızlıca önüme geçti. Bunu beklemiyordum işte.
"Yapma."
Yüzü uzun süre sonra ilk defa bu kadar yakınımdaydı ve hangi yanağına yumruk atacağımı seçmeye çalışıyordum.
Mavileri buğulanırken tekrar "Yapma." diye mırıldandı. Gözlerine baktığım her saniye aklıma onun yüzünden ne kadar değersiz hissettiğim geliyordu aklıma. Nasıl aptal yerine konduğum geliyordu. Nasıl günlerce düşünüp inanmamak istemediğim geliyordu. Yanına gidip suratına bir tane geçirince susmasını değil bir açıklama yapmasını beklediğim geliyordu aklıma. Çok şey geliyordu. Canımı acıtmıyordu ama sinirlerimi fena zıplatıyordu. Avcumdaki acıyla farkında olmadan yumruk yaptığım parmaklarımı açtım. Kendisi söylemeye zahmet etmemişti bile, başkasını göndermişti. Korkak turşu bidonu.
Boğazımdaki koca yumruyla yutkunduktan sonra sinirden titreyen bacağımla sert bir tekme geçirdim dizine.
Bunu uzun süredir hayal ediyordum.
"Yapma mı?" diye bağırdım var gücümle. Yoldan geçen birçok kişinin bize döndüğünü hissediyordum. Bunu da hayal ediyordum. "Yapma öyle mi?"
Göğsüne sert ve art arda yumruklar atarken bana sarılmaya çalışınca var gücümle ittim. "Dizi çekmiyoruz Kaya, sana sarılınca geçmiyor! Midemi bulandırıyorsun!"
Kollarını hızlıca çekip bir adım gerilediğinde yüzündeki hayal kırıklığı hoşuma gitmişti.
"Bittim ben Arya." Güldüm.
"Ben bitmedim ama. Benim hayatım sen değildin ki Kaya, sen gidince bitsin." Gözümden bir damla yaş akınca hızlıca sildim, gözlerimin dolduğunu fark etmemiştim bile. Ha bir de hayallerim arasında turşu bidonunun karşısında ağlamak yoktu.
"Dinlemedin hiç."
Her insanın bir sabrı var arkadaşlar. Sıra soldaydı yanlış hatırlamıyorsam. Sert bir yumruk geçirip bileğimi salladım, en serti buydu galiba.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKIŞIKLI ÖKÜZ (Düzenleniyor)
HumorO sabah yeryüzündeki en güzel mavilere sahip olan adam bana çarptığında, kalbim avuçlarının içine düşmüştü. ಡ Sen bir öküzsün, yakışıklı öküz. Ama öküz öküzdür öyle değil mi? ಡ Macera içinde #1 (09.06.2019)