Multi:Esil.
"Ya Ateş lütfen!"diyip ayağımı tekrar yere sertçe bastım.
Şuanda ikiside evin bahçesindeki havuza girmiş Sarp yüzerken Ateş komşulara vücut gösterisi yapıyordu.Birkaç balkondan ağzı açık bir şekilde izliyen birkaç kızla göz göze gelmiştim.Bense denize gitmek istiyordum.Küçüklüğümden beri hep denize girmiştim havuza girmelerim sayılı olduğu için deniz tercihimdi.Deniz benim için bir alışkanlık hemde vazgeçilmez bir sevdaya dönüşmüştü zamanla.Havuzları tercih etmememim nedeni hem temizlik hemde Ateş gibi kız veya erkeklerin havuzda hava atma çabalarıydı.Onun için genellikle denizin sakin köşelerini seçip hem kafa dinleyip hemde keyfime bakıyordum.
Ve şimdide hava aşırı derecede sıcaktı ve ben denize girmek istiyordum.Sarp o tatlı göbeğiyle havuzun merdivenlerinde oynarken çok eğleniyor gibiydi ama Ateş yine ciddiyetinden birşey kaybetmemişti.Birkaç kulaç ve gözlüklerden gelen bir cool'luk kısacası her zamanki egoman Ateş.
"Keyfimi bozma otur şuraya ya da gir suya."dediğinde 'banane' der gibi omuzlarımı sallamaya başladım.
Denize gideriz diye elbisemin altına giydiğim bikinimin ipleri sırtımı kaşındırmaya başlamıştı.Havuz kenarındaki şezlonglardan birine oturduğumda Ateş havuzun kenarına yaslanmış etrafa bakıyordu.
O sırada karşı evin penceresinden bikinisiyle sarkmış Ateş'i kesen kızı gördüm.Ellerim uyuşup bir sıcaklık enseme doğru yol alırken ciddi anlamda sinirlendirdiğimi fark ettim.Ateş gözlüklerini çıkarmış havuz kenarına havalı bir şekilde çıktığında uzun saçlarınının damlalarını savurarak geriye attı.Kollarını iki yana yaslamış kafasını güneşe doğru kaldırdığında kollarındaki kaslar belirginleşmişti.
Lanet olsun!Resmen benim ağzım sulandı.
"Ateş yürü gidiyoruz!"diyip Ateş'in kolundan tutuğum gibi çekiştirmeye başladım.
Kıskanmış mıydım?
Tabikide hayır!
Penceredeki kız biz tam çıkarken el sallayınca Ateş en sonunda durumu anlayıp kahkaha atarak beni kolunun altına çekti.Bir elini Sarp tutmuş bir eli omzumdayken yolun kenarındaki araba camlarından yansımamızı görüyordum.Ve bile içimi ısıtmaya yetmişti.
Sarp'ın zıplamalarıyla yola devam ederken Ateş hala beni kolunun altında tutuyordu.Denizi gördüğümüzde ben çığlık atınca Sarp'la birlikte koşmaya başladık.Deniz kıyısına geldiğimizde Sarp biraz ilerdeki çocukların yanına gidip oynamaya başladı.Kumdan yanmış ayaklarım suya sokup rahatladığımda Ateş yanıma gelmiş denizi izliyordu.O an anladım ki Ateş'i tanıdığım şu iki haftada en sevdiğim koku olmuştu Ateş'in kokusuna karışmış deniz kokusu.Sert ve rahatlatıcıydı.
Üzerimdeki elbiseden kurtulup kıyıya oturduğumda suyun soğukluğundan vücudumu tatlı bir titreme sarmıştı.Ateş bana yukardan tek kaşı havada bir şekilde bana bakarken boğuk sesiyle konuştu."Biz türkler denize genelde mayoyla giriyoruz."
"Bu ne sence bay zeki?"diyip üstümdeki bikiniyi gösterdim.
"Ben pek birşey göremiyorum."
Gözlerimi devirip denize doğru ilerlemeye başladım.Yüzümdeki aptal gülüşe söz geçiremiyordum.Kıskanmış mıydı?
Kendimi suya attığımda herşey bitmişti işte.Benim için bütğn sorunların sonuydu bu tuzlu su.Belkide kafamı boşaltabildiğim tek yer.Kafamı çıkardığımda tuzlu suyla ıslanmış yüzüm yanmaya başlamış,siyah saçlarım suyun içinde dansa başlamıştı.Bu görüntü hep hoşuma gitmiştir saçlarımın suyun içinde izlemek.Her bir telin dansını görmek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Unutmaz
Teen FictionHafızam unutmuş olabilirdi ama kalbimin oralarda hep bir boşluk vardı.Çünkü kalp ne olursa olsun unutmazdı.