UZUN BİR ARADAN SONRA SİZİNLE OLMAK ÇOK GÜZEL..Kafamdaki ağrıyla gözlerimi yavaşça araladım ve nerede olduğumu kavramaya zorladım kendimi.Her balık zamanı babamlarla geldiğimiz kulübedeydim.Kimse yoktu falan dışarıdaki sesler birinin burda olduğunu belli ediyordu.Bartu..O benim babamdan sonra güvendiğim ilk adamdı.Birlikte hep güzel zaman geçirmiştik ve ben hiçbir zaman böyle olacağını düşünmemiştim.Şu an beni hayal kırıklığına uğratmış ve içimdeki nefreti günden güne arttırmıştı.Nasıl bir duruma sokmuştu bizi böyle?
Yattığım yataktan kalkıp odanın camına yaklaştım.Bartu merdivenlere oturmuş ayakkabılarıyla çakılları süpürüyordu.Yanına gidip gitmeme arasında kaldım.Teknik olarak şu an beni kaçırmıştı ama belki konuşursak halledebilirdik sonuçta hala aynı Esil ve Bartu'yduk.
Yavaşça odadan sonra da salonudan çıkıp kulübenin önüne ilerledim ve aramıza mesafe koyarak yanına oturdum.
Bir sür sonra "Neden yaptın?"diye fısıldadığımda ses çıkarmayı bırakıp durdu.Bense kollarımı daha sıkı bir şekilde kendime sardım.
"Peki sen neden yaptın?Neden sevmedin ki beni?"diye bana döndüğünde çan çanağı gözleri kahverengilerime dokundu.Burnuma gelen yoğun alkol kokusuyla gözlerimi ellerime diktim.Burdan kaçıp kurtulmak istiyordum.
"Küçükken dinlediğin masallardan etkilenip kurduğun prens hayallerin vardı.Ben hep oradaki prens olmak istedim Esil."
"Şu an sarhoşsun ve lütfen bu yaptığın saçmalığa bir son ver.Beni kaçırmak da neyin nesi?"Diyip ayağa kalkıp ilerlemeye başladım.Burası şehir dışında bir yerdi ve nasıl merkeze ulaşacağımı bilmiyordum.
Bartu arkamdan yetişip kolumu tuttu.
"Gitmeyeceksin dedim sana""Bartu bırak beni!Babam bu yaptığını duyarsa sana neler yapar tahmin edebiliyor musun?"dediğimde beni kendine çekip gülmeye başladı.Yapılı vücuduna karşı koymak çok zordu.
"Seni evlendirmek istedikleri adamla tatildesin şu an eminim ki kimse buna ses çıkarmayacaktır.Sen de şunu anlasan iyi edersin senin için en iyisi benim."
Yüzüne yumruk atmaya yeltenince bileğimi tuttu ben de Ateş'e yaptığım gibi diğer elimle yumruğu suratına geçirdim.Alkollü olmasının verdiği avantajla sendelerken arda arda iki yumruk daha attım elimin acısını umursamayarak.Onu ittiğimde yere düştü ben de durumda istifade edip cebinden araba anahtarlarını alıp koşmaya başladım.
Ah Ateş şu performansımı görsen benle gurur duyar mıydın?
Arabaya binip motoru çalıştırdığımda Bartu ayaklanmış başının döndüğü belli bir şekilde bana doğru koşmaya başladı.Gazı kökleyip patikadan çıktım.Kazadan sonra arabaya binmeye bile korkar olmuştum ve şu an direksiyonu tutarken ellerim titriyordu.Yumruk attığım sol elim kanamıştı.
Gözlerimden yaşlar akmaya başlarken aynı zamanda vücudumda titriyordu.Otobandaydım ve hızım yüksekti.Kazanın görüntüleri gözümün önüne gelirken başımın ağrısı da beni zorluyordu.
"Nereye götürüyorsun beni?"
"O güzel gülümsemenin hiç silinmeyeceği bir yere götürüyorum seni."dediğinde kızın yüzünde yine bir tebessüm oluştu.Hep ona gülmek istiyordu.İstiyordu ki bir tek o görsün gülücüğünü.
"Sen varsan ben her yerde gülerim kii."
Bu deli adamla kaçmaya karar vermişti.Emindi ki annesi delirmişti çoktan.Babasının halini tahmin bile edemiyordu.Bundan sonra ne olacağından habersizdi.Ya annesi babası onu hiç affetmezse diye bir korku vardı içinde.Ama ufak elinin içinde olduğu el ona güç veriyordu sanki.O varsa genç kız her şekilde mutlu olurdu ki.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Unutmaz
Teen FictionHafızam unutmuş olabilirdi ama kalbimin oralarda hep bir boşluk vardı.Çünkü kalp ne olursa olsun unutmazdı.