12

21 3 11
                                    

  Üstümdeki pikeye biraz daha sarılıp tekrar uyumayı denedim.Dün gece belkide uzun zamandır geçirdiğim en güzel geceydi.Kalıcak yer bulmuş ve deliksiz uyumuştum.Ateş'te beni kaldırıp eve göndermeye çalışmamıştı.

Dün geceden beri cebimde olan telefonuma uzanıp cevapsız çağrılarla dolu ekrana baktım.Babam 22 kere aramış Hayal ise 35 kere arayıp 21 mesaj atmıştı.Annemse gurur yapıp aramamıştı.Ona göre yaptığım büyük ihtimalle saygısızlıktı.

Tam pikeyi üstümden çekeceğim anda ucunu tutup burnuma götürdüm.Bu o kokuyudu.Sanki hep tanıdık gelen.Ateş'in kokusu.Bu koku gülümsetiyordu.

Pikeyi üstümden çekip ayağa kalktım.Evde ses yoktu.Ateş'in odası olduğunu düşündüğüm kapı ise kapalıydı.

Hayal'e iyi olduğuma dair bir mesaj attıktan sonra çekmecelerde şarj aleti bakmaya başladım.

Çok fazla karıştırmak istemiyordum ama buralar bir sürü boks dergisiyle doluydu.Dergileri yırtmadan kaldırmaya çalışırken elime demir bir toka geldi.Benim tokam.

Bunu dün akşam düşürmüş olamazdım çünkü dün saçım başım dağınık bir şekilde gelmiştim tokam falan yoktu.Bu gibi tokaları saçlarım gözümün önüne gelmesin diye takıyordum ama Ateş'le tanıştığımdan beri takıp takmadığımı hatırlamıyordum.

Sanki herşeyi hatırlıyorsun da bir bu eksikti.

Bu eve daha önceden gelmemiştim.Düşürme şansım yoktu.Hem kim bilir bu eve haftada kaç kız girip çıkıyordu.Bu tokada sadece bende olucak diye bir kural yoktu.

Tokayı tekrar yerine bırakıp aşağı çekmecede bulduğum şarj aletiyle telefonumu şarja takıp tamamen kapattım.

Mutfağa geçip kahvaltılıkları tek tek güzelce masaya dizdikten sonra dolaplardan krep malzemeleri çıkarıp yapmaya koyuldum.

Evden kaçmıştım ve şuan sanki hiç bir şey olmamış gibi krep yapıyordum.Bundan sonrası için ne yapacağım hakkında pek bir fikrim yoktu.Yakında evimize dönmemiz ve benim üniversiteye başlamam gerekiyordu.Eskiden kurduğum üniversite hayallerim,hedeflerim hepsi suya düşmüştü.Hatırlamıyordum bile.Ama üniversite benim en büyük hayal olmuştu her zaman.

Babamın beni özel üniversiteye hatta yurt dışına gönderme isteklerine rağmen ben çalışmış sınava girmiş babamın beni göndermek istediği üniversiteye kendi puanım kendi hakkımla girebilmiştim.Bu üniversiteye baba parasıyla girsem içim asla şuanki gibi rahat olmazdı.

Krepleri tavada çevirmeye devam ederken arkamdaki sandalyelerden biri çekilip mutfağı o koku doldurdu.Tabağı alıp arkamı döndüğümdeyse saçları dağılmış üstü çıplak(!) bir şekilde masadaki salatalıkları kemiriyordu Ateş.Aşırı derecede tatlı gözükmeside ayrı bir konuydu.

Çaylarıda koyup karşısına oturduğumda yüzüme baktı.

Baktı.

Baktı.

"Krep sevdiğimi nerden biliyorsun?"

"Bilmiyordum aklıma yapıcak başka bir şey gelmedi."dediğimde bir süre daha baktı bir şeyi fark etmiş ya da hatırlamışçasına.Önüme dönüp tabağımdaki peynirleri küçük küçük kesmeye başladım.Onun önünde iştahım kapanıyordu.

Peyniri ağzımda yavaş yavaş çiğnemeye başladığımda sessizlikten rahatsız olup ona döndüm.

"Üniversiteye gidiyorsun dimi?"

Kalp UnutmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin