Keyifli okumalar.:)
Ruhum hiç olmadığı kadar huzurluydu.Annemden sonra ilk defa br gece huzurla uyudum. Uçurumda daha önce de uyumuştum ama bu sefer daha farklıydı sanki.
İlk defa kalbim bu kadar hızlı çarpmıştı.Sanki kalbimin diğer yarısı beni bulmuş ve kalbimle birleşmeye gelmişti.Dışarda diğer yarısını bulmuş gibi göğüs kafesimi delip çıkacaktı.Kalbim daha önce hiç bu kadar hızlı atmamıştı.
Nasıl tarif edeyim bilemiyorum.Bu donarken yanmak gibi birşeydi.O nasıl birşey bende bilmiyorum ama öyle hissediyorum.Garip.Bu düşünceler beynimde dolanırken yavaş yavaş kıpırdandım.
Birisi battaniyemi mi çekiştiriyordu.Ayrıca benim yastığım ne kadar da rahatmış böyle.Birkaç esneme sesi duydum.
Gözlerimi açamıyordum ya da açmak istemiyordum.Çünkü gözlerimi açınca bu hissettiğim rahatlık, huzur,güven hepsi gidecekti.Dünyadaki sıkıcı ve sorunlu hayatıma geri dönecektim.
Ve bu koku.....Allahım bu koku neden böyle güzel kokmak zorunda? Beni mayıştırıyor, sarhoş ediyordu resmen.
Ne bileyim , toprak bir alandayım ve oraya yıllardır yağmur yağmıyor ama birden....birden öyle bir yağmur yağıyor ki, yıllardır suya hasret kalan toprağın yağmur ile kavuşmasındaki koku kokuyor.
Ama öyle bir kokuyor ki burnumdan aldığım o koku , genzimi yakarak geçiyor ve tüm bedenimi yakıyor adeta.Sonra kokunun yakarak geçtiği yerler yavaş yavaş ferahlıyor.
Ve bu koku sadece uçurumda hissettiğim huzur duygusunu barındırmıyor.Daha önemli bir duygu barındırıyor ; Güven....
Bir koku ile neler düşünür oldum ben? Daha yeni edebiyat dersinden kaçmışken nasıl bir anda iyi bir edebiyatçı gibi bu kokuyu tasvir edebildim?
Yeni yeni gözlerimi açıyordum.Birden dün geceyi hatırladım.Bu kokuyu dün gece de almıştım.
Ve bir ses... Allahım o ses bana bütün şarkıların unutturamadığı acılarımı unutturacak bir şarkı gibiydi.İlahi bir şarkı....
Dün yanımda bir erkek mi vardı? Gecenin bir vaktinde kim gelir ki buraya? Etrafta kimse görünmüyordu.Yattığım yerden doğruldum.Yastığımı kucağıma alıp kokladım.Derin derin soludum o kokuyu çektiğim nefesi geri vermemeği ne kadar da isterdim.
Emin oldum bu sefer yanımda bir erkek yatmıştı.Benim korkmam gerkmiyor mu? Derdim ne benim?
Korkmalımıydım? -Evet
Ama korkuyor muydum? -Hayır.
Aksine daha çok güvendeymişim gibi hissediyordum.
Telefonumu elime aldım.O-ha iki hece ile hem de.Saat 11.24 'mü? Oldu mu o kadar ya!?
Hemen yattığım yatağı hatta bir yabancı ile yattığım yatağı topladım.Eve gitmeliyim. Böyle rahatsız bir yerde yatmama rağmen çok rahat bir uyku çekmiştim.En son annemle böyle rahat uyumuştum.
Eve geldiğimde duşa girdim.Havalar çok sıcaktı ve ter kokusundan nefret ederdim.Çıktıktan sonra iç çamaşırlarımı ve şortumu giydim.Üzerime de asklımı geçirdim.Vazgeçilmezim olan en rahat sandaletimi aldım.'Zaten tüm ayakkabıların rahat salak!' diyen iç sesimi takmadım.
Islak olan saçlarımı kurutmadan gözlüğümü kafama taktım.Yüzüklerimi de taktıktan sonra dudak balmımı sürdüm.Ne bulduysam çantama doldurdum resmen.
Annem çalışma odasında tasarım ekibi ile beraber çalışıyordu.Bazen keşke annem tasarımcı olmasaydı diyorum.Beni görünce ekip arkadaşlarına birşeyler söyleyip yanıma geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADINI SEN KOY #Wattys2016
Novela JuvenilHİRA Başımı kaldırıp bakıyorum etrafıma. Bir uçurum var arkamda. Atlamazsam denizin, toprağın,aşkın ,yaşanmışlıkların, ölümün kokusunu koklarım. Dalgaların ve kuşların sesini duyarım. Atlarsam saydığım her şeye kavuşurum ama.....ne var biliyor mus...