otel odasına büyük bir sinirle girdiğimi gören jungkook yanıma gelip beni omuzlarımdan tutarak sakinleştirmeye çalışmıştı. fakat sakin olmak istemiyordum. tüm duygularımı son günlerimde doyasıya yaşamak istiyordum. lanet olsun jungkook, benim sinirimin karşısında çok masumdu.
"n-noldu jimin? lütfen sakin ol. oturup konuşal..."
"jungkook, ya şimdi ya hiç!"
"anlamıyorum jimin ne?"
"jungkook seni ya şimdi becereceğim, ya da hiç.
üzgünüm.""lanet olsun jimin gerçekten neyin v..."
jungkookun dudaklarına yapışmıştım ve vücudumla onu yatağın üstüne doğru ittiriyordum.
"jimin, yapma bunu!"
o söylendikçe boynuna daha çok yapışıyordum.
"yeter jimin! gerçekten neyin varsa şu lanet şeyi yapmayı bırak ve konuş benimle."
beni zaten bitkin halimle kaslı kollarıyla yataktan ittiğinde düştüğüm yerde öylece kaldım.
"bunu gerçekten istemiyor muydun jungkook?"
"bunu istemiyordum jimin,
seni istiyordum.""lanet olsun jungkook,
benim işte!""bu sen değilsin jimin,
bu yalnızca senin bedenini ele geçirmiş bir canavar."_______________
feyk attığım için sry
ŞİMDİ OKUDUĞUN
last kiss > jikook ✅
Fanfictionfakat sen Jimin, "ben yokkende aşk vardı" diyorsun. gece yokken yıldızlar varmış gibi, yağmur olmadan gökkuşağı çıkıyormuş gibi...