you're here

10.7K 635 279
                                    


yerde oturmuş adını sayıklıyordum
jungkook
skyler işten geliyordu ve elimdeki kağıtla beni yerde ağlarken gördüğünde endişeli bir şekilde yanıma gelmişti.

"geldi mi?"

"her şeyi biliyordunuz ama bana söylemediniz. bunu bana nasıl yaptınız? aklımı kaçırmak üzereydim skyler, yılların boşluğu vardı içimde hafızamı nasıl zorladığımdan haberin var mı?
başımın dayanılmayacak kadar ağrımasından?"

"sen kendin bulmak istemedin onu  jimin, şuanda kimseyi suçlayamazsın! onu unutmaktan mutluydun jimin, yanımda olmaktan mutluydun.
öğrendikten sonra çabalamış gibi davranamazsın o sana ipucu vermese sen onu hiç hatırlamayacaktın! çocuk gibi davranıyorsun. o yanındaki kutuyu açmanı istemediğimde bugüne kadar bir daha hiç bakmamıştın ona çünkü içinde acı çekeceğin şeylerin olduğunu biliyordun, korkaksın jimin"

"yalancısın skyler, ben onu çok özlüyordum"

"gerçekten hiç büyümemişsin jimin, bugüne kadar umrunda bile değildi"

ayın ne zaman çıktığının farkında bile değildim oturduğum yerde kalmıştım, hava kararmıştı,
skyler gitmişti.

bir süre daha orda durduktan sonra tam kalkacakken tekrar karşımdaydın.

"seni artık asla bırakmak istemiyorum jimin, seni seviyorum,
beni ihbar edecek misin?"

"hayır, jungkook"

omzuna başımı bırakıp uzun bir süre öyle durmuştuk, ses etmemişti, sıkılmamıştı, saçlarımın içinde nefes alıyordu.

en sonunda kafamı kaldırıp elimi tutmuştu. ağlıyordu.
jungkook olgunlaşmıştı.
eskisi gibi değildi.
ağlayışında bir çocukluk yoktu,
dünyanın en acı ağlayışınlarından biriydi bu gözlerime işleyen.
uzunca bir süre gözlerini tekrardan hafızama kazıdıktan sonra dudaklarına önce yumuşak sonra daha sert darbelerle dudaklarımı bastırdığımda gözyaşlarımızın tuzlu tatları dudaklarımızı mühürlüyordu.


_____________________
Umarım bu sefer düzgün bitirebilmişimdir ve aklınızda soru işareti kalmamıştır,
bu hikayeyi yaşamış gibi hissettim her yazışımda.
sizi seviyorum

last kiss > jikook ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin