Herkesle aynı tutulmaktan ve güçsüz görünmekten nefret eden Derin,kendisini sürekli küçümseyecek ve onu herkesle aynı tutacak birine aşık olur.Deniz,ilk başta Derinin ona sadece yaranamaya çalıştığını düşünsede Derin zamanla Denizin herşeyi olur. -D...
-Hayır ben ciddiyim seni seviyorum prensesim.Benimle evlenirmisin. Kızım kalksana.. ah bende seni seviyorum dedim beyaz atın üzerindeki Romantik denize. Lan sana diyorum kalk. Deniz bana tokat atmıştı Hayır prensim yapma. -- Gözlerimi açtığımda başımda sinirden kulaklarından duman çıkaran rüya'sonunda uyanabildi hanım efendi.'deyip ayağa kalktı.Bana tokat atan Rüya'mıydı? -hem rüyamı böldün hemde utanmadan konuşuyorsun' dedim mahmurlu bir ses tonuylas.Hey bir saniye rüyamda Deniz'i romantik bir şekilde görmüştüm.Vallaha kıyamet kopacak.!! -kızım kaç vallaha kıyamet kopacak. Deyip yatağımdan büyük bir hızla kalktım ve alt kata büyük bir hızla indim.Hayır ya olamaz.Merdivenden popomun üzerine yuvarlanmıştım.Bir anda evdeki herkez başıma toplandı. -Derin kızım iyimisin. -Derin kızım bir şeyin varmı? -allahım bu kız kafayı yedi iyimisin? Dedi rüya dizlerine vurarak. -rüya valla bak rüyamda gördüm Deniz diyorum Deniz.romantik davranıyordu kızım birde bana yani.Vallahi kıyamet kopuyor.
Tam ayağa kalkacakken rüya kollarımdan tutup daha fazla saçmalama istersen dedi ve beni odama çıkardı.
***
-Ya sus artık lütfen başım şişti.Alt tarafı bir rüya ne kadar abarttın!
-ya kızım ne yapayım? Deniz bu borumu?
-yok bu böyle olmayacak ben gidiyorum sanada iyi kafa yemeler. Deyip hırkasını aldı ve çıktı. Öf aman git ben yerim kafayı kendi kendime.diye arkasından bağırdım ve hemen ardından henüz birşey yemediğim için mutfağa indim.Herkez sofradaydı.
-Günaydın baba.
-Günaydın kızım.Derin bende seninle konuşmak istiyordum.Senin şu çalıştığın moda şirketi-..evet yine başladık. -babacım seni daha doğrusu sizi anlıyorum.Benim iyiliğim için söylüyosunuz ama ben de size daha önce annemin yanında çalışmak yerine kendi ayaklarımın üzerinde durarak başka bir yerde çalışmak istediğimi söyledim.Lütfen artık bu konuyu konuşmayalım.Gerçekten sıkıldım bu durumdan'dedim ve daha yeni oturduğum masa'dan kalkarak odama çıktım. Hazırlanmak için önce banyoma gidip Saç taramak,diş fırçalamak,yüz yıkamak Gibi eylemleri gerçekleştirdim ve sonra kıyafet odama gidip giyinmek için kombin yaptım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bugün bir deyişiklik yaparak pantolon giydim ve anahtarlarımı alıp evden çıktım.bugün kesinlikle o kızla konuşacaktım. -günaydın hikmet amca -günaydın. Hikmet amca ve benim için konuşma bitmişti.Genelde en fazla bu kadar olurdu.
--
On dakika sonra okula gelmiştik.Yavaş adımlarla içeri girmiştim.Yine tüm gözler üzerime dönünce adımlarımı hızlandırdım ve acelem varmış gibi sınıfa girdim.Rahatsız oluyorum artık.
Bugün ırmak gelmemişti ve bende Berk'in yanına oturdum. Berk'le gerçekten iyi anlaşıyorduk.
-oo kızıl hangi rüzgar attı seni buralara.dedi şaşırmış yüz ifadesiyle. -Bugün ırmak gelmemiş bende senin yanına oturdum.Ama böyle bakmaya devam edeceksen kalka bilirim.dedim net bir şekilde ve sonra tüm ders boyunca sohbet ettik. Berkler üç kardeşlerdi.ortancısı berkti ve yirmi dört yaşında bir abisi,on beş yaşında da bir kardeşi vardı. Berk ise bir sene sınıfta kalmış ve on sekiz yaşındaydı.Ve birde sevgilisi olmadığını öğrendim :D.Bence gayette yakışıyoruz hem neden olmasın.
-heyoo Derin zil çaldı ve sen bunu duymacak kadar ne düşünüyordun?
-hiç ya öyle dalmışım.Neyse..kantine insek mi.Bugün kahvaltı yapmadım.
-evet bende birşey yemedim,inelim.dedi ve önden geçmem için eliyle işaret verdi. .... Ben henüz on beş yaşlarındayken bir resim çizmiş ve bu kişiyi bulana kadar aşık olmayacağıma kendime söz vermiştim.Buldun mu diye sorarsanız hayır.Ama Deniz'in yüz hatları çizdiğim çocuğa çok benziyor,bu arada o bir çizim değil gerçek jsjsj ve ismi batu. Batu'ya yüzünü benzettiğim kişiyi bulmuş fakat aynı karakteri ise bir başkasında bulmuştum.Berk. Evet Belki Deniz kadar değil di ama yakışıklıydı.Ve tam aradığım bir karakterdi.Sanırım onunla çıkacaktım..
-kızıl yine daldın.Bence artık o tostu bitirlemelisin.Teneffüs'ün bitmesine tam üç dakika var.
-ha şey..tamam yiyorum.deyip beceriksizce bir ısırık aldım.Berk beni gülerek izliyordu. Bana bir süre daha bakıp gözlerini etrafta gezdirdi.Ardından tostumu bitirdim ve sınıfa çıktık. Berk dersi dinlerken konuşup dikkatinin bana dağılmasını sağladım. -Deniz bugün gelmedi sanırım.
-Hayır geldi.sadece 2ve3'üncü derslerde basketboll kulübünde olduğu için derslere girmiyor.diye kısa ve öz bir açıklama yaptı.
-Deniz..basketboll'mu oynuyor?
-Evet ama onu unursamadığını sanıyordum dedi rahatsız olduğunu belli eden bir ses tonuyla. Hadi ama Berk henüz bir hafta ve bir gün oldu.Bu kadar erken açılamazsın.diyerek içimden yüzümü buruşturdum.Evet bunu yapabiliyordum. Bir cevap vermem gerektiğini farkına varınca konuştum. -zaten umursamıyorum.Dedim bana attığı adıma karşılık vererek.Ve tam şu anda oğlumuzun kızımıza bir yemek teklifinde bulunması gerekiyor.
-bak diyorum ki yarın akşam yemeğe gidelim mi.Hem biraz sohbet ederiz. Yes! Doğru tahmin.sanırım evet diyeceğim. -olur o zaman akşam beni almaya gel. -tamamdır dedi ve ikimiz de dersi dinlemeye başladık.
-Derin ayağa kalk ve soruyu çöz demişti matematik hocamız. Hiç birşey demeden tahtaya kalktım.işte şimdi sıçtın Derin.Ben matematik'den hiç ama hiç anlamazdım. Şuan soru bana ben soruya bakıyorduk.ne yapacağımı bilemeyince arkama Berk'e doğru döndüm.Elindeki kağıda cevabı yazmış öylece bana bakıyordu.Gülümseyerek ve anladığım kadarını anlatarak kağıda baka baka tahtaya geçirdim. Ardından hocadan aferin alarak yerime oturdum. Berk'le gülmemek için kendimizi zor tutuyorduk.En sonunda dayanamadım ve kahkaha attım. Berk'te gülmeye başladı.Tüm sınıf bize bakarken hoca da gözlük altından sinirli bir şekilde bakarak "Ikinizde çıkın sınıftan"dedi.Sınıftan çıkarken susmuş ama koridora çıkınca tekrar kahkaha atmaya başlamıştık. Birimiz gülünce diğeri de gülüyordu. Yanaklarım ağırınca gülmeyi kesip yere oturdum.Bu çocuk gerçekten bana iyi geliyordu..
-zil çalınca bir kaçamak yapmaya ne dersin?dedi gözlerini içi parlarken.
-bilmem..neden olmasın?diye gülerek konuştum.Şuan dudaklarıma bakıyordu.ardından rahatsız olmuş olmalıki sert bir şekilde yutkunup önümüzdeki duvara bakmaya başladı. Zil çalınca ise çantaları kapıp okuldan çıktık.Ben yürümek için onu beklerken o önüme bir motorla gelmişti.
-vov ciddi olamazsın deyip gülmeye başladım.
-ben çok ciddiyim bin hadi.Deyip kaskı verdi.kafama takıp motorun arka kısmına oturdum. Ardından son hızla ilerlemeye başladık.şuan kendimi bir rüya'da gibi hissediyordum.Ben hiç bir erkekle bu kadar gülmedim.Nedense Berk'e bir anda güvenmiştim.inşallah boşa çıkmaz.düşüncelerimden arınıp bize göre ters gelen rüzgar'a kendimi teslim ettim.Bir saniyelik bile olsa hiç birşey düşünmeden öylece durmak istiyordum.Sanki kimse bana dokunamayacak ve insanlara hep uzak kalacağım düşüncesinden arınmak,yani güvenmek istiyordum. Neden birilerine benzetilmekten korktuğumu gerçekten bilmiyorum.ama zaten yaşayıp da görmek yerine merak etmemek daha mantıklı benim için.Ben kimse hatta Hiç kimse değildim.Ve sanırım benim en büyük korkum sevdiklerim ve aşık olduğum kişi tarafından diğerleriyle aynı tutulmaktı...
