Park

1.7K 112 43
                                    

O olayın ardından üç gün geçmişti.Berk beni hiç aramamıştı.Sanırım buna yüzü yoktu.Hala neden yaptığına bir anlam verememiştim.Bir insan sevdiğini tekrar kazanmak için ona zarar verebilir miydi?

Enes o gün Berkin yanına giderken ırmak beni aramıştı.Çünkü Enesten önce Deniz öğrenmiş ve onu yataklık etmişti.Denizin benim yüzümden kavga etmesi hoşuma gitmiyordu.
Onun ve Enesin bu olaylara karışıp kendilerini riske atamalarını istemiyordum.ki onun benim için kavga ettiğini düşünmek bile tüyler ürperticiydi.Beni düşünürsek okuldan eve evden okula dönüyordum.Artık Eneslerle toplanınca benim kaygılarım yüzümden eskisi gibi neşemiz yoktu.Bu yaşanan olayı unutamıyordum.

O kadar içim acıyordu ki,izmirin benim Üstümde denediği her neyse bunu istemiyordum.Kabullenmek istemiyordum.Fazlamı abartıyorum bilmiyorum ama önce Deniz sonra Berk...bu nolmal değildi.

***

İlaçlı bezi Denizin kaşından çekip çöpe attım.Son bir kez daha kaşına ilaç sürdükten sonra ayağa kalktım ve pansuman kutusunu yerine götürdüm.

Ben konuşmasam Deniz konuşmayacaktı.Gerçi konuşmakta istemiyordum ya, ama bu olanlardan sonra sanırım konuşmamız lazımdı.

-Deniz...nereden öğrendin?
Dedim elimi diğer elimin üstüne koyup.
Yüzüme bakmadan zorlanarak cevap verdi.
-bunun bir önemi yok.Arkadaşlarına dikkat et.Bu yaştan sonra sana ben sahip çıkamam.
Dedi ve sonra yüzüme baktı.Kahverenginin eşsiz tonunda boşluk vardı.Yalnızca boşluk.Sanki bunu yapmasının bir anlamı yokmuş ama mecburmuş gibi..öyle gerekliymiş gibi.Sorunun cevabı yokmuş gibi...

-Deniz bana sahip çıkmak zorunda değilsin.Senden önce kendimi daha özgüvenli hissediyordum.Hatta öyleydim,ama şimdi.. sanki sen biryerden çıkıp beni kurtaracak mışsın gibi rahatım.Neden böyle olduğunu anlamıyorum.

Bir süre yüzüme bakıp sonra ayağa kalktı ve kapıyı çarpıp çıktı.
Arkasından sadece dikkat et diye bağırmıştı.

Onu anlamak bir destan ingilizce okumak gibiydi.Çok tatlı geliyordu ama bir o kadar zordu.
Hala arkasından baktığımı fark edince salona geçip kumandayı ve telefonumu elime aldım.Ya Berkle herşeyi konuşacak rahatlayacaktım ya da bir süreliğine daha bu konuyu kapatacaktım.sanırım ertelemenin bir anlamı yoktu.çünkü eninde sonunda bu konuyu konuşcaktık sadece o zaman daha bastırılmış olacaktım.Kumandayı sehpanın üzerine bırakıp Berkin numarasını tuşladım.Ekranda ki ismine son kez bakıp iç çektikten sonra telefonu kulağıma götürdüm.

Lütfen bir sebep bul berk.Senden nefret etmek,bunu yaptığına inanmak istemiyorum.Lütfen.!

Telefon dördüncü çalışta açılmıştı.
Ama ne diyeceğimi bilmiyordum.

-Alo Berk konuşmamız gerek.Parka gelebilir misin?

-Derin ben...tamam geliyorum.
Konuşmakta zorlanması bana yaptıklarından sonra gayet doğaldı.
Onunla konuşacaklarımı önceden kafamda kurmak istemesemde karşısında güçlü durmak zorunda olduğum için planlayacaktım.

Telefonu arka cebime atıp giyinmek için odama çıktım.

Telefonu arka cebime atıp giyinmek için odama çıktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Beni Diğerlerine Benzetme.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin