Kuma

-7-

Selim ve Burcu'yu kapıdan girerken görünce hızla merdivenlere atıldım. Hızlı hızlı merdivenleri inerken Berzan arkamdan bağırdı. "Yavaş ol düşeceksin. " Şu an karşımda yanımda olmalarını çok istediğim iki insan vardı ve beni kimse tutamazdı. Selim koşuşturduğumu görünce hızla bana gelip sım sıkı sarıldı. " Yaa çok özledim. " Diyip gözlerimden akan yaşları gizlemek için boynuna gömdüm başımı. Elini saçıma götürüp "Şşş güzelim sakin ol bak burdayız sen iyi misin? " ondan zar zor ayrılırken göz yaşlarımı silip kafamı salladım.
"Benide farketsen diyorum? " alayla karışık arkadan konuşan Burcu'ya da sımsıkı sarıldım. "Seni de çok seviyorum, biliyorsun." Dedim.Kahvaltı yeni kurulmaya başlamıştı ve acıkmıştım ama Selim ve Burcu burada kalamazlardı. Babamların evine gider orada kalırdık. Bende biraz hasret giderirdim. Fatma abla sofrayı kurarken içten gülümseyip "Sofraya geçin hadi gençler ayakta kalmayın. "
Tam cevap verecekken Hazel merdivenlerden inerken "Hoşgeldiniz. " dedi.Selim ,Hazel'in Berzan'ın karısı olduğunu biliyordu.Sade bir baş eğmeyle geçiştirirken Burcu "Merhaba , Hoşbulduk. " dedi her zamanki içtenliğiyle bir bilseydi onun kim olduğunu konağı başına yıkardı. "Yok Fatma abla biz , dışarı çıkıcaz. Size afiyet olsun."
Hazel merdivenlerden inmesini bitirince Burcu selamlaşmak için Hazel'e doğru gidecekken Selim kolundan tutup gözlerine sertçe baktı. Eminim Burcu anlam verememişti. Hazel de bu tepkiyi görünce tam içeri gidecekken bu sefer de onu Berzan tuttu.Gözlerim Berzan'ın eliyle ,Hazel'ın bileği arasında mekik dokurken derin bir nefes alıp Selim'lere döndüm.
"Rojbaş millet " neşeli sesi kulaklarıma dolunca kafamı Vedat'a çevirdim. Aynı anda Kemal Bey ve Berzen Hanım da masaya indiler. Durumlar iç içe girmiş durumdaydı.En sonunda Kemal Bey ve Selim'ler tokalaşmış el mecbur sofraya oturmuştuk.
"Kızım söylesenize baştan bende mal gibi gidip selamlaşıyorum." Burcu kulağıma eğilip konuşurken fısıltıyla cevap verdim "Bu kadar sevecen olacağını tahmin edemedim Burcu (!)" Offlayarak cevap verip yemeğine döndü. "Baba Azat ne zaman dönecek? " Vedat'ın sorusuyla Azat'ın yokluğunu yeni farketmiştim. Onu 2 haftadır görmüyordum ."Adanada ki işler biraz karışıkmış haftaya burda olur." Demek Adana'ya gitmişti acaba bana kebap getirebilir miydi ?
-
Yemekte ben tarafından soğuk rüzgarlar eserken diğer herkes mutlu gibiydi.Berzen Hanım ve Burcu karşımda benim hakkımda konuşup kahve içerken ben elimdeki vişne suyuna bakıyordum. Yemek boyunca da Berzan zaten Hazel'le ilgilenmişti.Vedat okuluna gitmişti.Selim ,Kemal Bey'le kahve içiyordu falan filan.Dilimdeki piercingle oynarken çıkan sese gülüp duruyordum. Bu çok eğlenceliydi. Dişlerime çarpan demirin hoş tınısı komikti ve bu durumdan çok hoşlanıyordum.Burcu , çıkan sesten rahatsız olmuş gibi gözlerini uyarırcasına bana dikerken omuz silkip "Nee ?" Dedim gayet rahat bi şekilde .Burcu , Berzen Hanım ' dan çekindiği için fazla kibardı.Burcu hala dik dik bana bakmaya devam edince cebimde ki telefonu çıkarıp sosyal medya hesaplarını kontrol ettim.Allahım o kadar insandan mesaj vardı ki.Tabi ben partide attığım videodan 1 ay sonra karnımın belirginliğiyle fotoğraf atınca insanlar şaşırmıştı. Bu kız mi evlenecekti diye?.Ohoo siz ne sandınız kuma bile oldum.Allahım şu halime gülüyordum ya daha da ne diyeyim.Whatshapptan mesaj atan kişilere bakarken Tarık'ı gördüm.Onun dışında bir sürü yakışıklı bey."Ey Allahım şunların yakışıklılıklarına bakar mısın ?Ya ben sizi bırakıp nasıl da buralara geldim.Gelmem yetmiyormuş gibi bir de başımı bağlayıp çocuk yaptım." Tarık beni takıntılı derecede seven çok ünlü bir kulübün işletmecisi olan bir beydi."Kızım o bebeğin karnında ne işi var.Bak Allah kahretsin sorun değil tamam mı ? Ben seni onla da kabul ederim.Yeter ki yol yakınken dön. "
Acaba dönsemiydim? Valla tası tarağı toplar giderdim.Elimi karnıma koyup "Annecim görüyor musun beni ne doktorlar ne kulüp sahipleri istiyorda ben senin babana kaldım.Hoş bana kalsa babana kalmazdım da neyse. Alınma ama yani şimdi görüyorsun adamları bir içim su. "
"Ulan istiyorsun ki çocuğum karnından çıkıp o adamları dövsün." Berzana omuz silkip " A a niye dövsün ? Ne güzel adamlar işte ." Berzan her konuşmamda sabır çektiği gibi yine tekrarladı.

İlahi Bakış Açısı
"Çocuğumun aklını bulandırma senin gibi sorunlu olsun istemiyorum." Ne yani ben sorunlu muydum? Diye düşündü Alin.İster istemez gözleri doldu.Sinirle ayağa kalkıp işaret parmağını Berzan'a uzattı "Ben sana değil siz bana muhtaçsınız.Elimi sallasam ellisi-telefonunu göstererek-.Her seferinde kalbimi kırmayı nasıl başarıyorsun anlamıyorum. "Dedi.
Hamilelik onu fazlasıyla nazlı yapıyordu.Berzan karşısında gözleri dolan karısına baktı.O çok farklıydı.Bu tek görünüşüyle alakalı değildi.Alin hayatında gördüğü en güçlü kadındı.Hazeli çok seviyordu.Her zaman onunla evlenmek istemiş ve kafasında onun dışında kimseyle bir şey düşünmemişti.Ama Alin farklıydı.Alin , Berzan için en imkansızdı.Aklının ucunden geçirmediği hiç o gözle bakmadığıydı.Berzan'ın içinde ki korku artıyordu. Alin onun karısıydı ama eğer tam anlamıyla kalbini açarsa olacakları kestiremiyordu.
Bir insan hayatında bir çok kez yeniden sevmeye başlayabilir ama aşk bir kereliktir.Berzan , Hazel'i çok seviyordu ama ona aşık mıydı ?
Koca bir soru isareti kafasında oluşurken Alin'in gözünden akan yaş kalbine düşmüştü.Hiç düşünmeden karısını göğsüne çekti."Ağlama güzelim , çocuğumuz senin gibi olsun.Senin gibi koksun, gözleri senin gibi baksın, senin gibi kendini korusun." Diyip karısının iç çekişlerini durdurmaya çalışırken.Alin kafasını kaldırıp elini Berzan'ın yanağına götürdü."Senin gibi sevsin eşini."dedi.Ve o anda Berzan hiç beklemediği sözle kalakaldı.Alin , Hazel'e bakışlarının farkındaydı.Eğer oğlu olursa birlikte olduğu kadını babası gibi sevsin istiyordu.
Berzan hiç bir şey demeden odadan çıktı.Ve yanağında ki ıslaklıkla ,eliyle hemen yüzünü sıvazladı."Ulan kadın, sen benim ilkimsin." Diye mırıldandı ve o anda karşı odanın kapısı açıldı.Hazel.