.9.

8.5K 289 106
                                    

Iyi okumalar.

Mide bulantım ile yattığım yataktan hızla kalkıp banyoya koştum.
Saçlarım yüzüme doğru gelirken dikkatli bir şekilde çektim.Çünkü saçlarımın istiframa bulaşması en son isteyeceğim şey bile değildi.

Sonunda midem de boşaltacağım bir şey kalmayınca kalktım.Lavoboda elimi yüzümü yıkadıktan sonra aynanın karşısında bir süre durdum.
Solmuş yüzüme ve artık kendini belli eden karnıma göz gezdirdim.

Hamileliğin kadınlara ayrı bir güzellik kattığını duymuştum.Bu durum bende tam tersi etki ediyordu.Içimde kocam aksine tamamen benim tek sahip olduğum bebeğim bana iyi gelmiyordu.

Bir an durdum. Ne için geliyordu dünyaya bu bebek, Berzan'ın erkeklik hormonlarında hiç bir sorun olmadığı dışında neden doğuyordu ?

Mutlu bir ailenin ,tatlı meyvesi olmaktan çok uzaktı.

Yine de her şeyiyle bana aitti.
Benimdi.Bana aitti.Bebeğimdi.

"Her zaman annenin sevgisini göreceksin bebeğim.Seni o kadar çok seveceğim ki başka hiç kimsenin sevgisine muhtaç kalmayacaksın."

Banyodan sonunda çıkabildiğimde dolaptan midi boy siyah bol bir etek , üstüne renkli desenlerle yazılı bir t-shirt ve altın kolyelerimden bir kaçını taktım.

Saçlarımı zor da olsa iki yandan örüp bollaştırdım ve rahat siyah spor ayakkabılarımı giydim.Telefonumu eteğimin cebine attıktan sonra kapıyı açıp aşağıya indim.

Merdivenlerden inerken koluma giren kişiyle irkildim."Yengelerin en güzeli bugünde ayrı bir hatunsun he.Diyorum ki ben bu güzelim kızı dışarı mı çıkarsam?" Vedat'ın enerjisiyle güne başlamak gerçekten iyi geliyordu."Yaa çok güzel olur.Gezeriz geldiğimden beri alışverişte yapmadım." Dedim heyecanlı bir sesle.

Sofraya oturduğumuzda Hazel ve Berzan'da merdivenlerden iniyordu.Hazel hararetli bir şekilde Berzan'a bir şeyler anlatırken Berzan'da durgunluk vardı.

Herkes kahvaltı masasında yerini aldığında çokta acıkmış sayılmazdım.Çünkü dün Azat Adana'dan gelmişti ve bana Adana kebabı getirmediğini öğrenince istemsizce ağlamıştım ve o da daha fazla dayanamayıp gecenin bir yarısı kebap yaptırmıştı bana.Bu sırada Berzan ise yukarıda karısı ile ne yapmakta meşguldu bilmiyordum.

Tabağıma koyduğum kahvaltılıkları aç olmasamda yemeye başladım.Azat'ın sesli gülüşünü duyduğumda az sonra patlayacak bombayı biliyordum.

"Dün geceden sonra hala bir şeyler yiyebiliyorsun ya pes.Dayısı olacağım veletten korkuyorum." Tekrardan gülmeye devam edince gözlerim kızardı.

"Valla Azat abim haklı yenge o adanaları nasıl gömdün?.Hayır yani kilonda yok bir sıkımlık canın var hala." Diyen Vedat eliyle kolumu havaya kaldırıp salladı.Espriyle karışık laf gömmeleri gözlerimde ki yaşları görmedi.

Ve bir şey demeden başımı eyip burnumu çektim."Neyden bahsediyosunuz siz ?" Berzan'ın sesine rağmen başımı kaldırmadım.

"Abi dün Azat abim eve gelmişti benle yengemde sedirde otururken yengem Azat abimin Adana'dan gelipte kebap getirmediğini görünce ağladı.Azat abi de dayanamayıp Cemal Usta'dan rica etti.Ama görmen lazım başkası görse kıtlıktan çıktı sanar."

Vedat'ın anlatmasıyla devam eden kahkahalarına Kemal Bey'de katılmıştı."Iki can doyuruyor isterse dünyayı yer.Lokmalarını mı sayıyosun lan karımın ?"

Hafif sinirlenmiş bir şekilde konuşan Berzan'ı kimse bi yerine takmadı.
"Dünya mı ? Galaksi falan diyecekten heralde abi "

Daha fazla dayanamayıp çatalı tabağıma bırakıp kısık sesimle izin isteyip hızlı adımlarla odama çıktım.
Yatağa uzanıp başımı yastığa gömüp ağlamaya başladım.Çok yemek yiyordum.Çok şişko olacaktım.

Hem şimdi kendi evimde olsam istediğim kadar yer kimseye de hesap vermezdim ama başkasının evinde her ne kadar gelin olsam da çok yemek yediğimi söylemeleri beni üzmüştü.

Yemek falan yemeyecektim.Yani bu evde yemezdim gider dışarda yerdim.O Vedat olacak hödükle de bir süre konuşmayacaktım.Burnu sürtsündü biraz.

Kapının açılma sesine rağmen ağlamaya devam ettim."Daha çocuk 2 aylıkken bu kadar yiyorsan bir kaç aya duba gibi olursun."
Hazel'in gerizekalı sesini duymamla yataktan kalktım.Ne hakla benim odama gelirdi?

"Çık odamdan.Terbiyesizlik etme." Sakin olmaya çalışarak konuştum.
"Merak etme üstüne beni yememen için çok kalmam bu odada.Bak Alin geçmişte senin gerçek yüzünü göremeyip arkadaşlık etmiş olabilirim ama şu an karnında benim kocamın bebeği varken her şey daha net.
Söylesene o zamandan beri mi gözün vardı Berzan'da ? Ama iyi iş çıkardın.O karnındakini güvencen sanıyorsun ama Berzan'ın beni ne kadar sevdiğini çok iyi biliyorsun.Bizzat şahitsin.Diyeceğim o ki kocam senin bu ağlama numaralarını yemez yese de umrunda olmaz."

Aşık bir kadının kalbi çok alevlidir.Orada ki yangın hiç sönmez.Küllerinden doğar gerekirse.Karşımda o aşkın sahibi kadın fütursuzca laflar ediyordu.Ben sevgiye inanırdım ama aşka inanmazdım.

Aşk, insanı ele geçiren korkunç bir duygu olarak gelirdi bana.Ama öğreniyorum ki aşk insanın içinde ki tüm duygularını iyisi ve kötüsüyle kendi adı altında topluyordu.

"Bana bak çık git odamdan almıyim ayağımın altına.Siz kimsinizde ben size minnet eyleyeyim ? Sen kendini ne sanıyorsun tüm bu laflarını sana yedirmiyorsam bil ki zerre umrumda olmadığıdandır.Bu kocasını çok seven onu kaybetmemek için tüm entrikaları çeviren kadın ayaklarını oynama geri sokarım sana.Daha fazla asabımı bozmadan çık."

Dibine kadar gelip konuşmamı bitirdiğimde sinirle odadan çıktı.O çarptığı kapıyı kafasında kırardım ama gitmem gerek bir yer vardı.

Nemli yüzümü ellerimle silip telefonumu ve çantamı aldım.

"Hadi bebeğim karnımızı anneannenlerde doyuralım."


Arkadaşlar vote ve yorumları unutmayalım lütfen.
Diğer bölüm haftasonuna

KumaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin