Merhaba !Bölüm hazırken haftasonunu beklemek istemedim.Ayrıca sınavlarım berbat geçti.Sizin nasıldı ?♥
"Nereye gidiyosun Alin!?"
Berzan sofrada otururken ben de Kemal Bey'in yanına yönelmiştim ve izin istemiştim."Benden yana bir sıkıntı yok buke.Ama son sözü kocan söyler." Kemal Bey'in bakışları Berzan'a kayarken ben de ona baktım.
"Ve ben izin vermiyorum." Diyip masadan kalktı.Hazel'de merdivenlerden elinde kocasının ceketiyle iniyordu."Ve ben de sana sormadım." Diyip kapıya yöneldim.
"Alin,beni sinirlendirme.Otur oturduğun yerde.Annenlerden çıktığın yok zaten." Sesiyle durup arkama baktım."Çünkü orda kimse yediğim yemeğe laf etmiyor." Diyip saçımı savurdum ve konaktan çıktım.Arabanın kapısını açıp bindiğimde dikiz aynasından kendime baktım.
Önce bir kuaföre gitsem daha iyi olurdu.Telefonumda beğenebileceğim kuaförlerin konumuna bakarken içlerinde kötünün iyisi olarak tabir edebileceğim yere gitmeye karar verdim.
Arabayı park edip içeri adım attığımda içeride herkesin elinde bir fincan kahve ve dedikodu ortamı olduğunu gördüm. Tam geri adım atıyordum ki kadınlardan birinin sesiyle oturdum.
"Aa sen Berzan Ağa'nın karısı değil misin ?" Zoraki bir şekilde içinde art niyet olmadan konuşan kadına gülümsedim.
"Ay yok sen yanlış biliyorsun bu kuması." Yanında ki kadını tanıyordum Berfin.Serhat'ın karısı.
"Bana bak isimlerini çok iyi bildiğin insanlara bu diye hitap eden ağzını kırarım kendine gel."
Kadınlar kıkırdarken sinirle saçlarımı savurup oturdum."Ee gelin sen buraya nasıl alışabildin , Istanbul'dan gelmişsin zor oluyor mu ayak uydurmak ?"
Berfin'den önce konuşan kadın sormuştu bu soruyu.Elini uzatıp " He bu arada ben Sidal.Şu Berfin'in abisiyle zorla evlendirildim.Kendisi benim şeytan görümcem."Içten gülümsemesine ben de aynı şekilde karşılık verdim.
"Tanıştığıma çok memnun oldum.Ben de Alin.Açıkçası alışmadım alışmaya da niyetim yok.Burası bana alışsın."
Omuz silkip konuştum.Sohbet biraz daha ilerlerken ben manikür ve pedikür yaptırıyordum.
Sidal da aynı işlemi yaptırırken Berfin'se saçını boyatmaya başlamıştı.
Telefonu çalıp yan gözle bize baktıktan sonra aşağı kata indi.Aklıma gelen fikirle Sidal'e bakarken Sidal'de de aynı bakışı görmüştüm.
Ve inanın Sidal gibi birini burda bulmak bana çok iyi gelmişti.O benim Istanbul'da bıraktığım Burcu'nun burdaki haliydi.Veya Hande gibiydi.Saçını siyaha boyatmak isteyen Berfin'e küçük bir sürprizimiz olacaktı.
2 saat sonra
"Siz yaptınız.Sizin yaptığınızı biliyorum." Diye sarı saçlarıyla bir o tarafa bir bu tarafa bağıran Berfin'e, Sidal ile kahkahalarla gülüyorduk.
"Hanımefendi kusura bakmayın benim hatam." Görevli bayana yüklü miktarda para vermemiz sonucu bu durum ortaya çıkmıştı. Mutluluktan çıldıracaktı.Kaliforniya kürdü desem anlamayacaktı şimdi.
O kadar iğrenç duruyordu ki saçı hamileleği geç yine de midem bulanmıştı.
"Ya bırak kapattırıcam burayı.Gülmeyin diyorum size."
Bi şeyler daha diyicekken önce etrafa bakındı sonra yüzünde ki sırıtışla bana doğru yaklaştı.
"Bebeğin için mi bu sinirin yoksa sevdiğin adamın benim kocam olmasına mı ?"
Istemeden de olsa solan yüzüme engel olamadım.
Hangisine yaptığımı bende bilmiyordum.Silkinip kendime geldim."Başka bir seçenek daha var canım.Senin için.Ne yaparsan yap yakışmayacağını içinde ki kötülüğün her şekilde belli olduğunu göstermek için."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuma
Teen Fiction"Beni sevmek zorunda değilsin.Ama saygı göstermek zorundasın.Sende Hazel'de." Ailesinden uzakta tek başına hayat kurmuştu Alin.İstanbul'da üniversiteyi okuyup alıştığı yaşamına devam edecekti.Ancak unuttuğu bir şey vardı Alin'in.Babası çoktan onu ku...