2 gün sonra
"Alin karnında ki bebeği gerçekten istiyorsan doğur.Bak sen benim her zaman , her konuda yanımda oldun ve ben de senin tüm kararlarına saygı duyarım.Içindeki acı , o kadar belli ediyor ki kendini.Günden güne eriyorsun Alin.Hayatımda gördüğüm en güçlü kadınsın ve ben senin burada mutlu olmadığını biliyorum."
Burcu ne zaman bu konuşmayı yapacak diye düşünürken sonunda gerçekleşmişti.Derin bir nefes alıp konuştum."Bunun ben de farkındayım.Ama Berzan o çocuğu tek başına yapmadı heralde.Ben güçlüyüm ama bir bebeğin ölümüne sebep olursam ben de yaşayamam Burcu."
Burcu kafasını başını beni gerçekten anladığını düşündüğüm bir şekilde salladı."Sen bilirsin Alin az sonra burdan gidiyorum ama bana ihtiyacın olduğu her an burda olacağım." Diyip beni kendine çekti ve sarıldı.Kafamda bir sürü soru işareti vardı.Eğer bebeğim olmasaydı gitmek ister miydim ?.
Îşte bu soru kafamı karıştırıyordu.
Burcu'yla sarılmamız bittikten sonra avluya indik.
Selim, Kemal ve Berzen Hanım'ın elini öptü.
Kemal Bey içtenlikle gülümseyip elini Selim'in sırtına götürüp hafifçe vurdu."Yine bekleriz oğlum." Dedi.
Selim'de aynı şekilde gülümsedi.
"Alin istediği her an burda olacağım. Şüpheniz olmasın." Gözleri benim dolu gözlerimle buluşunca daha fazla kendimi tutamadım.
Yanıma gelip sım sıkı sarılıp konuştu.
"Güzelim her istediğinde ben de Burcu'da yanında olacağız.Sakın kendini yalnız hissetme." Benden ayrıldıktan sonra dizlerini kırıp elini karnıma götürdü."Dayısı onu çok özletmiyecek zaten."
Selim henüz fazla belli olmayan karnımdaki bebeğimle konuşurken Berzan'la Hazel içeri girdi.
Hazel'in gün geçtikçe karnıma ve bana bakışları değişiyordu ve ben bu durumdan fazlasıyla rahatsızdım.
Berzan'ın gözleri benimle buluştuktan sonra Selim'in karnımda ki eline baktı.
Kasılan çenesini farkedince Selim'e döndüm. Selim de Berzan'ın bakışlarını farketmiş, tekrar doğrulmuştu.
Burcu'yla da uzun bir vedalaşma geçirdikten sonra onlara Vedat'la birlikte arabaya kadar eşlik ettik.Derin bir nefes verip büyük kapıyı kapattıktan sonra avluya döndüm. Herkes işlerinin başına geçmiş. Vedat'da Burcu'larla birlikte çıkıp okuluna gitmişti.
Yine bu evde mis(!) gibi yalnızdım.Mutfağa geçip akşam gelecek olan misafirler için yapılan hazırlığa yardım etmeye başladım.
" Gelin Hanım hamilelik nasıl gidiyor, zorluyor mu annesini ?" Diyen Hacer ablaya döndüm. "Şu anlık bi sıkıntı yok ama fazla tedirginim." Dedim içimdeki sıkıntıyı sonunda birine söylemiş olmamın rahatlığıyla.
"E tabi bi can taşıyosun artık içinde daha ne sıkıntılar çekicen.Normalde yediğin şeyler bir süre sonra mideni bulandıracak.Hep yatmak istiyceksin."
Diyen Fatma ablaya da korkuyla baktım. "Ay ben napıcam !?"Berzan;
2 gün önceOdadan çıkınca karşımda ki Hazel'i görmeyi beklemiyordum.
Gün geçtikçe güzelleşiyordu.Onun bu halini görünce arkamdaki kapının ardındaki diğer karımı düşündüm hamile olmasına rağmen o gün geçtikçe zayıflıyordu.Hazel elimden tutup odamıza götürürken ona izin verdim.Ikimizde yatağa oturduktan sonra elimi avuçlarının arasına aldı.
"Berzan ben çok korkuyorum.Beni bırakırsın diye.Alin'in zaten bir bebeği olacak sen olmasan bile onun yanında olacak bir dayanağı var ama benim senden başka kimsem yok."
Hazel'ın titrek nefesleri arasında diyecek bir şey arıyordum.
Onu tatmin edecek bir şeyler.Ama bulamıyordum.Hazel benim için her zaman özel bir kadındı. Kokusuyla sarhoş olduğum, gülüşüyle tüm sıkıntılarımı unutturan kadındı.Alin ise tamamen farklıydı.Hayatımın tüm gerçeklerini yüzüme korkusuzca vuran kadındı.Içimdeki sorunları belli etmeden Hazel'in yüzünü avuçlarımın arasına aldım
"Seni bırakmam delalamın"Kusura bakmayın bölüm geçikti.
♥♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuma
Teen Fiction"Beni sevmek zorunda değilsin.Ama saygı göstermek zorundasın.Sende Hazel'de." Ailesinden uzakta tek başına hayat kurmuştu Alin.İstanbul'da üniversiteyi okuyup alıştığı yaşamına devam edecekti.Ancak unuttuğu bir şey vardı Alin'in.Babası çoktan onu ku...