Iyi okumalar.Vote ve yorumları unutmayalım. ♡♥
Kahvaltı sofrasında sessizlik hakimken Hazel'in iğrenir bakışları benden ayrılmıyordu.
Sesli bir şekilde çatal ve bıçağımı tabağa bıraktım.Herkesin bakışları anında beni bulurken Hazel'e dönüp "O kem gözlerini benden çek, rahatsız oluyorum." Dedim.
"Sen kimsin de sana bakacağım." Diyip tabağına yöneldi.Berzan erkenden Azat'la birlikte şirkete geçmişti.Ve Hazel'in bu tavırlarının bundan kaynaklı olduğuna adım kadar emindim.
"Salak bu ya." Vedat'a dönüp konuşunca Vedat'ta güldü.
Bugün uzun ugraşlarla Berzan'dan izin almıştım.Ve Vedat'la dışarı çıkacaktık.Kahvaltı bitince hızla yukarı çıktım.
Havalar iyice soğumuştu ve kalın giyinmem gerekiyordu.Artık fazlasıyla belirgin olan karnımı hiç bir kıyafet gizleyemiyordu.
Oflayarak dolabın başında giyebileceğim bir şeyler aramaya başladım.Kapı açılma sesiyle o tarafa döndüm.
Ben bu kadını öldürsem yeriydi.
"Yine ne işin var odamda !?"
Dedim sinirle."Hiç sadece sana bakmaya geldim.Malum hamilesin sağlığın, sıhhatin yerinde mi diye merak ettim."
O konuşurken elinde inanılmaz lezzetli görünen pastaya odaklanmıştım.
Silkinip kendime geldim.Bakışlarımı pastadan ayırıp ona yöneltmeyi başarınca konuştum.
"Dün gitsin diyen kadın mı söylüyor bunu ?" Dedim.
"Ben de bir insanım ve sinirlenebiliyorum.Azat dün pasta getirmişti.Sen yiyemedin o yüzden ben sana getirdim."
Cevap vermeyip kıyafetlere döndüm.
Biraz sessizlikten sonra "Yemiyceksen aşağıya indiriyorum." Dedi.
Kapı açılma sesini duyunca"Kalsın." Demekle yetindim umursamıyormuş gibi.Pastayı komidine bırakıp kapıyı kapattı.Hazel odadan çıkar çıkmaz pastayı kıtlıktan çıkmış gibi yemeye başladım.
Kapının tekrar çalmasını umursamadım."Yenge hala hazırlanmadın mı ?"
Diyen Vedat'ın sesiyle ona döndüm.
Bi anda gülmeye başlayınca dolabın aynasından kendimi görünce ben de gülmeye başladım.Ağzım yüzüm çikolata içindeydi.
Hemen bir peçete bulup temizledim.
"Sen çık yengecim beni aşağıda bekle iki dakikaya geliyorum." Dedim.
"Yenge bak hızlı ol.Meleği bekletiyoruz." Diyince ayağımdaki terliği elime aldım.
"Eşşeğe bak elin kızı için bana tavır yapıyor." Dedim gülmemeye çalışarak ve terliği ona attım.Ancak Vedat eğilince terlik hiç gelmemesi gereken birine geldi.
"Buke ne yapıyorsun sen ?" Berzen Hanım'ın kafasına gelen terliğe mi gülsem kendime mi ağlasam bilemiyordum.Hemen yanına koştum.
"Ayy çok özür dilerim annecim.Valla bilerek olmadı." Diyince bi anda elini kafasından çekip bana döndü."Ne dedin sen?" Bi anda Berzen Hanım ciddileşince irkildim.
"Valla bilerek olmadı dedim."
Elini heycanlı heycanlı sallayıp "Yok kızım ondan önce ne dedin ?."
Ayy ne demiştim ki.
"Çok özür dilerim dedim." Bende telaşlı konuşuyordum.Çünkü Berzen Hanım'a ters bir şey demek istemezdim.Demişsem çok üzülürdüm.
"Ya yok kızım ondan sonra ne dedin ?"
Ne demiştim ya.Of of.
"Annecim dedim.Valla başka da bi şey söylemedim.""Oy senin dillerine kurban gelin.Annecim de dermiş."
Bir yandan bana sarılırken bir yandan başını tutuyordu.Vedat'la bense gülüyorduk.
Buranın tek iyi yanı belkide bu evdeki herkesin mükemmel olmasıydı.1saat sonra
"Bekletmeyelim dedin biz bekliyoruz Vedat'cım." Önümdeki limonatayı içerken bir yandan da konuşuyordum.
"Gelicek işte yenge az bekle." Daha fazla Vedat'ın başını ağırtmamak için telefonuma yöneldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuma
Teen Fiction"Beni sevmek zorunda değilsin.Ama saygı göstermek zorundasın.Sende Hazel'de." Ailesinden uzakta tek başına hayat kurmuştu Alin.İstanbul'da üniversiteyi okuyup alıştığı yaşamına devam edecekti.Ancak unuttuğu bir şey vardı Alin'in.Babası çoktan onu ku...